Perşembe, Eylül 19, 2013

Planlı Yasa Uygulamaları: (Bölüm -19-)




Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir Suçlusu

Savaş, Barış (8)
Saygın okurlarım,

Sanal ortamda bulunmak soyut bir kavramı ifade eder, somut olarak bir kişiyi bir kurumu tanımak veya onun ile iş yapmak ise, onu şahsen tanımanız gerektirir…

Bu gereksim ise somut bir kavramdır, bilgisayardan yapılan hiçbir iş somut olarak görünmez…

Daha sonra yaşamımız içinde gördüğümüz kişiler; soyut fikirleri benimsemiş olan lider kadrosu doğal olarak somut bir şekilde ortaya çıkarıla bilinir. Geçmişte olduğu gibi soyut olarak asıl düşünce ve davranışları belli olsa bile, kimse önceleri o soyut kavramlara bağlı kişileri önemsemez. Buda bizlerin somut olarak hata yapmış olduğumuzu gösterir…

İşte önemsemediğimiz böyle insanın benlik duygusu ön plana çıkar, bu benlik duygusu altında diğer bir anamı,  yazımızın konusunda yer alan planlı yasal uygular çerçevesinde siyaseti somut bir şekilde bu insanlar soyut olarak yaparlar…
Bu siyaset görüşündeki kişilerin düşünce ve duygularını bastırmak için bir sürü sanal soyut politik fikirler üretirler…

Bunları ası amaçları kendilerince gerçekleşmiş gibi söylevler yaparlar. Baskı ve yerinde zulüm ile karşı somut fikirler çoğu zaman suskunluğa döner. Bunu fırsat bilen ve çevresini susturan insan benlik soyut duyguları ön plana çıkardıkları da geniş açıdan bakınca görülür. Görülen somut olgular çerçevesinde o önceleri kedimize güvenim önemsemediğimiz kişiler (Recep Tayip Erdoğan ve din simsar olan benzeri gibi) bulunduğu mevkiyi kullanarak, benlik duygusu içinde günümüzde olduğu gibi ülkesini satar veya kendi çıkarları doğrultusunda soyut kavramlar içinde ülkeyi yönetir, bunu yanı sırada kendi malıymış gibi bulunduğu memleketi satışa çıkarır

En başta medya yabancı ortaklara satılır, özel televizyonlardaki yapılan dizilere destek verilerek hükümet politikaları senaryo halinde bilinçsiz halkın kafası karıştırılır, (Kutlar Vadisi, Sakaya Fırat dizileri somut örnek olarak görülür)…

Daha sonra ekonomik olarak devlet ve finansal kaynakları dış güçlerin ön gördüğü şekilde yavaş veya hızlı bir şekilde tüketilir, (Yabacı ortaklı bakalar ve tam olarak yabancı kökenli bankalar ülke piyasasına girerek ucuz kredi bahanesi ile halkı parasız ve yoksul olması)…

Yandaşlarına devlet ihaleleri ile peşkeş çekilmesi ve bunların sonunda dış istihbarat güçlerin ülkede söz sahibi olmaları somut delilerdir…

Bu baskı ve zulümleri göstermemek için manevi din duyguları sözcüklere katılarak çoğu zaman din mezhep ayrımını bu kişi ve kurumlar yaparlar. Bu insan veya kumsal olarak faaliyet gösteren (F. Gülen cemaati örnek teşkil eder)  veya bu Faaliyetle içinde oluşmuş dış kökenli istihbarat elemanları ülkenin her yerine gizlice sokulur. Ve önceden önemsemediğimiz kişi ve kişilerin yanındaki çalışan kişiler politik çıkarlar için ülkede yaşayan topluma kin nefret tohumlarını adapte edilmek için yapısal, yapay, planlı yasal düzenlemeler üzerinde çalıştıkları somut delil olarak geniş açıdan bakılınca görülür

Bunu yanında faşizan eylemler ve eskilerin faşist görülen kesimi ulusalcı olarak lanse edilir. Ülkede huzur kalmayacağını görülür, bunu fırsat bilen dış istihbarat olgularının senaryoları daha kuvvetli olarak ülke gündemine girer ve bunları bilen ve duyuran kişiler hukuk çerçevesinde cezalandırılır, veya öldürülür, (siyasi yazar ve gazeteciler somut örnektir), artık herkes onların yaptığı soyut yasaları somut muş gibi kabul eder, yasa yapıcı ve uygulayıcıları arasında soyut sıkı bir bağ kurulur. İşte Planlı Yasal Uygulamalar burada devre girer…

Korkmadan somut olarak söyleyecek olursak; şu anda ülkemiz ve çevredeki komşularımız yavaş yavaş bölündü, bunu yansımaları sonucu çevre ülkeler ve ülkemiz parçalanma aşamasında…

Yine somut olarak düşünürsek; birlik ve beraber olmaz isek dış istihbarat ve iç yandaş istihbarat odaklarının önümüze koyduğu savaş ve siyasi oluşum altıda Türk halkı eziliyor, amaçlarına engel olunmaz ise çok yakında bu amaçlarına ulaşacaktır.  Yapay, yapısal planlı Yasal uygulamalara geniş açıdan bakılınca bu olguyu somut delileri görebilirsiniz…

Geçmişimize ve kendi geleceğimize benim açımda bakıyorum, pozitif düşünmeye gayret etsem de bunu başaramıyorum…

İşte o zaman pozitif düşünmeden gördüklerimi düşününce şimdiki gündemi daha net görebiliyorum…

Kimse darılmasın lütfen “ben bu şimdi sahnelenen filimi daha önceki eski versiyonunu” gördüm, şimdileri sanal düzende bu eski sürümü düzenlenerek akıl tutulması yaşanıyor, allanıp pullanması sonucu yeni bir filim gibi gösterilmeye başlandı…

Savaşın askıya alınması ve Halifenin hedef saptırma girişimi olması olasılıktır diye daha önceki yazımda yazmıştım…

İnanın en büyük istediğim şey hata yapıp savaş çıkma olasılığın yazmam olsun.

Dilerim tümüyle yanlış bilgi sizlere vermiş olayım...

Her şey tozpembe olarak görmemek için at gözlüğü takmamış olayım…

Olayım ki herkes geniş açıdan bakarken, ben dar açıdan kendimi yazmış olayım…
Dilerim  tek suçlu yine ben olayım…

İnanı razıyım, barış olacaksa ben cezalandırılmayan da hatta ölüme razıyım.

Evet,

İnanın özgürlükler ve ülke barışı için her türlü şey bana gelsin, razıyım ve soyut olarak, duygusal olarak bunu istiyorum…  

Somut olarak benim isteklerimi yazdığım yazıları çürütecek biri varsa ona da saygı duyarım...
Saygılar…

Kendi düşüncelerim ile ilgili yazımın bu kadar fakat Planlı Yasal Uygulamalar devam edecektir, bu olgu içinde Barış ve kardeşi Savaş'ın hikayeleri gelecek yazı dizimde...

Saygılar...

Bölüm Sonu…

Rogg & Nok Genel yayın Yönetmeni

Cessur Demirali GÜRSU 


Hiç yorum yok: