Cumartesi, Eylül 07, 2013

Planlı Yasa Uygulamaları: (Bölüm -12-)


Savaş, Barış (1)

Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir Suçlusu
Saygın okurlarım,

Bazı kesimler ve kurumlar bana kızabilir, bu normal bir davranış biçimidir…

Bilinen veya öngörülen olayları yazmam, bazı olguları bozmuş veya yavaşlatıp güncellemeye sebep olmuştur, şu andan sonra ne yaparsanız yapınız, Türkiye’de analiz yapan grupları susturamazsınız, engel olmak için önce Türklüğü daha sonra şerefli olmanız gerek. Sizden kendine sayın dedirten siyasetçilerden hep bir adım ilerde olacağız. Ben ve bizler sizler gibi üç adım atıp bir adım geri gitmeyiz, kısaca bu satranç oyunu mehter takımını yürüyüşüne benzemez, bu oyun bir vatan borcudur…

Ben mümkün olduğunca duyduklarımı ve gördüklerimi elimden geldiğince sizlerle paylaşıyorum, yalnız bende her bir düşünen hayvan gibi insanım, insanları diğer canlılardan ayıran özelliği duyguları ve düşünme kabiliyetleridir…

Bu olgu çerçevesinde bugün size bir hikâye aktaracağım…

Hikâye olgumuzla bağlı olarak vatanımızda yapılan olguların ana hatlarını bölüm bölüm vermeye çalışacağız, bu çalışmada tabii ki sizlerin görüş ve düşüncelerinizde olacaktır... 

Çekinmeden genel ahlak kurallarına uyarak yazının altındaki yorum yerine görüş ve düşüncelerinizi yazabilirsiniz...

Olumlu veya olumsuz düşünceleriniz bizi daha iyi ve doğruya götürecektir...

Şu anda siyaset üstü yayın yapıyoruz her siyaset gurubunun insanca davranıp yorum kabiliyetleri var ise, tarafsız siyasi olgunluğa ulaşmış kişilerin yorumlarını alabiliriz... 

Fikir ve düşünce paylaştıkça önem taşır...

Bu olguda kalarak bölümleri takip etmenizi öneririm…

Hikâyede geçmişe bakarak bu günü belki geniş açı ile baktığınızda görebilirsiniz.

Her zaman yazdığım olgular gibi “ben size balık vermiyorum, balık tumanın yöntemlerini gösteriyorum”…

Aşağıda anlatacağım hikâyenin geçek olup olmadığına sizler karar vereceksiniz…

Unutmamak gerekir ki hikâyeler gerçek hayattan esinlenerek oluşur…

Bu iki kardeşin hikâyesidir…

Savaş ve Barış’ın iki kardeşti…

Anlatılan rivayete göre bu kardeşler özel hayatlarında devamlı birbirleri ile kavga ederlermiş…

Hikâyemiz 1978 yılında Türkiye’de bir büyük şehirde başlıyor…

1978 yılında Türkiye’de o kozmopolitten şehirde bir çocuk doğar…

Adını o zamanki şartlara uygun olarak da annesi, babası “Savaş” koyarlar…
Geçmişteki o zaman tünelini içine girdiğimizde, Türkiye’de gömdüklerimiz şunlardı; tüm gençler gençliklerin baharında ölüyor ve 20 yaşına varmadan genelde sokak kavgalarında, ideolojik yönden ikiye, üçe, hatta aralarında fikir yönünden daha fazla olarak fraksiyonlara bölünmüş veya dış güçlerin gençler içlerine soktuğu geçler gibi davranıp farkında olmadan yönlendirmesi altında faaliyet gösterip bölündürülmüş gençleri görüyoruz…

Bu gençlerin kimi bu ideolojiyi ve bölüngü olgusunu bilimsel yönden fikir ve düşünce bazında götürmek isterken…  

Gençlerin fikir tartışmasından ve fikir üretmesinden rahatsız olan kişiler kontrolleri atındaki bu potansiyel gücü, kontrol altında tutmak için ve de bu fikirlerini düşüncelerini konuşarak gençlerin kendi aralarında sorunlar hallede bileceklerinden rahatsız olan kişilerde o zaman diliminde her zam olacakları şekilde vardı.

Bunların adı ne olursa oldun tek bir söz ile anılılar bunlar dış odaklar olarak bilmek kâfidir, işte bu dış odaklar olguların oluşumlarını analiz edip düşünce şu sonuca vardılar;  ölüm fikrin yükleme bu yanlışlığı fikir alış verişi ile gençlerin çözebileceğini fark ederek önlem almaya başladıkları o zaman diliminde görülüyordu…

Bu önlemlerin sebebi ise yapılan operasyonların  bir gün kendilerine karşı dönebileceğinden korkan dış odaklar tekraren kontrolü almak istediler. Çünkü kontrolsüz güç güç olmamakla birlikte fikir ile beslenirse karşı olumsuz düşüncelerde su üzerine çıkar diye planlarında revizyona geçtiler, kısaca günün şatlarına göre güncelleme yaparak senaryolarını geliştirdiler…

Saygılar…

Bölüm Sonu…

Rogg & Nok Genel yayın Yönetmeni

Cessur Demirali GÜRSU 

Hiç yorum yok: