Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir Suçlusu
|
Savaş, Barış (2)
Bizlerin ön
gördüğü şekilde 08.09.2013 Pazar günü Kıbrıs semalarında it dalışı denen olay
meydana geldiğini manşetten İngiliz ve
Suriye uçakları İt dalışı yaptı haber olarak yayınlandı…
Bu arada ABD son hazırlıklarını yapıyor ve bizim
tersimize ABD Kamu oyu savaşı istemediği
haberleri veriliyordu, Çarşamba 11 Eylül
2013 açıklama yapılacağı haberi veriliyordu, bunu yanı sıra 13
Eylül 2013 Cuma günü ABD ye yönelik veya ABD’nin müttefiklerine ve
elçiliklerine Terörist saldırısı
olacağı istihbarat haberleri de ABD
de yayılmıştı…
Bir yandan da
sevinerek haber yapan Türk yandaş medya grubu, rant için sevineceği yerine daha olumlu ve savaşı durdurmaya
yönelik haberler yaparak bu it dalışı
olgusunun haberi de koyabilirdi…
Ne fayda yandaş olmak için yanlı haber vermeyi
tercih ettiler…
Çünkü bizim baş noter bir süre önce İngiltere’ye gidip büyük bir huşu ile ağırlanmıştı ve o
zaman içinde bu olgular planlanıp senaryo halinde gündeme gelmesi çalışmaları yapılıyordu…
Unutmayınız; bize
bizden başka dost müttefik yoktur, Kıbrıs doğal bir savaş platformu olarak kullanılacak doğal bir uçak gemisi olarak kullanılacak bu yapay platform
sayesinde çıkarsa savaşın seyrini
etkileyecek bir ortam olarak kullanılması olanak dahilinde…
Bu yönden daha önceden siyasi politik uygulamalar
Kıbrıs üzerinde test edildi…
Testlerin sonucunu bir iki günde görebiliriz…
Bu olgunu sonucu
Türkiye’ye de etkisi, Kıbrıs savaş platformuna bağlı
gelişecektir…
Hikayemiz 1978 niçin temel aldığını aşağıdaki
yazıda görebilirsiniz ben ve grubum uyarıcı
mesajları sizlerin düşünmesi için veriyoruz, çünkü siyasi güdüm altında kalmadan siyaset dâhil tüm olguları, at gözlüğü takmadan düşünen ve üreten bir toplum olmamız silahsız ve çıkarsız olarak hedefliyoruz...
Hikâyemize devam
edelim…
1978-1980
arasında dış güçler her taraf olan gençlere
aynı tür silahları vererek senaryolar yapılıyordu…
Hatta ölümler
sonucunda çıkan olaylarda, değişik
yerlerde aynı balistik araştırma sonucu mermi kovanları her iki siyasi grubun çatışmasında vurulan
gençlerin değişik siyaset ortamında buluna karşı görüşlü gençlerin ayrı ayrı zamanlarda çatışmalar esnasında,
bir o taraftan bir bu taraftan ölen
gençlerin yanında ve vücutlarında
bulunuyordu…
Yukarıdaki
olaylar olurken, Türkiye birkaç senaryo
ile hikâyemizin geçtiği yıllarda ve daha öncesinde birkaç kere Türk halkı testte
tabi tutuldu…
Belli başlı bu
testler; 1969 yılında Kıbrıs olgusu,
20 Temmuz 1974 Cumartesi günü yine
Kıbrıs barış harekâtı ve sonunda, bu
süreç de yapılan ambargolar…
1 Mayıs
1977 Pazar günü, işçi sınıfı sabrı test edilmesi talimatı dış güçlerce verildi..
Olayın kendisini Türk siyasi tarihine “Kanlı l Mayıs” olarak yazılması sağlandı,
ardında kayıtlara göre 34 ölü, yaklaşık 126 yaralı ve bir dolu dış ve iç
istihbaratın ortaklaşa planladığı olgu dahilinde yanıtsız soru bırakarak gerçek
bir esrar perdesi ile karanlıklara gömüldü bazı araştırmacılar çözüme yaklaştı
fakat kesin çözüm şu anda bile gizemini koruyor.
Bu yapılan Kıbrıs
için yapılan ambargo ve 19 ay süre
içinde oluşan sosyo-politik olgular çerçevesinde
yaklaşık üç, dört yıl süren çetin mücadele verilirken; 19 Aralık 1978 Salı gününe gelindi. yaklaşık tama bir hafa süren 26
Aralık 1978 Salı gününe kadar Kahramanmaraş'ta
meydana gelen olaylarla bir kere daha teste tabi tutulan Türk halkı olmuştur…
İşte bu seferde 19
ay önce işçilere yönelik test simdi versiyonu güncellenmiş olarak o zamanki
gündeme getirildi bu olgu sayesinde bir hafta içinde mezhep ayrımcılığı için teste sokulan halk ve bir kesim halkımıza özellikle bu test
uygulandı, buna göre yurduna bağlı Atatürk ilke ve inkılaplarına sıkı sıkıya
sağdık ve bu uğurda canlarını verecek olan Alevilere yönelik katliam yapay ve planlı
olarak yaratıldı...
Biraz detaya
girecek olursak, yedi gün süren olaylar sırasında tam doğru olmasa da 150 Alevi vatandaşımız öldürüldü, Alevi
vatandaşlarımıza ait yaklaşık 200'ün üzerinde ev yakıldı ve yine tam doğru olmayan kayıtlarda 100'e yakın işyeri tahrip edildi bilgileri
doğru olmasa da şu aşamada mevcut. Yirmi üç yıl yıl süre gelen davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321
kişi de 1–24 yıl arasında yapısal hukuk
sisteminde ceza almıştır. İlginç bir nota, katliamda önemli rol oynadıkları
bilinmesine rağmen 68 kişiye ise sebebi
muhtelif olarak ulaşılamamıştır. İlerde anlatacağım Barış’ın doğduğu gün olan Cuma, 12 Eylül 1980 Darbesi'ne sebep olan olaylardan biri olarak kabul edilmesi dikkat çekici bir
konu olarak hikâyemizde öne çıkmaktadır...
Hikâyemizde
geçen yıllarda 1978-1980 arası halkımızın test edilen olgulara benzeyen bir olgu daha Planlı yasal olgular
içinde; Sivas Katliamı yapılmıştır, bu
katliam Madımak Katliamı ya da
Madımak Olayı, adı altında 2
Temmuz 1993 Cuma günü tarih sayfalarına yazılmıştır…
Sivas'ta Pir
Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilmiş olan Pir Sultan Abdal
Şenlikleri sırasında adı daha sonra sıkça geçecek ve yasal olgusu beli olmayan olarak bilinecek olan Madımak Oteli'nin yakılması…
Asıl amacın yine
mezhep çatışmasını körüklemek
üzere çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan,
düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da söylentilere ve görgü
tanıklarını bilinen ifadelerine göre dumandan boğularak hayatlarını kaybetmesi ile sonuçlanan olaylardır. Bu
testi yapanlar ve şimdileri hükumet çatısı altında bulunan bazı kişilerin yanı sıra dışarıda toplanan
göstericilerden de iki kişi hayatını
kaybetmiş olduğu doğru olmasa bile yasal
kayıtlar altında yer almaktadır…
Hikâyemizde
geçen tarih ve olaylar günümüzde yapılan
ve yapılması istenen dış ve iç istihbaratın senaryolarının bir alt versiyonu olarak görmek mantıklı bir düşünce tarzıdır…
Şimdiki savaş kokuları içinde son derece
dikkatli davranmamız politik ve
sosyolojik açıdan çok önem taşır…
Psikolojik operasyon çerçevesinde hedef saptırmak amacı ile
mezhep kavgalarına bağlı olgular ülkemizde olacağı yapılan bilimsel araştırmalar sonucu olasılıklar dahilinde olduğu
unutulmamalıdır…
Saygılar…
Bölüm Sonu…
Rogg & Nok
Genel yayın Yönetmeni
Cessur Demirali
GÜRSU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder