Cumartesi, Eylül 14, 2013

Planlı Yasa Uygulamaları: (Bölüm -16-)


Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir Suçlusu

Savaş, Barış (5)
Saygın okurlarım,

Size bir iki gündür olgular Genel yayın Yönetmenliği yaptığım kurumu ve okuyucularımın görüş ve düşüncelerin gözetmeksizin kendi görüşüm doğrultusunda olgulara bakışımı yazıyorum, beğen veya beğenmeyen olabilir, saygı duyarım…

Haberleri mümkün olduğunca gülük haber olarak vermemeye de çalışıyorum, fakat ben bu ülkede yaşadığıma göre birde belli bir ölçüde medya içinde olduğumu düşünürseniz, bu bir yere kadar mümkün olacağını da takdir edersiniz sanırım…

Bilgi kirliği içinde bırakılan bu sanal bir ortamdayız…

Çünkü yandaş,  bağımsız yazar ve gördüklerini, duyduklarını  özgürce, özgür oldukları sürece bildiren meslektaşlarım size yeterince haber ve yorum bildiriyorlar…

Haberlerin çokluğu insanın düşünce ve ruh  yapısını etkiliyor, bu etkileme oluyor diye susanlar bile oluyor, bunun doğrulu veya yanlışlığı tartışılır, bilgi vermek ne yere kadar olabilir, nerede bilgi vermek gerekir?

Fakat bazı haberler var ki kendinizi  susturamıyorsunuz, Türkiye’de yaşan toplumdaki düşünen insanı veya insanları üzüyor.

Niye bizler böyleyiz, hep suskun kalarak üzülecek miyiz?

Olaylara karşın tepkisiz ve duyarsız kalmak bizleri kaderimi, yoksa bu kaderimizi bize başkaları mı yazıyor ve adapte ediyor?

Bu adaptasyonun sonucun neler olabileceğinin farkında mıyız, bu farkı fark etme olgunluğunda olan bir millet miyiz?

Bu üzülen kişi ve topluluklar çoğu zaman suskunluğunu saygı biçiminde ele alarak susuyorlar, maksat bu susan kesimi artık konuşmaya ve olaylara olgulara sokmak gerekiyor

Bu gereksimi yaparken çok dikkatli olmamızda başka bir olgudur. Çünkü bunu yaparken siyasi olarak yapsak bile şimdiki oluşum bunu isyan diye yayabilir

Bu çerçevede siyasi olgu gözetmeksizin, ulusumuzun içinde yaşayan her kesime sanal olarak değil, bire bir giderek oluşumu yine siyasi olarak değil olduğu gibi anlatmak gerekir

Kuruluşlarını topladığı kişiler belli ölçülerde güç ve denetim sahibi olabilirler…

Güç ve denetim kontrol edilmezse ve de ulus için özgürce, bağımsızlık ilkesine uyularak birlik ve beraber olmaz isek gücün hiçbir anlamı kalmaz

Şimdiki dış ve içimizde bulunan dış güçlere hizmet için oluşumu sağlayana bazı istihbarat olguları gücü bir olgu oldukların ispat etmeye arada çalışarak ve kendilerini gizleyerek sanal senaryoları gündem de tutmamaya yönelik güncel ek projeler içinde,  ana senaryoyu gündeme getirmek için hedef saptırma olgularına yer Verdiyi de unutulmalıdır…

Bu hedef saptırmak için yaratılan sanal planlı yasal uygulamalar çerçevesinde, ne olursa olsun, ifade özgürlüğüne karşı yapılan Planlı Yasal Uygulamalar ülkemizde psikolojik yönden uygulanıyor, bu uygulamaları son görülen madalyonun görünen yüzü veya madalyonun görünmeyen yüzünde bulunan hedef saptırmak için gösterilen fotoğraf çerçevesinde düşüncesi ne olursa olsun bir meslektaşımız Merdan Yanardağ 13.09.2013 akşam saatlerinde tutuklandı...

Her yazımda aşa yukarı belirtiğim olgu ne olursa olsun susturmak için bu tür uygulamalar somut uluslararası etik ve yasal sisteminde uygun olmayacağı somut olarak biliniyor…

Bunun yanında Sanal olarak da yaratılan yasa ve deliler ışığında devleti yıkmak, bu çerçevede devlete karşı darbe girişimi ve adam toplama… Bu sanal  yapısal yasal olgunun henüz lideri başını bulunmadığı Planlı Yasal uygulamalar çerçevesinde olaylara geniş açıdan bakılırsa;  genel yapay, sana, planlı uygulamaların delisiz delilleri ışığında olduğu çok rahatlıkla görülür, bu görüntüde yine planlı olarak gündeme getirilen,  bu savaş kokuları yayılan memleketimizde, meslektaşımız Tuncay Özkan başta olmak üzere birçok fikir ve düşünce bakımından, sanal deliller ışığında tutuklanan sanıklara ek cezalar verileceği haberleri geldi…

Soyut ve delilsiz olgular insanı insanlık tarihi boyunca korkutmuştur…

Din soyut kavramlar ile soyut fikir verir, bunun yanında bilim somut deliler ışığında somut fikir verir ve bunları insanlık için veya daha önceki yazımda anlattığım din olgusunda olduğu biçimde çıkar için somut olarak yansıtır…

Aslında bu soyut ve somut fikirler bir çelişki halinde insanlık tarihinden bu yana süre gelen düşüme ve fikir yönünden çelişki gösterir, somut olarak bilim bu çelişkileri zaman içinde çözer, fakat soyut fikirler belli kurallar içinde kalır

İşte bu kuralları kendi çıkarları için kullan kişi ve uluslararası istihbarat teşkilatları mevcuttur  ve bu kurum kuruluşlar insanları psikolojik yönden kendilerine bağlı yapabilir…

Bu bağımlılık sonucu günümüzde gördüğümüz senaryolardaki aktörleri kullanarak din için savaş çıkara bilecek teknolojik yapıya sahip olanları geniş açı ile baktığımızda somut olarak görmemiz gerek, çünkü somut olarak olaylar yıllardır soyut kavramlar temel alınarak senaryolar yapılıyor…

Devamı gelecek yazımda…

Saygılar…

Bölüm Sonu…

Rogg & Nok Genel yayın Yönetmeni

Cessur Demirali GÜRSU 

Hiç yorum yok: