Cumartesi, Eylül 28, 2013

Planlı Yasa Uygulamaları: (Bölüm -22-)


Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir Suçlusu
Savaş, Barış (11)
Saygın okurlarım,

Benim yazılarımı takip edenler bilirler. Cuma günlerini ben çok önemserim, çünkü hafta sonunda yapılacak gizli operasyonları gizlemek için ve medyayı yönlendirmek için geçici senaryolar Cuma günleri gündeme gelir ve gelecek hafta ortasına kadar geçen haftanın olayları tartışmaya açılır. Diye çoğu zaman yazmışımdır…

Yazıyorum fakat ben dinlenmiyorum, beni dinleyenler işlerine geldi mi beni dinliyorlar, buda hiç olmasa da iyi bir olgu olarak görüyorum...

Siber suçlar ile uğraşanlar, beni takip etseler belki bir şeyler daha öğrenirler, suçlu olmak veya olmamak, suçu bulmak veya bulmamak, işte siber suçlardaki asıl mesele bu !!!

Ben tüm suçluları bilemem. Fakat gördüğümü olasılık olarak tarif ederim. Bu olasılıklar, kuvvetli olup olması okuyucuların takdirine bırakırım, birde beni takip eden yasal olguların takdirine bırakırım. Somut olgulardan yararlanıp yaralanmamak onların sorunu. Deyip yazarım, çünkü söz uçar, yazı kalır

24 Eylül 2013 tarihinde yazımın başında “Bazı olgular vardır ki zaman içine yayılır, bazıları zaman içinde unutulur. Bazı operasyonlar ise bilinçsiz olarak hedef saptırmak olarak bilinçli yapılır, buradaki ince çizgiyi bilmeden medya bu psikolojik operasyonların üzerine gider.


Son olarak 1453 operasyonları bunları işaret ederek örnek teşkil etmektedir” yazmıştım 27 Eylül 2013 yılında spor ile başlayan hedef saptırmak operasyonları başladı, bu operasyonun doğruluğu tartışılır. Fakat 1453 operasyonundan sonra yapılması manidar değil mi sizce?

Bunun yanında soyut ve somut kanıtlar doğrultusunda Planı Yasal olgulardan çoğu zaman bahsettim yine 27 Eylül 2013 tarihinde gezi olayları ile ilgili olarak gaz maskesi ve deniz gözlüğü gibi kendini savunma araçları silah olarak kabul edilmeyip tutuklamanın soyut delil olduğu mahkeme karı ile açıklandı, işte bu somut bir olgudur…

Hikâyemize geri dönelim ve zaman tünelinde biraz daha ilerleyelim; Hikâyenin aktarıldığı 1978-1980 yıllarında hikâyemizde dikkat çekici cümleler şunlar: “Fikir için ölmek gerek” olgusu tüm gençlere genlerine kadar “yavaş yavaş zehirli tutku akımları”. Bunu destekleyecek operasyonları yapılarak gençlerin akıllarına sokuluyordu. “fikir fikirle yenilemez” deniyordu. “fikir ve düşüncele silahla bir arada yürü”,  “zamanı gelince, dana sonra silahsız politika yapılır”, “şu aşamada kesin çözüm silahlı mücadele” deniyordu…

Bu söylemler ileriye yönelik oluşumlardıDoğu, Güneydoğu bölgelerimizde bu olgu değişik yönlerden bilgisiz halka bilinçlendirme bahanesi ile o yıllarda aktarılıyordu. O yıllarda sanki Ankara'nın ortasından bir çizgi çizilmiş gibi Doğu ve Batı için ayrı politikalar üretiliyorduPratikte politik olarak da ayrım o yıllarda başlamıştı. Gerçekte bilinmesi gerek somut olgu ise unutulmuş veya unutulmaya çalıştırılmıştı. Bu operasyonda Ulus ve üzerinde yaşana insanlar vatan sevgisinden uzaklaştırılıyordu.

Bu vatanı oluşturan kişiler, bir bütün olduğu unutturulmaya çalışıldı ve günümüzde bu operasyonların meyvelerini toplayan siyasetçilerimiz türetildi...

Hikâye bu ya, oluşum operasyonları o yıllarda koalisyon hükümetlerince organize edilmesi için bazı siyasi görünümdeki kişiler yavaş yavaş, T.B.M.M’ ne sokuldu. Daha sonraları bunların önerileri ile değiş zamanlarda değişik ortamlarda halkı şimdiki isyana teşvik edecek siyasetçiler dış odaklı olarak üretildi. Bunların çoğu dış ve iç istihbarat kurumlarının organize ettiği kişilerden oluştu...

Bilgileri Hikâyemizde veriliyor; bunun yanında günümüzde bu kişiler hâlâ faaliyette oldukları da iddialar arasında yer alıyor…
Evet, hikâyenin geçtiği o yıllarda doğuya yatırımlar ve eğim olanakları tam verilmemesi için bazı ideolojik baskılar şimdiki oluşumu hazırlamak için yapılıyordu iddialarında hikâyemizde yer buluyor…

O yıllarda halk devletine küskün ve bitkin durumda. Özellikle şimdiki oluşum için bıraktılar tohumlar, geride yapılmak istenen senaryoları oluşturup planları yapılıyordu…
İkinci aşamaya gelmek için zaman ve olguların oluşması bekleniyordu acele etmeden olgular yavaş yavaş oluşturmaya çalışıldı “Asıl olgu olan senaryosunun hayata geçirilmesi için istihbarat çalışanlarından gelen uyarı: “Henüz vakit var.” Uyarısı ve fikri, bunu destekleyecek düşünce yapısı hâkimdi…

Saygılar…

Bölüm Sonu…

Rogg & Nok Genel yayın Yönetmeni

Cessur Demirali GÜRSU

Hiç yorum yok: