Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir Suçlusu
|
Savaş, Barış (9)
Geçen yazı dizilerimde
başladığım hikâyeye devam etmek için önce kendime bazı sorular sormam gerekti,
bu sorular benimle ilgili olduğundan sizlerle paylaşmayı şimdilik uygun gördüm.
İlerde bir gün yazdığı tüm yazılar hakkında konuşulur ise ben haber vermeden
önce kendime kendimin nasıl davrandığımın binmesini istiyorum…
Bindiği üzere zaten hikâyeler günlük olgulardan oluşur, hikâyeyi size
anlatan, yazan kişinin duygularını, düşüncelerini sanki o zaman diliminde
yaşıyormuş gibi sizlere aktarması
gerekir…
Haber verirken duygulara yer verilmesi doğru bir
davranış mı?
Habere veya yoruma yorum yaparak onu okurlar ile paylaşamak doğru mu?
Günlük olaylar ile hikâye türünde verilen haberlerin
ne kadarı geçek, ne kadarı kurmaca olmalı?
Haber direkt veya endirekt vermek için
kullanılacak yöntemler ve yöntemsizlikler arasındaki ince çizgiyi kim koyar?
Herhangi bir haberi iyi veya kötü olarak değerlendirdikten
sonra günlük olayların arasındaki haber bağlantısını haberci mi, okuyucu mu
kurmalı?
Haberci mi, yoksa okuyucumu haberi ve haberciği yönlendirmeli…
Bunun tam tersi
olarak haberci okuyucuyu yönlendirebilir
mi?
Kısaca iki kişi
arasındaki bağ nasıl olmalı, haberde haberci
fikir mi vermeli, fikir mi almalı?
Bir habercin hikâye
yazarsa giriş kısmı çarpıcı olmalı uzun olmamalı derler...
Benim gibi olanlar büyük yazarların yanında yaptığım haberler ile haberci
bile sayılmam, fakat kendime güvenirim, şahsiyetimden taviz vermem, zorda
kalmayınca kendimi ön plana sokmam, haber ve haber bulmak grup işidir, kimse
tek başına haber yaratamaz…
Ve de ben bir kişi olarak hikâye yazarsam giriş bölümü böyle olur.
Kusura bakmayın,
ben haberi haber olarak vermem. Habere ilginç çarpıcı manşet atmam, okurlarım
kim olursa olsun saygısızlık yapmam, okuyucu içeriği ve haberi en başta
bilmeli, sürükleyici olsun diye, anlaşılmayan kısa öz cümleleri ben kullanmam,
herksin bir yoğur yiyişi vardır.
Haber Detayda saklıdır,
düşünmek ve fikir yürüttürmek haberin doğruluğunu gösterir…
İşte hikâyemiz böyle bir şey…
Barış ve Savaş
kardeşlerin hikâyesi bu…
Yanlı mı
yazılmalı, yoksa yaşanmış olmalı, hikâyenin içeriğine dikkat edilmeli mi, yoksa
hayal
ürünü olarak sizleri oyalamak mı habercilik?
Saygılar…
Bölüm Sonu…
Rogg & Nok
Genel yayın Yönetmeni
Cessur Demirali
GÜRSU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder