Perşembe, Aralık 01, 2011

2000-2011 ve devamında ben hiç susmadım ki !! -2-

Sayınlar,

Hayatta olmayasın

Kunduracı keskisi gibi

Hep bana hep bana

Nede olasın rende gibi

Hep sana hep sana

Ol bir testere gibi

Bir sana bir bana

Bu sözleri eski parlamento muhabiri olan sevgili Babam Tanzer GÜRSU bana NOK Haber Yayın Yönetmeni olduğum zaman çerçeve yapıp yazılı olarak büroma koymam için vermişti,  her hüzünlü miras gibi bunu da karşımda büroda  bulunuyor ….   

Sayınlar son bir haftada gördüklerim görmediklerimi bana gösterdi…

Sayınlar bir insanı yönetmek için ne yapmalı yönetim nasıl olmalı?...

Sayınlar yönetilecek insanı taraftar yapmak veya susturmak içinde ne yapmalı?..

Sayınlar bunu cevabını ben biliyorum, şöyle ki; ya bir kişiyi yerinde zamanında yok etmeli yada siyasete sokmalısınız…

Sayınlar Bir insanı siyaset ortamına girmesi ve bunu desteklemenin yolu siyasi istihbaratın yaptığı bir iştir…

Sayınlar Kişiyi yıpratmanın veya kişinin yapmadıklarını göstermesinin yolu bu yoldur. Bu yolla giren temiz çıkarsa siyaseti beceremiyor demektir….

Sayınlar sorabilirsiniz siyaset nedir nasıl siyaset temiz yapılmaz?...

sayınlar, bunu cevabını bulmak sizlere bırakıyorum yalnız araştırmanız için size şu tarih  verebilirim 10 kasım 1938 saat 09:15 den sonra  çıkarların savaştığı Türkiye’ yi ve Türk siyasetini incelemeniz yeterli olacaktır aslında bu bir tez konusu da olabilir, anti tez ve benim tezimin , yorumlar farklı ama geçekler hep aynı olduğunu görmeniz muhtemeldir zaten görüp de görmezlikten gelmemiz, ülkemizin şimdiki duruma düşmesini sağlamamışımıdır?…. 

Sayınlar yukarıdaki olgu çerçevesinde bir ülkede bir başka ülkenin çıkarlarını korumak veya kollamak için yapılan senaryoların ve bu senaryolara destek veren dış istihbaratların  kişinin  üzerinden pirim kazanmalarının başka bir yolu yoktur, buna dikkat edilmelidir..

Sayınlar bir insan bildiği konuda bildiği yolda yürüdüğü zaman önünde kimse duramaz, aksi durumda taraf olarak ülkeyi  kurtarmaya talip olunamaz..

Sayınlar Doğruları göstermek göstermemekten daha iyi olur denen bu siyaset olgusunda yalan, dolan aynı çizgide gider, bunu her siyasetçi kabul etmese de bir gün gelir bu çizgide yol alır,  işte bu olguyu kuvvetlendirecek olaylar zinciri burada başlar.

Sayınlar bu sözde çelik zincir dedikleri siyasi oluşum aslında bakır zincirdir her an arası açılır ve araya halka konulabilinir…

Sayınlar bu olguyu kullanan dış siyaset istihbarat kurumu burada devreye girip zinciri kırmaya uğraşır.

Sayınlar işte ülkeyi kâbusa çevirecek olaylar zincirini halkaları bu olguda zincirin içine konulmaya başlar, sonradan kenara çekilen istihbarat bu kişilerin farkında olmadan kendi yaptığı zinciri kırılmasını izler…

Sayınlar konuşmak güzel söylenenler doğru bile olsa bir insan siyasetle taraf olarak halkın karşısına çıktığı zaman yıpratılır.

Sayınlar  siyasetçi olmayan bir kişiden ve doğruları söyleyenden  her zaman korkulur  ve o kişinin karşı görüşte olan kişilerin farkında olmadan yaptığı tezgahlara gelmesi olasılıktır.

Sayınlar bu korkulan kişiyi siyasete soktukları zaman karşı görüşte olanların elleri daha kuvvetlenir, o kisinin eleştiri gücü sınırlanır gördüğü yanlışları bulunduğu zincirde söyleyemez çünkü o zincirin kırılacağından korkar, söyleyeceği her cümle onun aleyhinde kullanılacağını bilmektedir kısaca fikrini ve düşüncesini rahat,  rahat söyleyemeyecek duruma gelir….

Hiç yorum yok: