Pazartesi, Eylül 09, 2013

Planlı Yasa Uygulamaları: (Bölüm -13-)

Cessur Demirali Gürsu
Dışarıda fakat fikir Suçlusu

Savaş, Barış (2)

Bizlerin ön gördüğü şekilde 08.09.2013 Pazar  günü Kıbrıs semalarında it dalışı denen olay meydana geldiğini manşetten İngiliz ve Suriye uçakları İt dalışı yaptı haber olarak yayınlandı…

Bu arada ABD son hazırlıklarını yapıyor ve bizim tersimize ABD Kamu oyu savaşı istemediği haberleri veriliyordu, Çarşamba 11 Eylül 2013 açıklama yapılacağı haberi veriliyordu, bunu yanı sıra  13 Eylül 2013 Cuma günü ABD ye yönelik veya ABD’nin müttefiklerine ve elçiliklerine  Terörist saldırısı olacağı istihbarat haberleri de ABD de yayılmıştı

Bir yandan da sevinerek haber yapan Türk yandaş medya grubu, rant için sevineceği yerine daha olumlu ve savaşı durdurmaya yönelik haberler yaparak bu it dalışı olgusunun haberi de koyabilirdi…

Ne fayda yandaş olmak için yanlı haber vermeyi tercih ettiler

Çünkü bizim baş noter bir süre önce İngiltere’ye gidip büyük bir huşu ile ağırlanmıştı ve o zaman içinde bu olgular planlanıp senaryo halinde gündeme gelmesi çalışmaları yapılıyordu

Unutmayınız;  bize bizden başka dost müttefik yoktur, Kıbrıs doğal bir savaş platformu olarak kullanılacak doğal bir uçak gemisi olarak kullanılacak bu yapay platform sayesinde çıkarsa savaşın seyrini etkileyecek bir ortam olarak kullanılması olanak dahilinde…

Bu yönden daha önceden siyasi politik uygulamalar Kıbrıs üzerinde test edildi
Testlerin sonucunu bir iki günde görebiliriz

Bu olgunu sonucu Türkiye’ye de etkisi,  Kıbrıs savaş platformuna bağlı gelişecektir…
Hikayemiz 1978 niçin temel aldığını aşağıdaki yazıda görebilirsiniz ben ve grubum uyarıcı mesajları sizlerin düşünmesi için veriyoruz, çünkü siyasi güdüm altında kalmadan siyaset dâhil tüm olguları,  at gözlüğü takmadan düşünen ve üreten bir toplum olmamız silahsız ve çıkarsız olarak hedefliyoruz...
Hikâyemize devam edelim…

1978-1980 arasında dış güçler her taraf olan gençlere aynı tür silahları vererek senaryolar yapılıyordu…

Hatta ölümler sonucunda çıkan olaylarda, değişik yerlerde aynı balistik araştırma sonucu mermi kovanları her iki siyasi grubun çatışmasında vurulan gençlerin değişik siyaset ortamında buluna karşı görüşlü gençlerin ayrı ayrı zamanlarda çatışmalar esnasında, bir o taraftan bir bu taraftan ölen gençlerin yanında ve vücutlarında bulunuyordu…

Yukarıdaki olaylar olurken, Türkiye birkaç senaryo ile hikâyemizin geçtiği yıllarda ve daha öncesinde birkaç kere Türk halkı testte tabi tutuldu

Belli başlı bu testler; 1969 yılında Kıbrıs olgusu, 20 Temmuz 1974 Cumartesi günü yine Kıbrıs barış harekâtı ve sonunda, bu süreç de yapılan ambargolar

1 Mayıs 1977 Pazar günü, işçi sınıfı sabrı test edilmesi talimatı dış güçlerce verildi.. 

Olayın kendisini Türk siyasi tarihine “Kanlı l Mayıs” olarak yazılması sağlandı, ardında kayıtlara göre 34 ölü, yaklaşık 126 yaralı ve bir dolu dış ve iç istihbaratın ortaklaşa planladığı olgu dahilinde yanıtsız soru bırakarak gerçek bir esrar perdesi ile karanlıklara gömüldü bazı araştırmacılar çözüme yaklaştı fakat kesin çözüm şu anda bile gizemini koruyor.


Bu yapılan Kıbrıs için yapılan ambargo ve 19 ay süre içinde  oluşan sosyo-politik olgular çerçevesinde yaklaşık üç, dört yıl süren çetin mücadele verilirken; 19 Aralık 1978 Salı  gününe gelindi. yaklaşık tama bir hafa süren 26 Aralık 1978 Salı gününe kadar Kahramanmaraş'ta meydana gelen olaylarla bir kere daha teste tabi tutulan Türk halkı olmuştur…

İşte bu seferde 19 ay önce işçilere yönelik test simdi versiyonu güncellenmiş olarak o zamanki gündeme getirildi bu olgu sayesinde bir hafta içinde mezhep ayrımcılığı için teste sokulan halk  ve bir kesim halkımıza özellikle bu test uygulandı, buna göre yurduna bağlı Atatürk ilke ve inkılaplarına sıkı sıkıya sağdık ve bu uğurda canlarını verecek olan  Alevilere yönelik katliam yapay ve planlı olarak yaratıldı...

Biraz detaya girecek olursak, yedi gün süren olaylar sırasında tam doğru olmasa da 150 Alevi vatandaşımız öldürüldü, Alevi vatandaşlarımıza ait yaklaşık 200'ün üzerinde ev yakıldı ve yine tam doğru olmayan kayıtlarda 100'e yakın işyeri tahrip edildi bilgileri doğru olmasa da şu aşamada mevcut. Yirmi üç yıl yıl süre gelen davalar sonunda 22 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1–24  yıl arasında yapısal hukuk sisteminde ceza almıştır. İlginç bir nota, katliamda önemli rol oynadıkları bilinmesine rağmen 68 kişiye ise sebebi muhtelif olarak ulaşılamamıştır. İlerde anlatacağım Barış’ın doğduğu gün olan Cuma,  12 Eylül 1980 Darbesi'ne sebep olan olaylardan biri olarak kabul edilmesi dikkat çekici bir konu olarak hikâyemizde öne çıkmaktadır...

Hikâyemizde geçen yıllarda 1978-1980 arası halkımızın test edilen olgulara benzeyen bir olgu daha Planlı yasal olgular içinde; Sivas Katliamı yapılmıştır, bu katliam Madımak Katliamı ya da Madımak Olayı, adı altında 2 Temmuz 1993 Cuma günü tarih sayfalarına yazılmıştır…
Sivas'ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilmiş olan Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında adı daha sonra sıkça geçecek ve yasal olgusu beli olmayan olarak bilinecek olan Madımak Oteli'nin yakılması

Asıl amacın yine mezhep çatışmasını körüklemek üzere çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da söylentilere ve görgü tanıklarını bilinen ifadelerine göre dumandan boğularak hayatlarını kaybetmesi ile sonuçlanan olaylardır. Bu testi yapanlar ve şimdileri hükumet çatısı altında bulunan bazı kişilerin yanı sıra dışarıda toplanan göstericilerden de iki kişi hayatını kaybetmiş olduğu doğru olmasa bile yasal kayıtlar altında yer almaktadır…

Hikâyemizde geçen tarih ve olaylar günümüzde yapılan ve yapılması istenen dış ve iç istihbaratın senaryolarının bir alt versiyonu olarak görmek mantıklı bir düşünce tarzıdır…
Şimdiki savaş kokuları içinde son derece dikkatli davranmamız politik ve sosyolojik açıdan çok önem taşır…

Psikolojik operasyon çerçevesinde hedef saptırmak amacı ile mezhep kavgalarına bağlı olgular ülkemizde olacağı yapılan bilimsel araştırmalar sonucu olasılıklar dahilinde olduğu unutulmamalıdır…

Saygılar…

Bölüm Sonu…

Rogg & Nok Genel yayın Yönetmeni

Cessur Demirali GÜRSU 

Hiç yorum yok: