Salı, Ağustos 19, 2014

Planlı Yasa Uygulamaları: (Bölüm -3-)

Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir Suçlusu

Saygın okurlarım,

Güzel bir söz vardır; "Söz var kestirir başı, söz var keser savaşı" Şah İsmail söylemiş, şimdi Şah İsmail yaşasa idi bizim halife özentisi bulunan RTE'ye ne derdi...

RTE'ın derdi, tasası kendisi ile mi, yoksa iç savaşa adım adım soktuğu bu millet ile kavgası mı?

Derdi Şah İsmail...

Satranç tahtasında kendin Şah gibi gören ve piyonlarını öne süren RTE hakkında konuşumak suç oluyorsa?

Tahminen yaşasaydı Şah İsmail'in soracağı bu soruların cevabını bulmak kolay mı, zor mu olacaktı?

Yoksa Şah İsmail'de Halife özentisi içinde bulunan RTE'ın şimdiki zamanda kendi çıkarları için kullandığı Planlı yasalarla habise mi atılacaktı?

Evet,

Şimdiki zaman diliminde önümüzde kurulmuş satranç oyunundaki Planlı Yasal Uygulamaları bizler nasıl engelleyeceğiz veya susup o kurulan oyunlarımı izleyeceğiz?

Bizim halk olarak sormamız gerek olgu; halk mı, yoksa din sömürüsü yapanlara ve yasaları kendi amaçları için kullanan kişi ve kurumlara kul mu olacağımız?
Geçtiğimiz bölümlerde anlattığın gibi gezi eylemlerinde polislerin müdahale öncesinde yasaları çiğneme niyetinde oldukları şeklinde değerlendirmiştim çünkü elimden gelen o zamanlarda bu idi…

Bu müdahaleler karşısında protestocular polise karşılık vermişler ve nefsi müdafaa olarak çatışmışlardı...

Fakat yine psikolojik olarak ters ve yüz politikalar içinde bu eylemlerin an noktası olarak Halifenin sözleri ve davranışları göze çarpıyordu...

Orantısı ve kayıt indeki müdahaleleri engellemek için genç protestocularla can güvenlikleri için kaldırım taşları, çöp konteynerleri gibi malzemelerle yollara barikat kurarak eylemlerine devam etmişlerdi, bunların çoğu yukarıda da belirttiğim gibi nefsi müdafaa olarak yapılmıştı ama yandaş medya ve organları bunları kendi amaçları için değişik biçimde lanse etmeyi de imal etmediler çünkü planlı yasalar onların yanındaydı…

Eylemler sırasında olayları haber olarak vermeyen medya kanallarına ait araçlar, genç dimağların gördükleri baskılar sonucu bir yede patlak vereceği biliniyordu bu olgu çerçevesinde  göstericilerin arasında kalan polis araçları, Gezi parkı şantiyesi için getirilmiş araç ve malzemeler yılardır baskı gören ve şimdiki zamda da baskıların devam ettiği zam diliminde protestocu genç  eylemciler tarafından o baskılar ve tahrikler sonucu tahrip edilmiştir….

Yine de  Tahrip edilen 6217 nolu polis aracında AK47 Kaleşnikof silah göstericiler tarafından bulunmuş ve  yasalara uygun olarak polise teslim edilmişti…

Çiğli'deki olaylar sırasında AKP ilçe binası yine biline fakat ispat edilemeyen hükümet yanlıları tarafında psikolojik olarak ters, yüz politikalar çerçevesinde kundaklanmıştır ve bu olaylar yine protestocuların üzere kalmıştı…

Rize'deki Atatürkçü Düşünce Deneğine yapılan saldırı ve abluka altına alınması sırasında polisin hükümet yandaşlarına yaptığı muamele yine kayıtlar arasındadır ve burada kurtarıcı olarak Asker çağrılması başka bir geçeği de ortaya koyuyordu...

Yukarıda anlattığım olaylara benze nice olaylarda hep polis taraf tuttuğu yine kayıtlar arasındadır, ve halkın polise güveni sarsılmış vede sivil darbenin provalarda hızla yapılıyordu, bir yandan da bu ay içinde yapılacak Planlı yasal Uygulamalar için düğmeye basılmıştı çünkü önümüzde 30 Ağustos, 29 Ekim, 10 Kasım günleri duruyor ve de bu zaman aralıkları içinde gizli kapılar ardında yapılacak olgular nasıl medya tarafından görülmemesi için planlar hazırlanıyordu...

Bu planlar uygulanırken medyanın tabii ki halkın bir kısmının dikkati başka yönlere çekilecekti, böyle olunca da asıl planlar su yüzüne çıkmayacaktı, işte satranç oyunu böyle tezgahlandı...

Birde yandaşların yaptığı başka türde eylemler olacaktı bunu da en iyi medya yapabilirdi zaten RTÜK (Radyo ve Televizyon Üst Kurulu) ellerine idi yasalar yolu ile yandaş olmayan medya baskı altına alına bilinirdi ve buda yapıldı. Sudan sebeplerle cezalar verilmeye başlandı.  Bu Planlı yasal uygulamalar için vede diğer görsel sanal davar için yıkıcı eylemleri tezgâhlayanlar tarafından olan olayların sorumlusu yine genç protestoculara kesildi,  borsa, turizm, ekonomi ve bölge esnafını etkiledi diye haberler çıkarılmaya o zaman diliminde haberler tek elden, tek ses olarak verilmeye başlanmıştı…

Bölüm sonu…

Saygılar…

Rogg & Nok Genel Yayın Yönetmeni...

Cessur Demirali Gürsu







Hiç yorum yok: