Salı, Ağustos 06, 2013

Şerefsiz Dünyanın Şerefle Yaşayanları

Şerefsiz Dünyanın Şerefle Yaşayanları

Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir  Suçlusu

Bilir mi siniz baba olmayı?

Bilir mi siniz şerefli bir ad bırakmayı?

Siz kendinize sayın dedirten tüm lider ve yavşakları (bit yavrular) konuşmayı bilirsiniz…

Siz kendinize sayın dedirten tüm lider ve yavşakları (bit yavrular) sizler konuşun bizler yazalım, sonra şerefsizlik ne demek diye yine kendinize sayın dedirten tüm lider ve yavşaklarına (bit yavrularına) soralım şeref nedir?

Şerefli olmak; omuzuna apolet takıp sonra şerefsiz gibi, terörist gibi, habise atılmak mı?

Şerefli olup; Üniversite (Bilimsel özerkliğe ve kamu tüzel kişiliğine sahip, yüksek düzeyde eğitim, öğretim, bilimsel araştırma ve yayın yapan fakülte, enstitü, yüksek okul ve benzeri kuruluş ve birimlerden oluşan öğretim kurumu.) konuşup bilimsel olumlu veya olumsuz geçekleri  halka anlatan ve içinde tartışan kişileri darbe yapıyorsun diye habise atmak mı?

Şerefli olup ;göğsüne Kalbini ortasına Türk Bayrağı takıp belinde silahla, gaz bombası ile, TOMA’lardan su sıkarak öldürmek için halkın karşına dikilip sonra paçavra sallayanları değil Türk bayrağı sallayanları kovalayıp Habise atmak mı?

Şerefli olup; Dinini imanın siyasete alet etmeyen olumlu veya olumsuz yönde fikrin beyan eden kişi ve kurumlarda çalışanları işten atıp yandaşlarını getirip onları terörist olarak gösterip habise atmak mı? 
Şerefli olarak; görünen savcı ve hakimlerin siyasi ortama hizmet edip Adaleti hiçe sayması şerefli olduklarına inanmak veya inandırmak mı?  

Şerefli olarak; olumlu veya olumsuz fikirlerin halk ile paylaşan yazar, gazeteci, basın mensubu olup, sonra siyasi anlamda darbe yapıyorsunuz diye Habise atılmak mı?

Şerefli olup; bunları görüp yazmak mı, yoksa siz sayınlar gibi yavşak (bit yavrusu) olup susmak mı?
 Yukardaki soruların cevapları sorularda saklıdır…

Mustafa Balbay
34 yıl 8 ay habis ve bu bir baba
Evet,

Severiz veya sevmeyiz…

Meslektaşımız veya dostumuz…

Tanışmış veya tanışmadığımız…

Fikirlerini beğendiğimiz veya fikirlerinden nefret duyduğumuz…

Bir baba, bir eş, bir meslektaşımdan bugün bira söz etmek istiyorum...

O ki dün şerefiyle bulunduğu ülkede terörist muamelesi gördü, darbeci olarak suçlandı…

Tek omu hayır birçok arkadaşım dostum tanıdığım veya tanımadığım çoğu kişi bu suçtan suçladı…

Saygın Mustafa Balbay; bir baba fakat Ergenekon Davası’nda eğer Yargıtay mahkemenin verdiği kararları onarsa İlker Başbuğ, Tuncay Özkan ve Mustafa Balbay’ın babalık, seçme ve seçilme ve kamu görevlerinde çalışma hakları ellerinden alınacak...

Aylar önce Mustafa Balbay’ın kızı ile ilgili; Tevfik Fikret Okulları Genel Müdürlüğü, Ergenekon Davası'nda tutuklu olarak yargılanan Mustafa Balbay'ın kızı Yağmur Balbay'ın okulda, "teröristin kızı" damgası yediğini açıklamasının ardından, sınavlarda "sıfır not verildiği" iddiası basında duyulmuştu…

Şimdi yasal olarak bu teçhil edilirse ne olacak, bir kızı evladının ilk sevgilisi babasıdır, ilerde baba sevgisini bulacak bir hayat arkadaşı seçmesi doğaldır, erkek evlat anneye bağlıdır, fakat kız evlat babaya daha bağımlı olarak hayatını planlar…

O günlerde yapılan açıklamada, "Öğrencilerimizin olağanüstü bir dönemden geçtiklerini en iyi biz biliyoruz. Bu bilinçle kurumumuzun ilkeleri doğrultusunda öğrencilerimize en iyi eğitimi almaları konusunda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destek olacağız" demişti...

Yine meslektaşımız saygın  Müyesser Yıldız, Odatv'de yayımlanan yazısında;  Ergenekon Davası tutuklusu CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın 12 yaşındaki kızı Yağmur'un 10 gün önce Norveç'teki Norveç Gazetecilik Enstitüsü tarafından düzenlenen "Özgür Medya Konferansı"na katıldığı ve burada yaptığı konuşmada, babasının tutuklanmasından sonra yaşadıklarını anlatırken, "Okulda teröristin kızı damgasını yedim" dediği belirtildi...

Yıldız, Yazısında, "Ve böylesine ünlü bir okul, Yağmur'un bu sözlerinden rahatsızlık duyup, küçücük bir çocuğa fatura çıkarıyor. Hem de ne fatura. 'Konuştun, suçlusun!..' diye tasdikname verseler Veremiyorlar Böyle bir şeyi nasıl yazsınlar? Ya ne oluyor; çok başarılı Yağmur, birden bire tüm sınavlardan sıfır çekiyor!.." iddiasına yer verilerek, Balbay ailesinin çocukları için yeni bir okul aradığı ileri sürmüştü...

Bu iddialar doğru olma olasılığı sizce nedir bilmiyorum çünkü kimsenin kafasına ben Cessur Demirali Gürsu giremem yalnız şunu biliyorum bende bir babayım ve bu bayram gününde çocuklarımı görmesem çok büyük bir acı duyarım…

O günlerde bu İddialar üzerine yazılı bir açıklama yapan Tevfik Fikret Okulları yönetimi şunları belirtmişti:
"Sayın Mustafa Balbay'ın çocukları Yağmur Balbay ve Deniz Balbay, öğrencimiz olup eğitim ve öğrenimlerini halen "Ankara Özel Tevfik Fikret Okulları'nda sürdürmektedirler. Öğrencilerimizin eğitimlerini okulumuzda sürdürmemeleri için bir neden bulunmamaktadır. Öğrencilerimizin olağanüstü bir dönemden geçtiklerini en iyi biz biliyoruz. Bu bilinçle kurumumuzun ilkeleri doğrultusunda öğrencilerimize en iyi eğitimi almaları konusunda bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da destek olacağız. En büyük tesellimiz Sayın Mustafa Balbay'ın okulumuza gönderdikleri bir mektupta çocuklarının okulumuzda ne kadar mutlu olduklarını ifade etmiş olmasıdır."
Diye açıklamaları basında yansıtılmıştı…

Yağmur Balbay Babası 34 yıl 8 ay habis  
Sevgili Kardeşim Yağmur ve Deniz,

Abla olarak sen şunu bil senin baban şerefli bir Türk Gazetecisi…

Biz Basın mensuplarının kaderi budur…

Bu kader şerefle yazılır…

Sen hiç üzülme…

Övün övün ki ; senin şerefli namuslu bir baban var ve sana ve kardeşine şerefli bir soyadı bıraktı…

İlerde baban ile kucaklaşacaksın, o zaman bu kendini şerefli olarak gösteren kişiler senden utanacaklar…
Sana bir sözü var, şerefiyle yaşayanlarla şerefli olarak görünenler arasındaki fark, çocuk sevgisidir, ve baban her ikinizi seviyor, o sevgi ülke sevgisi olarak yazılarına yansımıştır, yazılarını iyi okursan ve kardeşine okutursan sizi ne kadar sevdiğini anlarsın…

Öte yandan haberci haber vermeye devam eder…

İlker Başbuğ
Müebbet hapis
Ergenekon davasında Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığı ancak cezasında indirim yapıldığı mahkemenin ayrıntılı kararından anlaşıldı...

Siyasi oluşumda şimdiki zamanda halifenin oluşturduğu Mahkeme, Başbuğ’a “Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” suçunun sabit olduğunu belirterek ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ yasal olmayan siyasi bir cezası verdi çünkü Türkiye Cumhuriyetinde Askerlik yaptığı devrede en üs kademede bulunduğu için ve de Türkiye Cumhuriyetini değişik odakların eline geçtiğini gördüğü için, bu nedenle konuştuğu için Halifenin mahkemesi bu cezayı eski bir komutana terörist muamelesi yaparak bu cezayı vermiştir…

Ancak bu halifenin siyasi mahkeme yargılama sürecindeki tutum ve davranışları nedeniyle Başbuğ’un cezasını müebbet hapse indirdi. ‘Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’ Başbuğ hakkındaki kararın kesinleşmesi halinde infaz edilmesi gereken 30 yıllık bir süreyi kapsıyor…
Bir başka yönden bu halifenin kurduğu siyasi mahkeme, İlker Başbuğ, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay ve Doğu Perinçek’in de aralarında bulunduğu hapis cezası alan sanıklar hakkında TCK’nın 53. maddesinde düzenlenen babalık, seçme ve seçilme ve kamu görevlerinde çalışma hakkının yasaklamasını içeren maddeye uyguladı. Eğer karar Yargıtay tarafından onanırsa bu sanıklar cezaevinde kaldığı süre boyunca babalık ve diğer haklardan mahrum olacaklar...

İşte şerefsiz ve şerefli olanları ufak bir göstergesi..

Saygılar…

Rogg & Nok Genel Yayın Yönetmeni
Cessur Demirali GÜRSU


Hiç yorum yok: