Çarşamba, Aralık 26, 2012

Gündem Yaratmak


Saygın Okurlarım,
Levent Kırca’dan Kılıçdaroğlu’na ayarsız protesto yaptı diye gündem yaratanlar için yazıyorum, lütfen alınmayın çünkü gündem yaratmak bu olmamalı diye düşünen biriyim…
 24 ARALIK 2012 gecesi Sanatçılar Girişimi tarafından düzenlenen “Diktaya, Korkuya, Adaletsizliğe, Sanat ve Sanatçı düşmanlığına karşı Büyük Buluşma. Reddediyoruz” başlıklı toplantıya tiyatro sanatçısı Levent Kırca’nın sözleri damgasını vurmuştu...
Aydınlık gazetesi yazarı olan ve ekim ayında İşçi Partisi’ne katılan Levent Kırca, İstanbul Bostancı Gösteri merkezinde düzenlenen etkinlikte konuşma yapan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşmada sırayı bozduğunu iddia ederek protesto etti diye eleştiri yağmuruna boğuldu, fakat gazeteci değil o bir sanatçı idi...
Sanatçı kimliği ile zannettiğim kadarı ile tepkisini bildirdi, hemen hemen her yazımda yazdığım gibi etki tepkiden gelir kim bilir ne etki gördü ki tepki gösterdi. Evet, bunu sorgulayan yok... 
Kılıçdaroğlu’nun konuşma sırasında öne alındığını belirten Kırca, “Benim de işim var, belki bir karı buldum gidip onu düzeceğim” dedi. 
Bu sözleri ile eleştirebilirsiniz fakat o bir sanatçı olduğunu unutmamak gerek, o bir siyaset yapan sayın değil, bunun yanında sanatçı demek her şeyi yaparım demek değildir fakat sanatçıda insandır dayanma gücü sınırlıdır…
Kendince gördüğü yanlışlar ve göreceli olarak bunu yansıtır, Mustafa Kemal Atatürk “Efendiler; hepiniz Milletvekili, Bakan ve hatta Cumhurbaşkanı bile olabilirsiniz! Ama sanatçı olamazsınız!..” demesi altında yatan geçek bu ve buna benzer girişimlerin elbet kurduğu Türk Cumhuriyetinde olacağını düşünmüş ve böyle bir söylem yapmıştır…
Şimdiki oluşum şimdiki zam diliminde bir başlangıç olacak,   “Diktaya, Korkuya, Adaletsizliğe, Sanat ve Sanatçı düşmanlığına karşı Büyük Buluşma. Reddediyoruz” adı ile yapılan bir organizasyonda bir sanatçı dobra dobra konuşabilir, belki dinleyicileri güldürmek için bu sözleri söylemiş olabilir, yazdım ya, etki tepkiden gelir...
Bir başka taraftan bakacak olursak,  24 ARALIK 2012 gecesindeki gerçekleşen etkinlikte sanatçı Melike Demirağ yuhalandı.
İşte benim bir yıldır yazdığım yazı şekli bu; bir senedir halk isyanı kokusu var diyorum, ve saygı ve sevgi kalmadı diyorum...
Sol, Sağ, aydın, aydın olmayan, sanatçı, sanatçı olmayan, yazar, yazar olmayan, siyasetçi, siyasetçi olmayan, düşünen, düşünmeyen, bilim adamı olan, bilim adamı gibi davranan, kısaca halkımız fikre ve düşünceye karşı olan tepki ve etkisi 24 ARALIK 2012 gecesi   “Diktaya, Korkuya, Adaletsizliğe, Sanat ve Sanatçı düşmanlığına karşı Büyük Buluşma. Reddediyoruz” etkinlikte de  sesiz isyan olarak ortaya çıktı...
Asıl bu sorunu irdelememiz gerek...    
İşte görünen; Demirağ söylediği şarkı esnasında slogan atılmasına karşı çıkınca elektriklenen salonda Demirağ’ın aleyhine slogan atılması.
25 Aralık 2012'de de Erciyes Üniversitesi’nde konuşan Kırca, Sezen Aksu, Halil Ergün ve Ali Poyrazoğlu için, “Buradan gıyaplarında yüzlerine tükürüyorum. Onlar vatan hainidir” dedi.
Bu o sanatçının ön görüsü olarak bir yede kabul edebiliriz…
Bu fikrinin çürütecek delileri verebilirlerse Kırca'nın ön görüsünü çürütecek tek kişiler başta Sezen Aksu, Halil Ergün ve Ali Poyrazoğlu olmalıdır…
Etki tepkiden gelir bunların hepsi de sanatçılar kendi aralarında tabii ki bizden iyi kendilerini bilirler…
Bizler dış kapının mandalı olarak susup tarafsız olarak olguları takip etmemiz gerekir... 
Sanat hayatı uzun ve her kesimi birazda olsa sevdiği 1988′de başlayıp 22 yıl süren “Olacak O Kadar” adlı televizyon programını hazırlayan Kırca’nın 1998 yılında Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanı bulunuyor.
Şimdi size bir gözlemimi yazıyorum ben 52 yaşındayım ve 25 yıla yaklaşan bir sürede medya içinde yazı yazıyorum, yine de eleştirmek gibi algılanmasın ama Ajda Pekkan ve yukarıda adı geçen Sezen Aksu gibi sanatçılar Kürtçe Şarkı söylemek için şimdiki zamanda mı akıllarına geldi. Sanatçı olarak Sezen Hanımefendi seçimler zamanında çıkıp bende AKP ye oy verdim dememişiydi, sonra Ajda hanımefendi şarkılar söylememişiydi, bunları yayınlayan biz medya mensupları daha neyi eleştiriyoruz?
Diye de sorabilirim, yılların sanatçıları Sezen ve Ajda Hanımefendiler bu ikisinin yaptığı olgu birde Levent Kırca’nın Yaptığı olguyu tarafsız bir gözle irdeleyip düşünmemiz gerekir...
İşte etki tepkiden ileri delir... 
Bir fikri anlamak veya o fikri savunmak demek değişik fikirlerde sabırla dinlemek, okumak  ve fikre fikir ile cevap vermek demektir...
Yayın Yönetmeni…
Cessur Demirali GÜRSU 

Hiç yorum yok: