Pazartesi, Eylül 03, 2012

H. M. Y. S. M. V. B. S. B V. M. K. A.(Hadi Gülen Gül Biraz)

H. M. Y. S. M. V. B. S. B V. M. K. A.

Birinci Bölüm, ikinci Kısım, Dokuz Anlatım, Sözcük Sayısı 490

Halk Olma Olgusu Ve İsyan Kokusu

(Hadi Gülen Gül Biraz)

Saygın okurlarım,

Sizleri, bizleri, onları bilmem ama ben şahsen bu görüntülerini umursamıyorum…

O görüntülere karşı önlemimi her şekilde alıyorum, umursamak demek önemsememek demek değildir dostlar…

Tabii ki önemseyeceğiz, tabii ki önlemlerimizi alacağız, son derece dikkatli olacağız açık vermeden doğru bilgileri anlatacağız… 

İstihbarat servislerinin bizleri belirsizlik olgusu içinde  görme açıları ve gösterme açılar ile böyle halkımıza bizleri görüyorlar bu göstermeği bile planlıyorlar yalnız bizler onların görmediğini görüp önlem alıyoruz….

Her zaman söylediğim şu: Türkiye 1970-1980 yılları arasında istihbarat cenneti oldu tüm yakın veya uzak ulusların Türkiye’de belli bir ölçüde planladığı ve yer kaptığı olgu ve siyaset ortamları var…

Belkide şerefsizce görmeleri gerekiyor, aslında oyun sahipleri böyle istiyor…

Onlarda onların siyasi uzantıları ve uşakları olarak oların dediklerinden çıkamıyorlar, buda doğal bir süreci bize gösteriyor…

O bahsi geçen düşünen hayvan denilen insanlar ile düşmeyi bırakmayan kitlenin arasındaki savaş veya iyi niyetle düşünürsek aralarındaki fark bir satranç masadır.

Bu satranç masası yakında dağılacak, bundan zarar görecek yine ve yine Türkiye olacaktır…

Dış ve iç istihbaratların isteği doğrultusunda iyi ve kötü Türkiye’de bu şimdiki siyasi olgu içinde çarpışıyor…

Dikkatli olmamız geren bir zaman diliminde bu oyunu işte bizler oynuyoruz…

Şunu da bilelim hangi oyunu ve oyuncuları koyarlarsa koysunlar, ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, düşünen bir halk kitlesinin boynuna yular takamazlar…

Düşünmeyi ve doğru karar vermeyi bulmamız gerekir, yoksa onların kurduğu olun ile oynarız, oyun kurucu oyunu bitirmek için arka kapıyı açık bırakır, bu kapıdan kimse giremez diye düşünür fakat düşünce fikir gelişir, aynı biçimde oyun kurucunun fikirleri, düşünceleri de gelişir…

İşte asıl mesele bu fikir ve düşünceleri oyun kurucudan önce bulup oyunu lehimize çevirmektir…

O nenle; bilinçli ve görerek düşünelim, at gözlüğü takmadan tarafsız ve mantıklı olarak düşünelim, herkes kendi çapında veya yaşadığı ortamda isyan edebilir…

Fakat bu isyanı kontrol edemezsek işte o zaman dış istihbarat subaylarının ve içimizde bulunan ajanlarının istekleri olur….

Güneyimizde savaş çıkmasına ramak kala bu isteklerini yapmayın saygın halkım…  

Olgulara bir başka yönden de bakalım…

Ben ve benim gibi düşünenler olmasak onlar olmazdı diye de düşünüyorum çünkü Laik sosyal adalete inan bir bende olsam Türk olarak varım, karşıma geçecekler Türk olursa korkarım ama maalesef onların olanakları çok fazla bile olsa ben köle ve köle tüccarlarından korkmadım ve korkmayacağım…

Şimdiki zaman diliminde “başlar ayak, ayaklar baş olmuş” varsın olsun, ne olursa olsu gelecek halkımdan olsun…

Evet,

Tekte kalsam ben varım, ya sizlerde bu yürek bu cesaret var mı?

Varsa niye başkalarının fikirlerini diliyorsunuz, dilemek güzel dinlediğiniz kadar olgular üzerinde fikir yürütmek ve o fikirlere sahip çıkmak daha güzel…

Şehitlerin arkasından ağlama ne kadar doğal bir şey ise gülerek ve onurlu bir şekilde şerefsizleri güldürmeden olara şahadet mertebesine göndermekte o kadar onurlu bir olgudur…

Anlarımız, bacılarımız, babalarımız, biraderlerimiz…

Polislerimiz, askerlerimiz…

Bizi biz yapan değerlerimiz uğruna…

Halkımı kaderimiz ağlamak kural veya oyunu yolu yol değil…

Ağlamak kaderimiz kısaca yolumuz olmamalı öğrenmek ve doğruları öğretmek olmalı

O zaman işte o bu zaman…

Şimdiki zaman bu zam ise; tek bir görünümde bir vücut olalım ve de engebeler dağlar tepeler olsa da İş başına halkım…

Şerefsizlere hadi gülen gül biraz…

Saygılar…

Cessur Demirali Gürsu

03.09.2012

 

Dokuzuncu Anlatım sonu

İkinci Kısım devam edecektir

Birinci Bölüm Devam Edecektir

Hiç yorum yok: