Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir Suçlusu
|
Savaş, Barış (7)
Saygın
okurlarım,
Bu dizideki
şimdiki yazımı lütfen tüm kullanıcılar ve özellikle genç dinamik siyaset yapmak için uğraş veren gençler biraz vakit ayırıp
okumalarını arzu ediyorum. Bunun yanında bir siyaset ve politika yazarı
olarak gençliğimde bir sürü eylemlere karışmıştım, hep fikrim ön planda tutarak özgürlükleri savundum, kendimi bir ölçüde şimdini değimi ile güncelleştirdim, geliştirdim. Fakat hep fikir ile mücadele
veren aranızda bulunuyorum ve şimdi doğru siyaset yapılması için kedi çapında uğraş veren ağabeyiniz,
bir kardeşiniz olarak bunu okumanızı sizden rica ediyorum…
Şimdiki zaman
diliminde, tüm istihbarat ve bağlantı
halinde bulundukları medya olguları silahlı veya psikolojik baskı uygulamak
için operasyon düğmesine bastılar…
Dün biraz sahada
yani sizlerin arasında dolaştım, %95
oranında gençler İnternet'e giriyor, okulları açıldığı bu sıralarda boş kalınca İnternet’ten diyalog kuruyor,
İnternet’tin anlamı ise; bilgisayarla sağlanan, uluslararası bilgi iletişim ağı, kısaca
bilgisayar ağı. Demek…
Geniş bakış açısı ile Bilgisayar
ağlarının birbirine bağlanması sonucu ortaya çıkan, herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan uluslararası bilgi iletişim ağı anlamına geliyor…
Bu ağı yapan kim veya yukarıda yazdığım gibi ilk başta çıkış amacı ile
şimdi kullanılan amaç aynı mı?
Sanal ortam soyut bir kavramdır, somut olan bu soyut
kavramları somut bir biçimde hayata geçirmektir…
Bilgi paylaşımı
bilginin gelişmesine yardımcı olurken, dikkat
edilmez ise bilginin yozlaşmasına da büyük ölçüde yol açar, bu yozlaşma sonucu
taraf olarak kişiler başka kişilerin fikirlerini kabul eder, buda
düşünmemeyi sağlar, düşünmeyen bir
toplum köle olmaya yakın bir toplum olarak gözler önüne serilir…
İşte bunu bilen
kişiler soyut kavramları somut kavrammış
gibi bunları karıştırıp bilinçli olarak kullanıcılarına sunar…
17 gündür beni
takip edenler her yazımda düşünmenin ve fikir üretmenin öneminden bahsettiğimi
görürler…
Konumuz Planlı
Yasal uygulamalar çerçevesinde günlük
olayları derinlemesine ele alıyorum, şimdiki başlık konusu ise Savaş, Barış…
Herhangi bir
yönde bilimsel olarak bilgi paylaşım yönünde
çalışmak için her fikirlerin iyi analiz edilmesi gerekir. Fikirler çatışabilir
bu soyut ve somut kavramlarda daha çok görülür. Bunlar taraf olarak kabul edersek,
iki tarafın kısaca soyut ve sonum düşünen yapısına sahip kesimlerin birbirlerine
saygı göstermesi gerekir. Konumuz gereği geniş açıdan bakarsak ülkemizde
son 11 yıldır bu saygının yerine nefret
tohumları ekildi. Kin ile besleyen kişilerin sanal olarak ortaya konulması
çerçevesinde; çıkar, unvan, mevki sahibi olmak ve adlarını başına
sayın konulması için çoğunlukla dış ülkelere uşaklık eden kişilerin oluşturmasın nedeni ile bu yozlaşma olarak görebiliriz…
Şu anda ülkemizde bu politik psikolojik senaryonun veya
senaryoların istihbarat teknik ekibi tarafından operasyonlar çerçevesinde gündemde
olduğunu da unutmamak gerekiyor. Bu yüzden her gördüğünüz dokümana
baktıktan sonra.. Olumlu veya olumsuz
yönde bakarken çevreyi ve bulunduğunuz ortamı düşünün fikirleriniz açıkça
belirtin, din, dinlere bağlı mezhep,
ırk, dil ayrımı gözetmemek zorundasınız düşünce üretin ve de bunları elinizden
geldiğince yazıya dökün…
Bu yukarıdaki
olgu devlette olursa işte; devlet yönetimi laik
olmalı olgusu burada kendini gösteriyor…
Yönetim ve
yönetim kademesinde olan kişi ve gruplar yapısal, yasal planlı yasaları
kullanarak saygı ve insan sevgisi kavramından
oluşmuş soyut veya somut, etik veya
yasalar ile konulmuş kuralları kendi amaçları için kullanan. Bu sistemi
amaçları doğrultusunda değiştirmeye uğraşan
senarist topluluğu T.B.M.M çatısı altıda oluşumunu yıllar içinde ve son 13
yılda artan bir hızla tamamladığı görülen somut olgudur...
Sistem değişe
bile insan sonsuza kadar olmasa da varlığını sürdürdüğü yere kadar somut kavram ve düşünce üretecektir,
bazen bu üretim sanal, yapısal, yapay, planlı yasa uygulamaları çerçevesinde kısıtlansa da yok edilemez,
ancak biraz duraklaması sağlanır.
İşte bu duraklamayı önlemek asıl
savaşımız olmalı…
Soyut olarak dinlerin özümüze koyup susmamız veya dine saygı
göstermemizi gösteren tüm dünya literatüründe değişiklik olgusundaki olduğu gibi değişik
görüşlerdeki somut siyaset görüşleri
gözlersek; genelde halkını daha iyi yönetmek için kuruluş ve bu anlayış içinde kurulum yapıları görebiliriz, buda
insanın pozitif bakış ve düşüncesini gösterir, fakat görünüşe değil yapılan
icraatlar bazında değerlendirmek gerekir…
Soyut olarak herkes hayal kurmakta özgürdür, bu özgürlük çıkar için veya başkasının hayatına son
vermek için sanal olarak kullanılır ve bunu bir somut kavram olarak halka
göstermek hem bilime hem de dine
hakarettir. Dinen hakareti kim,
nasıl ve ne biçimde karşılar bilemiyorum, bilim için hakaret konusunu somut
olarak kimleri karşı duracağını daha önem taşıyor, sizlerde artık bunu bilip somut olarak sorgulayıp öğrenmemiz gerekir…
Çünkü öğrenmek
ve bilmek somut bir fikrin düşünceye
dönüşümünün başlangıcıdır, soyut
olarak düşünmek insanı manevi yönden rahatlattığı da bilinir…
Toplumu
rahatlatmak için ise somut görünür deliler
ışığında yorum ve düşünce üretmek gerekir…
Yanan ampuller olgusu içinde soyut sanal olmayan işlemler yapılması
gerekir. Çünkü her an elektrik kesilebilir işte bu somut bir olgudur…
Bu elektrik gücü
ile sanal olarak somut siyasi, politik
olgular siyaset oluşumunda ve kuruluş aşamasında, doğru fikirmiş gibi halka yukarıda belirtiğim senaristler tarafından
aktör olarak seçilenler ve atana kişiler tarafından yansıtılır veya öyle bir
görüntü verilebilir. Düşünerek geniş açıdan bu görüntüye bakmamız yararımıza
olacaktır…
Ülkeye karşı başlatılan oluşumu çözmek için saha
çalışması, siyasi oluşum gözetmeksizin belli
bir somut düşünce yapısında birliğin kurulması ve bunun başına geçerek gerçekleşecek kişinin veya
kişilerin siyasi çıkarı olmamasına
dikkat edilmesi son derece önemli bir faktör
olarak geniş açıdan görülmesi gerekir…
Kısaca birlik ve beraberliği sağlamak için bir
bütün olmak gerekir, bu bütünlüğe sahip
çıkacak herkesin her kurum ve kuruluşun taşın altına elini koyması gerekir,
dikkat edilmez ise bu taş büyüye büyüye
kaya olabilir. Çünkü fikir ve düşünce üzerine durmadan taş ve çamur atılıyor, çamur ve taş birleşe birleşe kaya olma olasılığı kuvvetlidir…
İleri demokrasi olgusu içinde şimdi ben size bu sanal ortamda desem ki; bulduğunuz şehir, köy, mezraa veya çalıştığınız iş yerinde toplu eylem
yapın ve herkese fikrinizi söyleyin,
Sokağa çıkın bağıra bağıra
fikrinizi herkese söyleyin, tanıdıklarınızı yanınıza alıp gücünüz herkese gösterin. Desem,
aranızdan en ez on kişi çıkarak bu
önerime uyar…
Yine ileri
demokrasi uygulaması içinde şimdide
başka bir öneri sunacağım şöyle ki; sabah
işinize okulunuza giderken, otobüse, dolmuşa veya toplu taşım araçlarına sabah
veya akşam bindiğinizde bilhassa tanımadığınız
kişiye, günaydın veya iyi akşamlar
deyin. Bugünkü siyaset için ne
düşünüyorsunuz, deyin. Sonradan düzgün
bir şekilde kendi hayat görüşünüzü siyaset gütmeden belirtin. Bunun
yanında bir ay öğle yemeği yemeyin, bulunduğunuz şehir, köy, mezraa veya
çalıştığınız iş yerinde yine tanımadıklarımızın yanına gidip veya yemek yerken
direk masalarına oturup yine sabah işe gelirken veya eve dönüşünüzde veya okula gelirken yaptığınız gibi güncel olarak bugünkü siyaset için ne
düşünüyorsunuz deyin. Sonradan karşınızdaki
kişini yüzüne bakın sıkmayacak kelimeler burada çok
önem taşır ve bu kelimeleri o zamanki karşınızda duran kişinin yüz ifadesin göz önünde bulundurarak gözlerinin içine bakın,
fazla net olmak şartı ile el hareketleri
kullanarak düzgün anlaşılır bir şekilde kendi hayat görüşünüzü siyasete
girmeden kısa öz cümlelerle anlatın...
Desem, hiç biriniz bu uyarıya uymazsınız. Çünkü kiminiz çekinir kiminiz “boş ver buda olur mu?” dersiniz. Çünkü bu geçekten zor bir iştir, hem kendinizi anlatacaksınız hem de karşı fikir
ve düşünceleri çok kısa bir sürede birebir öğreneceksiniz, analiz edip diğer konuşmalarda bu fikirleri ve düşünceleri kendi fikir, ve düşünce ortamınızda tartıp aktaracaksınız. İşte
somut olarak ileri demokrasi düşünce paylaşımı böyle olur...
Unutmayın sanal güç güç değildir. Güç konuşarak düzgün bir olgu içinde tartışarak
somut delillere ulaşabilirsiniz...
Zor işi başarmak kolayı başarmaktan daha çok umut verir. Böylelikle ortam ve topluluklar oluşur, diğer yandan bakarsak dikkatli olguları takip etmez isek güçler kaos ortamı yaratabilir, bu kaos ortamı dış güçlerin işine geldiği gibi asıl sorumlusu olan baş aktörün güdümü altında kalırsınız. Fikri fikriniz, düşüncesi düşünceniz olur, özgür olduğunuzu zannettiğiniz anda sizi
köle yapan kişinin ağına ve güdümüne giresiniz
yukarıda yazdığım gibi bilgi iletişim ağı, kısaca
bilgisayar ağı ortamında ne oluyorsa aynısı gerçek hayatta olur buda somut bir gerçekliktir. O ağı kuran programcının yönlendirdiği
biçimde hayatınız yönlendirilir…
Devamı gelecek
yazımda…
Saygılar…
Bölüm Sonu…
Rogg & Nok
Genel yayın Yönetmeni
Cessur Demirali
GÜRSU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder