Cessur Demirali Gürsu Dışarıda fakat fikir Suçlusu |
İlk bölümde belirtiğim gibi Önümüze bakmadan arkamızı kontrol
etmeliyiz…
Bakış açımızı geniş tutmaya yarayan bu olgular; bir bütünlük
olaylarında oluşan olguları olarak görmeliyiz…
Geniş açıdan baktığımızda önümüzdeki fotoğrafı daha net görebiliriz…
Tarihini bilmeyen tarih yapamaz ve de yazamaz…
Tarih, yasal veya sosyal anlamda işte bu bütünlük olgularında olmuş
bir bütündür…
Günümüzde yasal olarak gördüğümüz olgular veya olacak gizli veya yasal
görünür olaylar zincirine dikkat etmez isek bu tahribatı yazar olan bizler
bile farkında olmadan artırabiliriz, bu olgu içinde farkında olmadan tahribatı
yapanlara yardımcı bile olabiliriz…
Bu olgu çerçevesinde size bazı gördüğüm olguları daha önce yazdım…
Sağlıklı bir insan beyni gördüklerini ve duyduklarını analiz eder…
Bu analizlerin sonucu bazı sonuçlar elde eder…
Bu sonuçları paylaşmak ve fikir yürütmek, bu analizlerin ortak
noktasını oluşturur…
Bazı kişiler karşı görüşte olan kişilerin fikrini ve analizlerini,
düşünce yapısını beğenmeyebilir ama okudukça o karşı durdukları fikir ve
düşüncelerden ders alabilir…
Bizler düşen hayvanlarız, bu düşünceyi de paylaşmayan olabilir, buda
normal bir yaşam tarzının göstergesi olarak kabul edilebilir, işte yasalar ve
uygulayan kişiler bu normallik normalini kabul etmemeye eğimli olabilir…
Evet,
Hayvansal içgüdümüz, insanı doğasında olan bir duygu bütünüdür…
Düşünün; düşüncelerden oluşan bir bütünü “tek ben” duygusu ön plana
çıkmaz mı?
Diğer yandan duygu ve düşünceleri ve de fikirleri beğenmemekte haklı
olmamız düşünmemiz ve analiz etmememiz geren bütün pir parçası olarak göre
bilir miyiz?
Yukarıda belirttiğim olgu çerçevesinde bütünlüğün parçası olan o
kişilerin kişiliklerine göre davranabiliriz, he ne olursa olsun karşımızdaki
kişiye önce insan olarak bakmamız gerekir,
fikirlerine saygı duymamız onun fikrini kabul etiğimizi göstermez çünkü
fikir fikirle yenilir…
Bu yenmek demek; Başarılı oldum, tek ben bu işi biliyorum, demek
olmamalıdır…
Bu duygular yönetim ve yönetilme de kullanılırsa;
bazı yazılarımda şöyle yazmıştım:
Yönetmek:
Özellikle bir sistemi, bir ülkeyi yönetmek;
ESTETİK, BİLGİ, SEVGİ, SAYGI ve YETENEK gerektiren zor bir sanattır.
Özellikle siyasi dengeleri; bu olağanüstü değerler üzerine kurmak, çok daha zor
ancak, politik açıdan mutlak olması gereken bir olgudur.
Söz konusu temel özellikler olmaz ise; politik yıkımlara,
sosyolojik patlamalara, ekonomik problemlere ve dış etkilere zemin hazırlayan
zincirleme oluşumlar başlatılmasına yarar.
Bunları başında ise yasal ve hukuksal boyutta
tahribatlar yapılmasına ön ayak olur…
Ben ve bünyesinde görev yaptığım yayın kurumu
olarak yasala ne kadar engelleyici bir olguya gitse de elimizden geldiğince
yine de uyarmak zorundayız.
Açık istihbarat ve gizli istihbarat
servisleri; bu servisler ne ad verilirse
verilsin yurdumuzda faaliyet gösteren bu oluşumlar bir geçektir, ve bütünlük
içinde bizlere psikolojik baskı yapmak için her türlü olanağı kullanıyorlar…
Bu oluşumlara ve de kişilere bağlı çalışan tüm
kurum ve kuruluşların Türkiye'ye bakış açıları;
bu ESTETİK, BİLGİ, SEVGİ, SAYGI ve de kişilerin YETENEK kavramları
üzerinde yoğunlaşıyor.
Bu kavramları örneklerle açıklarsak, örnek
olarak:
Bir insanda ESTETİK yok ise; dışarıdan doktor
getirse bile ruhundaki ESTETİK kavramını değiştiremez.
Bir insanda BİLGİ kavramı yok ise; 20 tane okul
bitirse bile, dışarıya bağımlı olur ve onların uşaklığına soyunur...
Bir insanda SEVGİ kavramı yok ise; o insan
kendini, yalnız kendini sever, aynaya bakmadan kendini öven, sanki dünyanın
hâkimi kendisiymiş gibi davranan, herkesi kullanmayı amaç edinir…
Kendini tanımayan, kısaca bir terimle açıklamak
gerekirse "Kendine Müslüman" olan o kişi sevgisiz bir kişidir ama
kendin önemli göstermeye devam ettiği de çoğu zaman görünmez ve çok sevilir…
Bir insanda SAYGI kavramı yok veya gelişmemiş bir
zihniyetin kavramlarını taşıyorsa; en yüksek mertebede olursa olsun
devlet ve siyasi terbiyesi oluşumu olmadığı da gözlenir.
Bu saygıyı göstermeyenlere ancak bizim
gibi tarafsız çalışan araştırmacıları terbiye ölçüsünde yorum yaparak
gerçekleri gösterir, buda övünülecek bir konu değildir, bu bütünlük içinde
bilgilendirmenin göstergesidir...
Bir insanda YETENEK yok ise; bu göreceli bir
kavramdır anlamı ise değişik biçimlerde açıklanır…
Yetenek; Yalnız argo konuşarak veya halk dilinde
konuştum diyerek yetenekler ispat edilemez bunlar hataları kapamak için
yapılmış kamuflaj söylemleridir....
Bir başka yönden bakacak olursak; “ben
yetenekliyim “ diyerek; halkın dini
duygularını kendi amaçları için, yasaları etkilemek için, kısaca halkı
birbirine düşürmek için yapılan tüm eylem ve davranışlar da yetenek
sayılmaz…
Bu konuda daha söylenecek ve yazılacak çok şey
vardır, kısaca Yetenek olgusuna sarılarak ve sözde fikre saygı olgu içinde
kişiler ve yandaşları görüle bilinir..
Bunu yalnız konuşmak ile ispat edemez...
23.08.2013 tarihi (bu gün) ile ben bir göreve gidiyordum
sabah saatlerinde biraz İnternet'te baktım bir arkadaşım…
Sabahın getirdikleri diyebileceğim bir bilgi gönderdi bili yazısı aynen şöyle;
Sabahın
getirdikleri
Sayın Gürsu,
Dün Sayın Başbakan, katıldığı bir tv programında gözyaşlarına engel
olamamış...
Bu zaten alışıldık bir durum. İlginç olan ise, bu olaydan yaklaşık 15
saat önce, yönettiğim bir facebook sayfasında, "Başbakan ağlayacak"
başlığıyla, Başbakan'ın Mısır için ağlayacağını yazmış olmam...
Bu benim gözümde bir sahtekarlığın belgelenmesidir. Bunun, sizler için
de bir haber değeri taşıyacağını düşünerek şahsınıza iletmek istedim.
Paylaşımların linkleri aşağıdadır.
Eğer vaktinizi gereksiz yere aldı isem, affınıza sığınıyorum.
Saygılar,
Cemal Ayan
Sabahın getirdikleri ve olgumuzun devamı Davranış ve yaptıklarınız sizin yetenekli
veya yeteneksiz bir sahtekâr, adi, kötü bir değimle söyleyecek olursak “şerefsiz” bir yönetici
olduğunuz ortaya çıkarır.
Bu olgudan olan ve hâlâ kendine yetenekliyim diye
lanse eden bir kişi ancak hitap konusunda yalan, riya konularında, bir bakıma halkı
ayaklandırma konusunda, tam olmasa da biraz yeteneği var denir. “
Saygılarımla…
Bölüm sonu..
Rogg & Nok Genel Yayın Yönetmeni…
Cessur
Demirali GÜRSU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder