Pazartesi, Ocak 14, 2013

Halife ve gizli ordusu -1-


Saygın okurlarım,
Yılardır sizlere değişik ortamlarda yazıyoruz, bu yazdıklarımızı bilimsel verilere dayandırmak en büyük onurumuz ve görevimizdir, bizlere engel olan veya olacaklar, dün ve bugünde bulunacaktır, maksat mazeret uydurmadan bildiklerimizi halkın bilinçlendirmesi ölçüsünde yazıya dökmektir…
Okuyan okur, okumayan okumaz demeden yazıyoruz ve yazacağız, belki bir zaman gelirde birileri bizleri okur ve fikirleri geliştirir…
Bu yazı dizimde size halifenin ordusu sayesinde güçlenen uyuşturucu madde satışı, cinayet şebekesini koruması ve buna bağlı terör olgusuna biraz değineceğim…
Önce şu soruya cevap arayalım; Narko-terör neyi söylemeye yarıyor, niye önemli, ne yapıyor veya bu birim bilimsel veriler altında dünyada ve ülkemizde niçin kuruldu? Kurulmasına rağmen hangi engellerle karşı kaşıya gelip kurumsal olarak pasif hale getirilmeye çalışılıyor…
Fransa olgusu içindeki bu Narko-terör olgusu var mı?
Kısaca bu birim ülkede yaşanan uyuşturucu maddelerle oluşan ve terör örgütlerine yardımını engellemek amacı ve de buna bağlı  bazı olumsuz olgulara önlem olsun diye kurulmuştur, Türkiye’de daha önceleri uzman ve bilim adamları çalışıyordu ve bu bilim insanları son derece önemli projelere imza atmışlardı…
Uyuşturucu trafiğinden genelde çok iyi para gelir, bu para genelde belli olan bir olası para için bir olgudur, bu ortamı sağlamak çok kolaydır, “Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez”, para yardımı olanakları bile dış ülkelerce sağlanır…
Baş Satıcılar çoğu zaman kullanıcı olmazlar, hatta aralarında din üstatları, parti üyeleri, milletvekilleri ve konumuz gereği halife ordusuna mensup kişiler olur ve bu kişiler; kendilerini öyle güzel kamufle eder ki araştırmazsanız bunları tanıyamazsınız, hatta ve hatta bunlar uyuşturucu hakkında ati propaganda bile yaparlar, siyaseti çok iyi tahlil edip parti bile değiştirenler olmuştur, dokunulmazlık zıhı altında uyuşturucu madde olgusu içinden kolayca kendilerini unutturan kişilerde mevcuttur, bazen bu kişileri tanımak veya tanıtmak için yapılan hukuksal göstergelerde hukuk yönünden engellenir. Çünkü onlar hâkim ve savcı olarak o makamlara gelmiştir veya getirilmiştir, makam tek bu olgu için geçerli olmayıp ülkenin bölünmesi içinde kullanılır…  
Uluslararası bağlantılar olgular bu oluşumun olması için yardımcı olurlar, bu olgu çerçevesinde her türlü yasal ve yasa dışı siyasi olgular ile bağlantı sağlanır, sebebi bilindiği gibi para ve güçtür…
Bu olgu çerçevesinde yine kılıfına uydurularak;  silah, insan kaçakçılığı ve tüm yasa dışı teröre yardımcı faktörler bir arada yürütülür…
İşte bu olgu bulunduğu her önemli stratejik önemi bulunan bölgelerdeki ulusları bölmek ve yok etmenin birinci şartı; bu görünmeyen para trafiğini ülkeye sokmaktır, daha sonra parlamentolarında ve diğer ortamlara gerekli kişileri gerektiği biçimde konuşlandırmak çok kolaylaşır…
-1- Bölüm 
Didar ve milliyetçi uyuşturucu orduları
Ters ve yüz politikalar içinde oluşan bu ordu gizli olarak karşı ve ati propaganda yaparlar bu ordunun birinci seviyede çalışan ve yardımcı olan kişiler tanımış kişi olması ön planda tutulur…
Bu olguda transfer yapacak kişi ve bulunduğu ortam gizli olması da önem kazanır, terör örgütleri içinde de üst yönetimde bulunan bu kişiler uyuşturucu trafiğini yönetir…
Niye uyuşturucu derseniz önce Uyuşturucunun tanımı yapmamız gerekir bu tanımlar hep birine benzer çünkü geçek ve hurafe değildir bilimsel verilere dayanır…
Uyuşturucu tanımı:
En anlaşılır genel tanımı ile uyuşturucu maddeler; kullanan kişide merkezi sinir sistemini etkileyerek, uzun süreli kullanımlarda bağımlılık oluşturan maddelerdir.
Gerçekte bilinen uyuşturucu kavramı yasal kısıtlılığı olan maddelerin (psikotrop maddeler) bir alt gurubunu tanımlamaktadır, ancak yaygın olarak bu tür maddeler için uyuşturucu terimi kullanıldığından bizde yazımızda da bu şekilde uyuşturucu ifadesini kullanılacağız.
Bilindiği gibi uyuşturucu maddeler yalnızca kullanan kişiye zarar vermeyip, o kişi veya kişilerin içinde bulunduğu başta aile düzeni daha sonra toplumun düzenini de etkilediği için bu maddelerin yasal olarak kontrol altına alınması olgusu ortamında çalışmalar geçmişte ve günümüzde uluslararası ortamlarda ve yasaların elverdiği ölçüde yurdumuzda da yapılmıştır…
Böylece bir bölüm satıcı, bu maddeleri yurdumuzdan transfer eden birçok kişi ve bağımlı olan kişiler ortaya çıkmıştır.
Doğrusunu istemek gerekirse yurdumuzdaki yasalar ve yönetmelikler bu konuda yeterli değildir, bu yönden yayılması ve denetim altına alınması zorlaşıyordur, uyuşturucu madde kullanımı 14-15 yaşına kadar inmiştir, birde bu kişilerin satıcı olarak kullanıldığını düşünürsek yurdumuzdaki olguyu daha iyi algılamış oluruz. Bunun yanında şimdiki politikalar doğrultusunda bilim olgusu dışında din ve hurafeler ile aldatılan ve o nedenle toplan çocuklarımıza da bunları kandırılarak kurye olarak kullanılarak sattırılıyor…
Düşüne Hayvan tabir ettiğimiz İnsanların dünyanın insan topluğu başladığı çok eski çağlarda bazı bitkileri uyuşturucu ve uyarıcı etkisini fark ederek bu etkiden yararlanmak amacıyla kullandıkları göz önünde bulunmaktadır…
Eskiden yukarda belirtilen uyuşturucu türevi bitkilerden türetilip ilaç yapımında kullandıkları da bilinmektedir.
Bu kullanım günümüzde de sürmektedir, ancak 20. Yüzyılın sonlarında ortaya çıkan sentetik organik kimyadaki hızlı gelişmeden ötürü uyuşturucu maddeler değişik bir boyut kazanarak kaçakçılık boyutunda daha fazla maddi gelir elde edilmesini sağlayan olgu olmuştur, bu gelir sayesinde terör örgütlerini yapılanmasına veya örgütlerine silah alıp vermek daha kolaylaşmıştır…
Sentetik olarak üretilen uyuşturucular nedeniyle, uyuşturucu kullanımı açısından günümüzde görülen olgu hiç iç açıcı bir durumda olmamaktadır…
Fransa’da şimdi terör olarak gösterilen cinayet olgusu da bir ölçüde  bu yönde de araştırılmalıdır…
Günümüzde araştırma yapılırsa; İnsanlık oluşumunda bu yana daha önce olduğundan çok daha ciddi sorunlar olduğu ortaya çıkacaktır...
Bu sorunlar kapalı kapılar ardında at gözlüğü takarak çözülemez…
Her yönü ile masaya yatırılması gerekmektedir…
Bu da ulusal ve uluslararası kurumsal etkin olarak etik bir şekilde yapılması gerekir; uyuşturucuların kötüye kullanılmalarını durdurmak ya da en azından kısıtlamak ve böylece bireyler üzerindeki; dolayısıyla toplumun büyük kesimlerindeki zararlı etkilerini önlemek için çalışmaları göstermelik yapılmamalıdır, kısaca insanlık için somut adımlar atılmalıdır.
Bu adamlar terör örgütünü muhatap alarak yapılmaz…
Bu adımlar hukuksal ve güvenlik kuvvetlerimizin yapacağı olumlu veya olumsuz davranışları analiz ederek yapılmaz…
Onurlu olarak eğitimde ve üst düzeyde bu işler ile çalışan kişilerin ulusal boyutta halkı bilinçlendirmesi ile olur, bu bilinçlendirme siyaset üstü çalışmalar ile olmalıdır, çünkü bu bir insanlık suçudur, ama bizim şimdiki halife ordusu buna müsaade etmeyeceği de bilmemiz gerekir. Çünkü çıkar ve çoğu maddi kaynakları bu uyuşturucu ve terör politikaları ile oluşmuştur. Bu politikaları yapmalarını isteyen dış güçler bu tür bilinçlendirme oluşumuna müsaade etmeyecekleri de biliniyor…
Olgular kapalı kapı ardında tartışılırsa ve de çıkarlar ön plana alınırsa, ne bu terör nede bu narkotik olgular ulusal veya uluslararası platformda bitmez…
İstihbarat kurumları ve uluslararası platformda ülkemizde ve dünyadaki Narko-Terör uzmanları artık her Terör cinayetin olarak görülen veya gösterilen cinayetlerin arkasında bu olguları da titizlikle araştırması gerekmektedir…
Olumlu veya olumsuz görsekde veya bize olumlu olarak gösterilen ama arkasında olan olguları gösterilmeyen “Terörü Bitirme” projelerin arkasında olan olayların %100 Narkotik olgulara bağlı olduğu bilinmelidir…
Bu proje başarılı olur ise yeni düzenin hangi narkotik olgularla devam ettirebileceğinde bulmak ve ona göre ulusal önlemleri almamız gerekmektedir, çünkü bu olgu çerçevesinde TBMM’de oluşacak olgu veya oluşturulacak olgu yine din unsuru içinde veya karşı görünüp içerde bulunun kişilerin değişim sürecinde bu yeni düzen narkotik olgulara bağlantısı olacaktır…  
Saygılarımla…
Cessur Demirali GÜRSU
Birinci bölüm sonu…

Hiç yorum yok: