Pazartesi, Eylül 30, 2013

Planlı Yasa Uygulamaları: (Bölüm -23-)


Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir Suçlusu
Savaş, Barış (12)
Saygın okurlarım,

30 Eylül 2013 tarihinde saat 11 de gizlenen ileri demokrasi paketi açıklanıyormuş güler misin, ağlar mısın?

Demokrasi tek bir kişinin dediği ve o faşizan tavırları ile halkı din, mezhep, ırk, dil ayrımına sürükleyen bunları yaparken bolca yalan söyleyen, bu olguları körükleyen bir kişilik sahibi olmayan yabacı uşaklığına soyunan bir kişinin ağzından açıklanıyor…

Halife çıplak, diye bağırıyorum, gören, işiten var mı?

Halktan bu sözde demokrasi paketi yapım aşamasında gizleniyor, sebebini bilerek dürüst ve korkmadan yazan var mı?

Sözde demokrasi için yapılan işlemler fark edilmesin diye bir sürü yan senaryolar geçmişte medyaya verilerek yapısal planlı yasa uygulamaları yapılıyor, sorgulayan kaç kişi var?

Zavallı medya bunlara kanarak gösterilen senaryoya ortak olarak halka gösteriyor, tüm halk (aptal olmuş) uyuyor da bu oluşum olmuşta benim haberimi yok?

Tüm siyasi ortamdaki sözde milletvekilleri kendine pay çıkararak siyasi söylemler yaparak çıkar sağlanmaya çalışılıyor, olgusunu tek ben mi görüyorum?

Mantıksızca bunu adı “Demokrasi” oluyor, bu mantıklı diyen var mı?…

Ben bu paketin demokratik bir paket olduğuna inanmıyorum, inana inan bilir saygı duyarım, yalnız bu demokratik paketin oluşumuna geniş açı ile bakıldığında dayattırma paketi olduğunu veya ilerde olacağını görebilirsiniz, desem inan olur mu?

Günle günleri kovalarken 27 ve 28 Eylül 2013; Cuma ve Cumartesi günleri sizleri bilme fakat en azıdan benim içi çok zor geçti İki Cumhuriyetçi, iki vatanseveri bu millet sonsuzluğa uğurladı…
Ben ne kadar üzüldüysem de, timsah gözyaşları dökenler de üzüldüklerine eminim. Bu timsah gözyaşı dökenler; hem Cumhuriyetçi hocamız Turgut Özakman hem de bir gün önce bu pis dünyadan uğurladığımız devrimci Tuncel Kurtiz hakkında yapılacak Planları ve yasal uygulamaları suya düştüğünden üzüldüler

Hikâyemizde belirtilen 1978 – 1980 arasını ve daha önceleri kendilerinden ödün vermeden, özünden bu hikayeni içinde bir yerlerde olan, bu kişilik sahibi üstatlara sonsuzlukta rahat uyumalarını dilerim, yakınlarına sabır ve onları unutmamalarını temenni ederim…    

Hikâyemizde o yıllarda dış güçler şimdiki oluşumda olduğu gibi; düşünüp plan ve projeler kurarken bir taraftan silahlar dağıtılıyordu.  Potansiyel güç olan gençleri birbirlerini öldürmek için.  Fikirsiz, düşüncesiz tek olarak öldürme üzerine yoğunlaştırılmış yapısal fikirlerle, planlar, kuramları, kurmaları için gizli ve bilini örgütler çalışıyordu ve bir ders gibi ülkemizde taraf yaptıkları geçlere aynı yerden emir alarak, sözde ayrı ideolojik bilgiler toplumu karıştırmak için sanki olumlu bir düşünce yapısı gibi,  aynı düzeyde bu desin verilmesi sağlanıyordu

Diğer yandan koalisyon ortağı olan ve daha sonra ülkenin başına gelecek felaketleri hazırlamak için din odaklı partiye olağan üstü yardım ve destek gizli kapılar ardında veriliyordu…
Asıl vurucu güç olarak bu din odaklı potansiyel güç gizlice hazırlandığı hikayemizde yer alıyordu. Bu hazırlıklar büyük bir gizlik içinde yapıldığı yine hikayemizde vurgulanıyordu, bu geleceğe yönelik operasyon sürerken, bunu yanında o yıllarda silahlı terör örgütünü destekleme planları da gündemdeydi…

Çünkü bu iki plan bir gün gelecek kesişecek ve bundan rant sağlayacak devletler hikayenin sonunda Türkiye’yi rahatça parçalayabilecekti…
Bu olgu uzun vadeli ve kesin çözüm olarak dikkatli ve devamlı olarak güncel senaryolarla desteklenen yapıda yapılması istihbarat olanakları ile desteklendi vurgusu da hikayemizde ön planda bulunuyor.

Evet,

Hikâyenin sonunda bu şerefsiz oluşum altında olan bu olgu başarılı olur ise sonunda Türkiye diye bir şey kalmayacaktı

Hikâyemizde zaman böyle ilerlerlerken tek çocuğu olan bir aile vardı. Baba 23, anne 22, yaşında üniversitede okurken çocukları doğmuştu…

Bu iki sevgili üniversite çağlarında birbirlerini sevmişlerdi, üniversitede ve daha sonra belli ideolojik kavganın içinde hayatlarını sürdürüyorlardı…

Bu gençler, kendi varlıkları olan bu çocuğu büyütmek, korumak ve kollamak için yaşam savaşı veriyorlardı…

Zaten doğan çocuklarını adı SAVAŞ koymalarının nedeni de buydu…

Bölüm Sonu…

Rogg & Nok Genel yayın Yönetmeni…

Cessur Demirali GÜRSU 


  

Hiç yorum yok: