Salı, Ekim 02, 2012

A. Dursun Bildirdi:İSTİHBARATIN TANIMI VE İSTİHBARAT ÇARKI


ÖNSÖZ
Türkiye'de Cumhuriyet döneminde kurulan istihbarat örgütlerinin birinci elden (otantik) arşiv
belgelerine dayalı bir tarihi yazılamamıştır. Bunun sebepleri arasında, arşivlerimizin bazı
bölümlerinin tasnif işleminin sürdürülmesinden dolayı kapalı bulunması ve istihbarata
dayanan belgelerin bir kısmının gizliliğini halen koruması gösterilebilir.
Türkler'de istihbarat faaliyetlerinin çok eski dönemlerde başladığı bilinmektedir. Bu
faaliyetlerin bir sistem içinde organize edilmesi, ilk defa Tanzimât (1839-1856) ve Islahât
(1856-1876) dönemlerinde, bilâhare II. Abdülhamid döneminde kurulan "Yıldız İstihbarat
Teşkilâtı" (1880-1908) ile gerçekleştirilmiştir. Daha sonra Enver Paşa tarafından kurulan
"Teşkilât-ı Mahsûsa" (1913-1918), ilk modern Türk İstihbarat Teşkilâtı olarak karşımıza
çıkmaktadır. Mütareke ve Millî Mücadele (1918-1922) dönemlerinde, vatanın savunulması ve
kurtarılması amacıyla ortaya çıkan askerî istihbarat grupları ise kişisel gayretler ile kurulmuş,
faaliyetleri hemen hemen İstanbul ve çevresi ile sınırlı kalmış ve Ankara Hükümeti'nin mutlak
otoritesine her zaman tâbi olmamışlardır.
1922 yılı ortalarından 1925 yılı sonlarına kadar istihbarat, propaganda, takip ve araştırma
görevleri, Ordu Müfettişlikleri İstihbarat Şubeleri tarafından yürütülmüş ve nihayet bu
görevler Millî Emniyet Hizmetleri (M.E.H./ MAH) Riyâseti'ne devredilmiştir.
İlk defa yeni bulunan arşiv belgelerine dayanılarak hazırladığımız "Millî İstihbarat Teşkilâtı
Tarihçesi"nde şimdilik sadece "Millî Emniyet Hizmetleri Riyâseti" (1927-1965) dönemi ele
alınmıştır. Bu araştırmamız giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş Bölümü'nde;
istihbaratın tanımı ve istihbarat çarkı üzerinde durulmuştur. Birinci Bölüm'de; 1926 yılına
kadar Türkler'de istihbaratın seyri özet olarak incelenmektedir. İkinci Bölüm'de ise, asıl
konumuz olan Millî Emniyet Hizmetleri Riyâseti'nin kuruluşu ve ilk yapılanma çalışmaları,
kadro ve bütçesi, yerleşme durumu, M.E.H.'in MAH rumûzu ile nasıl telâffuz edilmeye
başlandığı, riyâsetin üzerindeki gizlilik perdesinin ne zaman kaldırıldığı, riyâsetin kuruluş,
yerleşme ve intibak dönemlerinde karşılaştığı güçlükler, gerçekleştirdiği önemli
operasyonlardan örnekler, MAH'ın Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT)'na dönüştürülmesi ve MİT
içindeki yeri, M.E.H./MAH Reisleri'nin biyografileri ile hizmet süreleri, MİT Özel Arşiv'nde
yer alan birinci elden belgelerin ışığında ortaya konulmuştur.
Tarihçe'nin sonuna, bir kronoloji listesi ve bibliyografya ile okuyucuya kolaylık sağlamak için
indeks ilâve edilmiştir. Ayrıca, eserin yazımında faydalanılan birinci elden belgelerin
fotokopileri de EKLER bölümünde gösterilmiştir. Akıcılığı sağlamak için, faydalandığımız ve
bibliyografyada gösterilen telif eserlere ait dipnotları kullanılmamış, sadece EK'de bulunan
belgelere ait dipnotlara işaret edilmiştir.
Bu tarihçe, Türk ve dünya istihbarat tarihine katkı sağlamak, dünyadaki gelişmeleri de dikkate
alarak Millî İstihbarat Teşkilâtı'nın devlet ve millet hayatındaki önemini, demokratik
parlamenter rejimin idâmesi için yurt içinde ve dışındaki faaliyetleriyle ülke için nasıl yapıcı
bir güç ve son derece gerekli bir teşkilât olduğunu Türk kamuoyuna göstermek amacıyla
hazırlanmıştır. Başka bir ifadeyle bu tarihçeden amaç, Cumhuriyet döneminin ilk istihbarat
teşkilâtı olan "Millî Emniyet Hizmetleri Riyâseti"nin tarihî perspektif içerisinde
değerlendirilmesi ve 1927-1965 yılları arasının istihbarat açısından yerinin tespit edilmesidir.
Bu çalışmanın hazırlanması sırasında değerli yardımlarını esirgemeyenlere burada teşekkür
etmek isterim. Çalışmaya başlamamda ve tarihçenin yazımında bana cesaret veren, beni
destekleyen, değerli görüşleri ile beni aydınlatan Millî İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarı Sayın
Şenkal ATASAGUN'a en içten teşekkürlerimi sunmayı bir borç sayarım.
Ayrıca bana yardım eden dostlarıma, MİT Arşivi, Genelkurmay ATASE Başkanlığı ve Devlet
Arşivleri Genel Müdürlüğü görevlilerine ilgilerinden dolayı minnettarım.
Ankara, Mart 2001 Dr. Erdal İLTER
GİRİŞ
İSTİHBARATIN TANIMI VE İSTİHBARAT ÇARKI
İstihbarat, günün şartlarına uygun olarak geliştirilen çok yönlü bir konudur. Muhtelif kitap ve
lûgatlerde, istihbarat, "akıl, zekâ, anlayış, malûmat, haber, bilgi, vukuf, işitilen haberler,
muteber olan havadis, duyulan şeyler, toplanan haberler, alınan haberler, bilgi toplama, haber
alma" olarak tarif edilmektedir.
Ancak teknik olarak kullandığımız İstihbarat kelimesinin, kapsamı biraz daha değişiktir.
"İstihbarat, haberlerin (ham bilgilerin) işlenmesi (tasnif, kıymetlendirme, yorum) sonucu
üretilen bir ürün veya bilgidir." Başka bir ifadeyle, istihbarat tekniği teşkilât ve faaliyet
itibariyle, mevcut olması lâzım gelen organları ve konuları içine alır. Bu sebeple, istihbarat
(intelligence), plânlama, araştırma, deliller toplama, çeşitli aklî ve tecrübî ilmî metodlar ile
onları değerlendirip bir sonuç istihsal edip, kullanma faaliyetlerini içine alan bir manaya sahip
bulunmaktadır. Bu cümleden olarak, "Millî İstihbarat" kasdedildiği zaman, devletin Millî
Güvenlik Politikası'nı yürütmek için yurt içinde ve yurt dışında sekiz ana konunun, yani
askerî, siyasî, ekonomik, sosyal, coğrafî, biyografik, ulaştırma ve muhabere, ilmî ve teknik
istihbarat ile Kontr Terör ve Kontr Espiyonaj çalışmalarının bütünlüğü ve merkezî istihbarat
üretimi anlaşılmalıdır. Öyle ise, geniş anlamda devlet çapında istihbaratı şöyle tarif edebiliriz.
"Devlet İstihbaratı, devletin bütünlüğünü, rejimin emniyetini sağlamak için, millî politika ile
tespit edilen millî hedefleri elde etmek üzere devlet organlarının yaptığı istihbaratın tümüdür.
Başka bir ifadeyle, Millî Güvenlik Politikaları'nın oluşturulması için gerekli bilgileri sağlayan
ve ilgili bütün devlet istihbarat kuruluşlarının işbirliği ve koordinasyonu ile üretilen
istihbarattır.".
İnsanlık tarihinin başlangıcından bu yana var olan istihbarat faaliyeti, geçmişte olduğu gibi
günümüzde de devletlerin geleceğinde rol oynayan önemli ve öncelikli faktörlerden biridir.
Çünkü bu faaliyet, hedef ve hedef olması muhtemel kişi, grup, örgüt veya devletlerin imkân
ve kabiliyetlerini ortaya çıkarmak, muhtemel hareket tarzlarını önceden tespit etmek için
yürütülür.
Geleceği görebilmek, muhtemel sorunlar hakkında önceden bilgi sahibi olabilmek, olayların
gerçek nedenlerine ulaşabilmek, ancak sağlıklı istihbarat üretimi ile mümkün olabilir. Haber,
ham bilgiyi ifade eder. İstihbaratın üretilebilmesi için ise, sadece haberin, bilginin ve belgenin
toplanması yeterli değildir. Elde edilen haberin, bilginin ve belgenin belli bir sistematik
içerisinde işlenmesi gerekir. Önemli bir haber, doğru bir şekilde değerlendirilemediği
takdirde, yanıltıcı sonuçlara yol açabilir.
Olmuş veya olacak bir olay hakkında toplanan ham bilgi, tasnif, kıymetlendirme, yorum ve
yayım aşamalarından geçirilerek değerlendirilir, yani işlenir. Tasnif ilk aşamadır. Bu aşamada
benzer bilgiler bir araya getirilir. İkinci aşama kıymetlendirmedir. Yani, haberin istihbarat
değerinin, haberin alındığı kaynağın güvenilirliğinin ve haberin doğruluk derecesinin tespit
edilmesidir. Bu aşamadan sonra bir yorum yapılır. Yorum, kesin bir yargıya varmak için,
mevcut bilgilere dayanılarak olayların, gelişmelerin ve benzeri durumların anlamını ve
önemini ortaya koyma işlemidir. Son aşamada ise, üretilen istihbarat, ihtiyacı olan kurumlara,
gerekli zamanda ve uygun formda ulaştırılır.
İstihbarat faaliyeti kesintisiz süren bir çalışmadır ve bu faaliyet, bütün istihbarat kuruluşları
tarafından bir çarka benzetilir. Çarkın birinci safhasında, devletin Millî Güvenlik Politikaları
doğrultusunda istihbarat ihtiyaçları tespit edilir ve operasyon birimlerine iletilir. İkinci
safhada, operasyon birimleri, belirli plânlar doğrultusunda açık ve kapalı kaynaklardan
haberleri toplar ve değerlendirme ünitesine aktarır. Üçüncü safhada, operasyon birimlerinden
ve servis dışı kurumlardan gelen haber, bilgi ve belgeler değerlendirme ünitesinde analize tâbi
tutularak işlenir ve istihbarat niteliği kazanan raporlar yayınlanır. Yani, kullanılmak üzere,
zamanında ve süratle ilgili kuruma ulaştırılır. Dördüncü safhada ise, ilgili kurumlar yalnız bu
istihbaratı kullanmakla kalmazlar, sürekli olarak gözden geçirilen ve değerlendirilen
öncelikler çerçevesinde yeni istihbarat ihtiyaçlarını tespit ederler.
İşte, birbirini takip eden dört safhadan oluşan ve dördüncü safhasından sonra yeniden ilk
safhaya dönülen bu faaliyete İstihbarat Çarkı adı verilmektedir. [1]
BİRİNCİ BÖLÜM
TÜRKLER'DE İSTİHBARAT
(Başlangıcından 1926 Yılına Kadar)
(ÖZET)
İstihbarat teşkilâtları ve bunların faaliyetleri her zaman merak konusu olmuştur. İstihbarat ve
Espiyonaj (Ajanlık) faaliyetlerinin uzun bir geçmişi vardır. Başlangıçta falcılığa ve astrolojiye
dayanan istihbarat, sonraları ayrıntılı keşfe dönüşmüştür. Zamanla siyasî ve ekonomik
alanlardaki gelişmeler, milletler arası meseleleri artırmış ve buna orantılı olarak istihbarata
duyulan ihtiyaç da genişlemiş ve büyümüştür.
Tarih ve istihbarat konularında yazılan kitaplarda, tarih boyunca devletlerin istihbarata
fevkalâde önem verdikleri yolunda bilgiler bulunmaktadır.
A. XIX. Yüzyıl Ortalarına Kadar Türkler'de İstihbarat
Birçok devlet kuran ve pekçok devletle siyasî münasebetlerde bulunmuş olan Türkler de
istihbarata büyük önem vermişlerdir. Yerleşik hayata geçen Türkler Orta Asya'da espiyonaj
elemanlarına, Çaşıt (Çaşut) diyorlardı. Çaşıt, Türkler arasında "gizlemek, gizli bir şeyi
söyleyen" manalarında kullanılıyordu. Hunlar'ın, Göktürkler'in, Uygurlar'ın, Karahanlılar'ın,
Gazneliler'in, Selçuklular'ın, Harizmşahlar'ın, Zengîler'in, Eyyubîler'in, Memlûklar'ın,
Timurlular'ın ve Osmanlılar'ın ülkenin ve halkın geleceği için askerî, ekonomik ve siyasî
istihbarat faaliyetlerine ağırlık verdikleri görülmektedir.
Osmanlılar'da istihbarat ve espiyonaj faaliyetleri, uc beyliğinin kuruluşu döneminde (1298-
1301) başlamıştır. Osmanlılar, Martolos ve Voynuk teşkilâtları sayesinde merkezî sisteme
yönelen iç ve dış tehditlerden mümkün olduğu kadar ayrıntılı bir şekilde haberdar olmaya
çalışıyorlardı.
İmparatorluğun Yükseliş Dönemi'nde, XVI. yüzyılın ortalarından itibaren İstanbul'da
elçilikler kurarak istihbaratı kurumlaştıran Batılı devletlerde, Osmanlılar'ın daimî elçiler
bulundurmamış olmaları bir eksiklik olarak gösterilirse de, onlar çok iyi haber toplayan
espiyonaj elemanları yanında, yabancı elçiler aracılığı ile de değerli bilgiler toplamışlardır.
Mühimme Defterleri'nde, Padişahlar'ın Anadolu ve Rumeli Beylerbeyleri'nden sınır ülkeleri
hakkında istihbarat ve espiyonaj faaliyetlerine ağırlık vermeleri konusunda hükümler
bulunmaktadır [*]. Bu hükümlerde, ajanlar vasıtasıyla sınır ülkeleri ve orduları ile hareket
tarzları hakkında bilgi toplanması ve saraya bildirilmesi emredilmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu'nda, Duraklama (XVII.yy.) ve Gerileme (XVIII.yy.) Dönemleri'nde
bazı devlet adamları Padişahlar'a, ortaya çıkan bozuklukların sebeplerini ve çözümünü
gösteren risâleler (mektuplar) ve lâyihalar (tasarılar) sunmaya başlamışlar ve istihbarata artık
gereken önemin verilmeyişine de temas etmişlerdir.
XVIII. yüzyıl sonlarında ise, Osmanlı Devleti'nde ayrı bir haber kaynağının daha ortaya
çıktığı görülmektedir: İkamet Elçilikleri. Böylece, Osmanlı Devleti'nde istihbarat temininde
yeni bir dönem açılmış oluyordu.
Yabancı ajanların faaliyetlerinin yoğunlaştığı XIX. yüzyıl ortalarında, Sultan Abdülmecid
(1839-1861) döneminde, Balkanlar'daki muhtemel ayaklanmaları gözlemek amacıyla, Fransız
Gizli Polis Teşkilâtı örnek alınarak modern tarzda gizli bir teşkilâtın kurulduğu ve başına
Rum asıllı Cinivis Efendi'nin getirildiği belirtilmektedir. Ancak bu teşkilâttan beklenen
faydanın sağlanamadığı, önce kapatıldığı, bilâhare Sultan Abdülaziz (1861-1876) döneminde
1863 yılında tekrar açıldığı, bu defa da teşkilâtın başına Baron C...adlı birinin getirildiği,
bunun da ülke aleyhine faaliyette bulunması sebebiyle görevine son verildiği, Sultan
Abdülhamid II (1876-1909)'in özel doktoru Rum asıllı Mavroyani Paşa tarafından iddia
edilmektedir.
Eğer bu iddia doğru ise, Osmanlı Devleti'nde ilk defa modern bir İstihbarat Teşkilâtı kurma
çalışmalarının Sultan Abdülmecid döneminde başladığını söylemek mümkündür.
Msl.bkz., 12 Numaralı Mühimme Defteri (1570-1572), I-II, Ankara 1996.
B. XIX. Yüzyıl Sonları ve XX. Yüzyıl Başlarında Türkler'de İstihbarat
1. II.Abdülhamid ve Yıldız İstihbarat Teşkilâtı (1880-1908)
XIX. yüzyılın sonlarına doğru devlet istihbaratı geliştirilmiş, ancak özel çıkarlara hizmet
veren bir araç haline getirilmiştir. II.Abdülhamid devrinde yaşanan iç ve dış olaylar,
Abdülhamid'i Yıldız İstihbarat Teşkilâtı'nı kurmaya sevketmiştir. O hâtıratında, "Yabancı
devletler kendi emellerine hizmet edecek kimseleri vezir ve sadrazam mertebesine kadar
çıkarabilmişlerse, devlet emniyet içinde olamazdı. Doğrudan doğruya şahsıma bağlı bir
İstihbarat Teşkilâtı kurmaya, bu düşünce ile karar verdim. İşte düşmanlarımın Jurnalcilik
dedikleri teşkilât budur."[2] ifadeleri ile bu teşkilâta neden ihtiyaç duyduğunu belirtmektedir.
II.Abdülhamid'in teşkilât kadrosundan beklediği diğer bir husus, kendi tahtına yönelik
komploları ortaya çıkarmaktı. Onun bu yolda yürüttüğü operasyonlar, sadece imparatorluğun
içinde yapılmamış, Avrupa'da kendisine karşı gruplaşan Jön Türkler'in bulunduğu Paris,
Londra, Brüksel, Cenevre ve Kahire gibi şehirleri de kapsamıştır.
Abdülhamid'in 33 yıllık yönetimine, İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin Makedonya'da başlattığı
hareket sonunda, 23 Temmuz 1908 tarihinde II. Meşrutiyet'in ilânı ile son verilecektir. İttihad
ve Terakki yönetimi, ihtilâlden hemen sonra Yıldız İstihbarat Teşkilâtı'nı ortadan kaldırmak
için harekete geçmiştir. Meclisi Vükelâ (Bakanlar Kurulu)'nın, Teşkilât'ın kaldırılmasına dair
29 Temmuz 1908 tarihli kararnâmesi ile Yıldız İstihbarat Teşkilâtı'nın faaliyetlerine son
verilmiştir. II.Abdülhamid'in tahttan indirilmesinden sonra teşkilâta ait olan yüzbinlerce rapor
(jurnal) saraydan alınarak yakılmıştır.
2. Enver Paşa ve Teşkilâtı Mahsûsa (1913-1918)
XIX. yüzyıl sonlarında, Osmanlı Devleti'ne karşı ayrılıkçı hareketlerin yoğunluk kazanması
ve isyanların genişlemesi, istihbarat ve espiyonaj çabalarını da artırmıştır.
Balkan Savaşı (1912-1913)'nın sonuna kadar, Osmanlı Devleti'nde geniş olarak istihbarat
yapan gizli bir teşkilâta rastlanılmamaktadır. Balkan Savaşı'nın getirdiği kötü sonuçlardan
sonra, Osmanlı İmparatorluğu gibi üç kıtaya hükmetmiş, çeşitli ırk ve mezhepte çeşitli
milletleri idare etmiş bir devlet için gizli modern bir İstihbarat Teşkilâtı'na mutlak surette
ihtiyaç olduğu artık anlaşılmıştır. Böyle bir teşkilâta sahip olma zaruretini düşünen, Harbiye
Nazırı Enver Paşa olmuştur[3]. İşte Enver Paşa tarafından, Osmanlı Devleti'nin siyasî
birliğinin korunmasını sağlamak, ayrılıkçı hareketleri önlemek ve yabancı devletlerin Orta
Doğu'daki istihbarat ve gerilla faaliyetlerine karşı koymak amacıyla kurulan İstihbarat
Teşkilatı'na, "Teşkilâtı Mahsûsa" veya "Umûru Şarkiye Dairesi" adı verilmiştir.
Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı (ATASE) arşiv belgelerine göre yapılan bir
çalışmada, Teşkilâtı Mahsûsa'nın 17 Kasım 1913 tarihinde resmî olarak kurulduğu
anlaşılmaktadır. Teşkilât'ın ilk başkanının Kurmay Binbaşı (bilâhare Yarbay) Süleyman
Askerî Bey[4, 5 ,6] , ikinci başkanının Ali Bey Başhampa ve son başkanının da Hüsamettin
Ertürk olduğu bilinmektedir.
3. Mütareke ve Millî Mücadele Dönemlerinde Gizli Gruplar (1918-1922) ve İstihbarat
(1923-1926)
Birinci Dünya Savaşı sonunda, 30 Ekim 1918 tarihinde, İtilâf Devletleri ile Osmanlı Devleti
arasında imzalanan Mondros Mütarekesi'nin hükümleri gereğince imparatorluk tarihe
karışıyordu. Türk ordusu derhal terhis ediliyor, silâh, cephane ve ulaşım yolları ile bütün
haberleşme araçları, liman ve tersaneler galip devletlerin denetimine bırakılıyordu. Artık ülke
yabancılar tarafından parçalanıp işgal edilmeye hazır durumda idi. Nihayet, 13 Kasım 1918
tarihinde İtilâf Devletleri'nin savaş gemilerinden oluşan 55 parçalık bir filo Dolmabahçe
önlerine demir atıyordu. Beyoğlu'na 3500 düşman askeri çıkmıştı. Müttefiklerden güç alan ve
onlarla işbirliği yapan azınlıkların tutum ve davranışları da dayanılmaz hale gelmişti. Artık bu
işgal ve taşkınlıklara karşı örgütlenmek, direnişe geçmek gerekiyordu.
Diğer taraftan, 19 Mayıs 1919 tarihinde İstanbul'dan hareketle Bandırma vapuruyla Samsun'a
çıkan Mustafa Kemal Paşa da, "Ya İstiklâl, Ya Ölüm" parolası ile Millî Mücadele'nin
Anadolu'da başladığını ilân ediyordu.
Düşmanın faaliyetleri karşısında, işgal altındaki İstanbul'da ve Anadolu'da Millî Mücadele'yi
desteklemek için açılıp kapatılan birçok gizli direniş grubu kurulmuştur. Bu grupların
bazılarının Anadolu'da da şubeleri açılmıştır. Gizli gruplar içerisinde en önemlileri arasında
şunlar bulunuyordu: Karakol Cemiyeti, Zabitân Grubu, Yavuz Grubu, Hamza Grubu,
Mücâhid Grubu, Muhârip Grubu, Felâh Grubu, İmalât-ı Harbiye Grubu, Muâvenet-i Bahriye
Grubu, Nâmık Grubu, Ferhâd Grubu, Kerimî Grubu, Fethiye Deniz Grubu, Askerî Polis (Ayn-
Pe) Teşkilâtı, Müsellâh Müdafâa-i Milliye (M.M./Mim Mim) Grubu, Tedkik Heyeti
Âmirlikleri, Geçit Teşkilâtı.
Karakol Cemiyeti:
Mütareke döneminin ilk gizli direniş grubu, İstanbul'da kurulan Karakol Cemiyeti'dir. 1918
Ekim sonları veya Kasım başlarında Talât Paşa'nın direktifi ile kurulan Cemiyet'in kurucuları
arasında, Kurmay Albay Kara Vâsıf, Emekli Yüzbaşı Bahâ Said, Albay Galatalı Şevket ve
Yenibahçeli Şükrü Beyler gibi İttihadçı şahıslar bulunmakta idi. [11, 12, 13]. Kısa zamanda
örgütlenme çalışmalarını tamamlayan Karakol Cemiyet'in Millî Mücadele'ye yaptığı en büyük
hizmet, İstanbul'dan Anadolu'ya silâh ve cephane ile subayların kaçırılmasını sağlaması,
İngiliz Muhibleri Cemiyeti gibi kuruluşların plânlarını ve faaliyetlerini Mustafa Kemal
Paşa'ya haber vermesi olmuştur. Ancak Cemiyet, Bolşevikler ile gizli ilişkilere girmesi ve
kendi başına Millî Mücadele'ye sahiplenme çalışmalarında bulunması sebepleriyle Anadolu
Ordusu kadrosuna dahil edilmemiş, 16 Mart 1920 tarihinde İstanbul'un İtilâf Devletleri
tarafından işgali sırasında da liderlerinin tutuklanmaları ile büyük bir darbe yemiş ve nihayet
Erzurum ve Sivas Kongreleri'nin kararlarını uygulamak için seçilen Heyet-i Temsiliye'nin
emri üzerine faaliyetlerine son verilmiştir.
Zabitân Grubu:
Karakol Cemiyeti'nin devamı olan Zabitân Grubu, Cemiyet'in Üsküdar Şubesi Reisi Kurmay
Yarbay Muğlalı Mustafa Bey tarafından 27 Ekim 1920 tarihinde yeniden yapılandırılmıştır.
Zabitân Grubu da, Anadolu'ya istihbarat temini yanında subay, silâh ve cephane sevkinde
başarılı hizmetler vermiştir. Fakat belirli bir tarihten sonra, kuruluşu aynı tarihlere rastlayan
ve Ankara tarafından kurdurulan Hamza Grubu ile bu konularda rekabete girişmesi ve yeterli
tetkik-tahkik yapılmadan Anadolu'ya gönderilen subayların bazılarının İtilâf Devletleri'ne
hizmet etmelerinin anlaşılması, kendilerine tepki gösterilmesine sebep olmuştur. Diğer
taraftan, İngiliz ajanı Hintli Mustafa Sagir'in, Zabitân Grubu'nun da kullandığı Karakol
Cemiyeti'nin mührü ile mühürlenmiş bir belge ile İnebolu'ya çıkması [14] ve 29 Kasım 1920
tarihinde Onuncu Kafkas Fırkası sabık Kumandanı Yarbay Kemal Bey ile Anadolu'ya hareket
ederek, [15] 11 Aralık 1920'de Ankara'ya gelmesi ve Mustafa Kemal Paşa'ya suikast tertip
edeceği anlaşılarak tutuklanması, 23 Mayıs 1921 tarihinde Ankara İstiklâl Mahkemesi
tarafından yargılanarak ölüm cezasına çarptırılması ve bir gün sonra da idam edilmesi, [16]
ayrıca grup mensuplarından bazılarının kahvehanelerde görevlerini ifşâ etmeleri de bardağı
taşıran son damla olmuştur.
MİT Özel Arşivi, Belge için bkz., Ek Nu. 14.
MİT Özel Arşivi, Belge için bkz., Ek Nu. 15.
Mustafa Sagir'in muhakemesine ait Ankara İstiklâl Mahkemesi'nin 583 No'lu Karar Metni için
bkz., MİT Özel Arşivi, Ek Nu. 16.
İKİNCİ BÖLÜM
MİLLÎ EMNİYET HİZMETİ RİYÂSETİ (M.E.H./MAH)
(1927-1965)
A. Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin Kuruluşu ve İlk Yapılanma Çalışmaları (6 Ocak
1926)
1. İstihbarat Teşkilâtı'na Duyulan İhtiyaç (1923-1926)
30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasını müteakip 19 Mayıs 1919
tarihinde başlayan Millî Mücadele, 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması ile
tamamen sona ermiş ve modern Türk Devleti'ni kurma çalışmaları başlamıştı.
1923-1926 yılları arasındaki dönem, Türkiye'de Atatürk İnkılâpları'nın başlama ve yerleşme
dönemidir. Ancak inkılâplara karşı olanların hedefi Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal (Atatürk)
olmuştur. 15 Haziran 1926 tarihinde ortaya çıkarılan İzmir Suikasti sonrasında Atatürk,
Anadolu Ajansı'na verdiği demeçte, "...Alçak teşebbüs benim şahsımdan ziyade mukaddes
Cumhuriyetimize ve onun istinat ettiği yüksek prensiplerimize müteveccih bulunduğuna
şüphe yoktur...Benim nâçiz vücudum birgün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye Cumhuriyeti
ilelebet pâyidar kalacaktır." sözleriyle Cumhuriyete ve inkılâplara olan inancını belirtmiştir.
İstihbarat faaliyetlerindeki branşların, ayrı ayrı ihtisas ve kabiliyet isteyen, yalnız savaş
halinde değil, barış döneminde de sürekli çalışmayı gerektiren işler olduğu, Millî Emniyet
Hizmeti Riyâseti'nin kurulmasına rastlayan dönemde meydana çıkmış bir gerçek idi.
Avrupa'nın belli başlı merkezlerinde, Berlin, Paris ve Londra'da Birinci Dünya Savaşı (1914-
1918)'ndan çok önceleri yerleştirilmiş Espiyonaj yuvalarının nasıl çalıştıkları, gizli servislerin
bu yuvaları ve ajanları keşfetmek hususundaki gayretleri, Espiyonaj ve Kontr Espiyonaj
konularında yayınlanmış kitaplarda ve hatıralarda anlatılmakta idi. Diğer taraftan, özel
teşkilâtlara sahip olan ülkeler, bunları devrin ihtiyaçlarına göre bir düzene sokmaya
çalışırlarken, böyle bir teşkilâtı bulunmayan ülkeler de yeniden kurmaya başlamışlardı.
İşte, modern devletlerin istihbarat konusunda geliştirdikleri metotları ve teknik alandaki
ilerlemeleri göz önüne alan Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal (Atatürk), bir taraftan genç
Cumhuriyet'e yönelik yabancı devletlerin Espiyonaj çalışmalarını, hanedan mensupları ve
taraftarları ile yıkıcı ve bölücü (Ermenilik, Rumluk, Kürtçülük, Komünizm, rejim aleyhtarlığı
vb.) odakların faaliyetlerini önlemek, diğer taraftan yapılan ve yapılacak olan inkılâp
hareketleri ile rejimi kollamak ve korumak amacıyla, "Bu böyle olmaz, muasır devletlerde
olduğu gibi biz de modern bir istihbarat teşekkülü kurmak mecburiyetindeyiz." ifadeleri ile
teşkilâtın lüzumuna işaret ediyordu.
2. Riyâset'in Kuruluşu (6 Ocak 1926)
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal (Atatürk)'ün direktifleri doğrultusunda modern bir istihbarat
teşkilâtının kurulması çalışmaları, Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Reisi Mareşal Fevzi
(Çakmak)'ın uhdesine verilmiştir[21]. Böylece, şimdilik sadece yurt içine yönelik istihbarat
hizmeti verecek olan teşkilâtın, Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Riyâseti (EHUR) İstihbarat
Dairesi'ne bağlı olarak kuruluş çalışmaları başlatılmıştır.
EHUR İstihbarat Dairesi'nin, 6 Ocak 1926 tarih ve 10152 sayılı "Gayet Mahrem ve Zâta
Mahsûs" (Çok Gizli ve Kişiye Özel) gizlilik dereceli ve Müşir (Mareşal) Fevzi (Çakmak)
imzalı tebligatı ile Cumhuriyet döneminin ilk istihbarat teşkilâtı olan Millî Emniyet Hizmeti
Riyâseti kurulmuştur[22].
Bu tebligatın transkripsiyonu ile bugünkü Türkçe metni aşağıdadır.

3. Dış İstihbarat Bölümü Kurma Çalışmaları (Şubat/Kasım 1926)
Teşkilât'ın Dış İstihbarat Bölümü'nün kurulması ve bu konuda kurslar verilmesi amacıyla
daha 1925 Sonbaharı'nda, Hariciye Vekâleti'nin tavassutu ile, Birinci Dünya Savaşı'ndan önce
ve savaş döneminde Alman Genelkurmay İstihbarat Servisi'nin Başkanı olan ve daha sonra
emekliye ayrılmış bulunan Albay Walther Nicolai ile temas kurulmuş, onun bu amaçlar için
Türkiye'ye davet edilmesine karar verilmiştir.
Daveti kabul eden Walther Nicolai, Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin Dış İstihbarat
Bölümü'nün organizesi projesini görüşmek üzere 1926 Ocak sonunda Ankara'ya gelmiş,
Hariciye Vekili Tevfik Rüştü (Aras) Bey, Dahiliye Vekili M. Cemil (Uybadın) Bey ve Erkân-ı
Harbiye-i Umûmiye Reisi Fevzi (Çakmak) Paşa ile Ocak sonu ve Şubat başında iki defa
görüşmüş ve projenin 1926 Sonbaharı'na kadar yürürlüğe konması için karar alınmış[23] ve
sözleşme yapılmıştır[24].
Walther Nicolai, 1926 Mart'ında Almanya'ya dönerek Riyâset'in Dış İstihbarat Bölümü'nü
kurma çalışmalarına başlamış, ancak 10 Haziran 1926 itibariyle, Ankara'nın taahhüd ettiği
paranın gönderilmediğini bahane ederek çalışmalarını yavaşlatmıştır. Fevzi (Çakmak)
Paşa'nın konuyla ilgili Başvekâlet'e yazdığı 30 Ocak 1927 tarihli bir yazıdan[25], Riyâset'in
Dış İstihbarat Bölümü'nün organizesi ile verilecek istihbarat kursları için Hükümet'in Albay
Walther Nicolai'a, 10 Haziran 1926 tarihine kadar 100.000 lira ödenmesini taahhüt ettiği,
bütçedeki sıkıntı sebebiyle paranın tamamının bu tarihe kadar ödenmediği, fakat 2 Eylül 1926
tarihinde kendisine paranın bakiye kalan kısımlarının ödendiği anlaşılmaktadır.
Mareşal Fevzi (Çakmak), anılan yazısında ayrıca, Walther Nicolai'ın çok para almak ve buna
karşılık az iş yapmak amacını benimsediğini, bu sebeple vadettiği hususlara karşı tedbirli
olmak zaruretinin doğduğunu belirterek, İç İstihbarat işlerine girme ve katılma isteğinden
vazgeçmeyen adı geçenin başka bir devlet adına hareket ediyor olabileceğinden şüphe
duyduğunu ve bu sebeple Millî Emniyet Hizmeti Teşkilâtı ile temasa geçirilmemesinin
gerektiği üzerinde durmaktadır.
1926 Kasım'ına kadar, Walther Nicolai tarafından Dış İstihbarat konusunda yapılan
taahhütler, adı geçen tarafından lâyıkıyla yerine getirilmemiş ve bu konuda göndermiş olduğu
raporlar da kapsamları itibariyle düşük seviyede kalmıştır.
Aşağıda görüleceği gibi Dış Temsilcilikler, ancak 1926 Kasım'ının sonunda faaliyete
geçeceklerdir.
4. Riyâset Mensupları Almanya'da (16 Haziran - 5 Temmuz 1926)
Bir taraftan, teşkilâtın Dış İstihbarat Bölümü'nün kuruluş çalışmaları devam ederken, diğer
taraftan hizmet verecek personelin yetişmesi amacıyla Almanya'da kursa tabi tutulmaları da
1926 Mart'ında kararlaştırılmış ve Walther Nicolai tarafından gönderilen 20 günlük kurs
programı uygun görülerek yürürlüğe konulmuştur[*] .
Almanya'ya gidecek heyet içinde, o sırada Boğazlar Komisyonu'nda görevli olan ve Harp
Akademisi'nde Harp Tarihi Dersleri veren Kurmay Yarbay Şükrü Âli (Ögel) Bey (İlk Hizmet
Reisi olacaktır), Kurmay Subay Hüseyin Rahmi (Apak) Bey, Hasan Reşit (Tankut) Bey,
Kemal (Güçsav) Bey ve Hariciye Vekâleti'nden yüksek dereceli bir memur bulunuyordu[26,
27].
Heyet, altı gün gecikme ile 16 Haziran 1926 tarihinde Almanya'ya gelmiş ve Albay Walther
Nicolai tarafından karşılanmıştır. Burada görülen istihbarat kursları yanında, yabancıların
yaşantılarından belirli kesitler öğrenilmesi ve görülmesi amacıyla, Berlin, Dresden, Hamburg,
Münih, Salzburg ve Viyana'da geziler tertip edilmiş, o tarihte Münih'de açılan "Savaş
Propagandası Sergisi" gezilmiştir.
Almanya'da görülen kurslar 5 Temmuz 1926 tarihinde sona ermiş ve heyet Viyana'dan 7
Temmuz 1926 tarihinde hareketle 10 Temmuz 1926 Cumartesi günü İstanbul'a gelmiştir.
[*] MİT Özel Arşivi, Komisyon Müzakereleri'ne Ait Protokol (Haziran 1926).
5. Konferanslar (Eylül/Kasım 1926)
Yapılan protokola uygun olarak Türkiye'ye tekrar gelen Walther Nicolai, 1926 Eylül
ortasından 1926 Kasım ortasına kadar İstanbul ve Ankara'da subay ve sivil bazı kişilere iki ay
istihbarat konferansları vermiş ve konferanslara teşkilât nizamnâmesinin (tüzüğünün)
hazırlanması ile son verilmiştir[*].
Walther Nicolai'ın İstanbul'da Yıldız'daki Harp Akademisi'nde "İstihbarat ve İstihbaratın Sevk
ve İdaresi" konusunda verdiği konferanslara, başka bir ifade ile Millî Emniyet Hizmeti'nin
kurucu personeli için açılan bu kurslara 12 civarında subay ve sivil bazı şahıslar katılmıştır.
Son derece gizlilik içinde verilen bu konferanslarda Walther Nicolai, teorik ve pratik alanda
bildiklerini ve tecrübelerini anlatmıştır. Bu sebeple, konferansın konusu ile konferansı verenin
ve konferansa katılanların kimlikleri tamamen bir sır olarak kalmıştır. Bunun başlıca sebebi,
konferansa katılanların, gizliliğe riayet ve sır saklama (ketûmiyet) hususlarında güvenilir
kişiler olmalarıdır.
Konferanslarda, kursiyerlere kitap veya broşür dağıtılmamış, sadece kurşun kalemi ile not
tutulmasına izin verilmiştir.
MİT Özel Arşivi'nde bulunan yeni belgelerden Walther Nicolai'ın, bu konferanslarda açık
olarak bir yapılanma tavsiye etmediği, ancak konu itibariyle özet olarak şu ana hususlar
üzerinde durduğu görülmektedir.
a. Birinci Dünya Savaşı'nın tecrübelerine göre istihbarat ve İstihbarata Karşı Koyma
faaliyetlerinin sevk ve idaresindeki esaslar,
b. İstihbarat çalışmalarının ülke içinde ve dışındaki rolü,
c. Kurulacak gizli servislerde riayet edilmesi gereken esaslar.
Yukarıda da belirtildiği gibi, Walther Nicolai Türkiye'ye gelirken kendisine, "Modern gizli bir
Teşkilât kurulacaktır, nasıl kurulsun, nasıl çalışsın? Bunu izah edeceksiniz veya bu konuda bir
rapor hazırlayacaksınız." şeklinde bir iş teklif edilmemiştir. Sadece, kendisinden Birinci
Dünya Savaşı'nda Alman Servisi'ndeki tecrübelerine dayanarak, gizli faaliyetler konusunda
kurslar ve konferanslar vermesi, Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin Dış İstihbarat Bölümü'nü
organize etmesi ve bir nizamnâme (tüzük) hazırlaması istenilmiştir.
Ancak, Walther Nicolai'ın, Türkiye'nin modern bir istihbarat teşkilâtı kurmak niyetinde
olduğunu tahmin ederek, gerek Almanya ve gerekse İstanbul'da verdiği kurslarda ve
konferanslarda Dış İstihbarat yanında İç İstihbarat konularına da temas ettiği
görülmektedir[**].
O, bu konferanslarda genel istihbarat konuları yanında, tecrübelerine dayanarak, aşağıdaki
hususlar üzerinde de durmuştur.
a. Teşkilât devlet kademesinde nereye bağlı olmalıdır?
b. Teşkilât Başbakana mı bağlı olmalıdır?
c. Ülke içinde teşkilâta ihtiyaç var mıdır?
d. Espiyonaj ve Kontr Espiyonaj hizmetlerinin bir arada, bir elden sevk ve idaresinin
faydaları, barıştan itibaren yapılanma ve eğitimin lüzumu.
Walther Nicolai bu konferanslarda, propagandaya da geniş yer ayırmış, İstihbarat, Propaganda
ve Kontr Espiyonaj, birbirini tamamlayan unsurlar olarak gösterilmiştir.
Böylece, Almanya'da, Ankara'da ve İstanbul'daki kurslar ve konferanslarda alınan bilgilerin
ve tutulan notların ışığı altında, İstihbarat Heyeti tarafından Millî Emniyet Hizmeti
Riyâseti'nin yapılanma çalışmaları 1926 Ekim'inde başlatılmıştır.
Fevzi (Çakmak) Paşa, Walther Nicolai'ın çalışmalarıyla ilgili olarak Başvekâlet'e yazdığı 31
Ocak 1927 tarihli yazısında, verilen kursların ve konferansların pratik usulleri kapsamakla
birlikte istenilen genişlikte olmadığını, bununla birlikte istifade edilmiş olduğunu
belirtmektedir.
* Walther Nicolai'ın, Fevzi (Çakmak) Paşa'ya yazdığı 18 Ocak 1927 tarihli mektup.
** MİT Özel Arşivi. Walther Nicolai tarafından Almanya'da ve İstanbul'da verilen İstihbarat
Kursları'na ait notlar.
6. Yapılanma Çalışmaları (Ekim/Kasım 1926)
Ekim/Kasım 1926'da İstihbarat Heyeti tarafından yapılan çalışmalar sırasında hazırlanan
Teşkilât Nizamnâmesi (Tüzüğü)'ne uygun olarak Riyâset'in iç ve dış yapılanması çalışmaları
bitirilmiştir. Çalışmalar sırasında birçok şema üzerinde çalışılarak[28, 29, 30, 31], Türkiye'ye
uygun bir yapılanma üzerinde mutabık kalınmıştır. Buna göre, ilk merkezî yapılanmanın 4
ana şubeden meydana gelmesi kararlaştırılmıştır.
A Şubesi
: İstihbarat [Espiyonaj].
B Şubesi : Müdâfaa [Kontr Espiyonaj].
C Şubesi : Propaganda.
D Şubesi
: Teknik Destek.
A Şubesi (İstihbarat=Espiyonaj), Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı subaylardan; B Şubesi
(Müdâfaa=Kontr Espiyonaj), İçişleri Bakanlığı'na bağlı Emniyet Genel Müdürlüğü ile
Jandarma Genel Komutanlığı personelinden; C Şubesi (Propaganda), Dışişleri Bakanlığı
personelinden; D Şubesi, asker ve sivil personelden meydana gelmişti.
1926 Kasım ayında, Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin müstakil ilk binası olan Hacı Bayram
Camii civarında binaya taşınıldıktan sonra, A Şubesi'ne Kurmay Binbaşı Mehmet Nuri Bey, B
Şubesi'ne Jandarma Yarbay Kemal Bey, C Şubesi'ne Dışişleri Bakanlığı Şube Müdürlerinden
Muhiddin Raşit Bey, D Şubesi'ne Kurmay Binbaşı Şahap Bey, Müdür olarak tayin
edilmişlerdir.
Bilâhare, C Şubesi'ne Müdür Yardımcısı olarak Dışişleri Bakanlığı'ndan Selim Bey tayin
edilecek, B Şubesi'nden Kemal Bey'in ayrılması üzerine Şahap Bey, B Şubesi Müdürü olacak,
D Şubesi'ne de Kurmay Binbaşı Samim İsmet Bey getirilecektir.
Yurt içinde, daha önce 6 Ocak 1926 tarihinde ana merkeze (Ankara) bağlı olarak İstanbul,
İzmir, Adana, Diyarbakır ve Kars'da kurulan 5 şubeye ilâve olarak 3 şube daha açılmış, ancak
bu defa bu şubelerin bütünü genişletilerek 8 Mıntıka (Bölge) Âmirliği adı altında
değerlendirilmiştir. Buna göre, yurt içindeki Merkezler (Mıntıka Âmirlikleri);
Adana Mıntıkası : A ve B Âmirlikleri halinde,
Ankara Mıntıkası : B Âmirliği halinde,
Antalya Mıntıkası : B Âmirliği halinde,
Diyarbakır Mıntıkası : A ve B Âmirlikleri halinde,
İstanbul Mıntıkası : A ve B Âmirlikleri halinde,
İzmir Mıntıkası : A ve B Âmirlikleri halinde,
Kars Mıntıkası : A ve B Âmirlikleri halinde,
Samsun Mıntıkası : B Âmirliği halinde,
yapılandırılmış ve bu merkezlere gidecek âmirlerin hareket tarzları bir esasa bağlanmıştır.
Böylece, tayin edilen Mıntıka Âmirleri yeni görev yerlerine hareket etmişlerdir.
Bu dönemde, merkezlerdeki A (İstihbarat=Espiyonaj) ve B (Müdâfaa=Kontr Espiyonaj)
Âmirleri bağımsız çalışıyorlar ve Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti ile doğrudan ayrı ayrı
haberleşiyorlardı. Ankara, Antalya ve Samsun merkezleri B Âmirleri tarafından idare edilmiş,
bu merkezlere A Âmirleri gönderilmemiştir. Ayrıca merkezlerin hiç birisine, C ve D
şubelerinin temsilcileri de tayin edilmemiştir.
Ülke içerisindeki yapılanmada Merkezler (Mıntıka Âmirlikleri) açılırken, yurt dışında
açılacak Merkezler ile ilgili çalışmalar da sürdürülmüş ve Türkiye dışında 3 yerde, Viyana
(Şimal=Kuzey), Tahran (Şark=Doğu) ve Kahire (Cenup=Güney)'de Temsilcilikler faaliyete
başlamışlardır[*].
1926 Kasım sonunda, Hacı Bayram Camii civarındaki Şehit Keskin Sokak'ta bulunan Millî
Emniyet Hizmeti Riyâseti'nde personel sayısı 10 civarında idi.
*Walther Nicolai'ın, Fevzi (Çakmak) Paşa'ya yazdığı 18 Ocak 1927 tarihli mektup.
B. Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'ne Resmîyet Kazandırılması (19 Aralık 1926)
1. M.E.H.'in Başbakanlığa Bağlanması (19 Aralık 1926)
6 Ocak 1926 tarihinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal (Atatürk)'ün direktifleri
doğrultusunda EHUR'a bağlı olarak kurulan ve yapılanma çalışmalarını 1926 Kasım'ında
tamamlayan Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'ne, Bakanlar Kurulu'nun 19 Aralık 1926 tarihli
ve "Gazî Mustafa Kemal" onaylı "Gizli Kararnâmesi" ile resmîyet kazandırılmış ve Riyâset,
Başbakanlığa bağlanmıştır. Kararnâmede, Riyâset'in reisleri ile memurlarının tayinlerinin
Cumhurbaşkanı'nın onayına, Başbakan tarafından arz olunacağı belirtilmektedir[32].
Bu "Kuruluş Kararnâmesi"nin transkripsiyonu ile bugünkü Türkçe metni aşağıdadır.

2. İlk Hizmet Reisi'nin Tayin Edilmesi (25 Aralık 1926)
Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'ne resmiyet kazandırılmasından bir hafta sonra, 25 Aralık
1926 tarihinde, EHUR İstihbarat Dairesi'nde görevli ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal
(Atatürk), Başbakan İsmet (İnönü) ile EHU Reisi Mareşal Fevzi (Çakmak)'ın yakından
tanıdığı, Almanya, Ankara ve İstanbul'daki istihbarat kursları ile konferanslarına katılmış olan
Yarbay Şükrü Âli (Ögel) Bey[33] , Başbakan'ın teklifi ve Atatürk'ün onayı ile 25 Aralık 1926
tarihli "Kararnâme" ile M.E.H.'in ilk Reisi olarak tayin edilmiştir[34].
Bu "Tayin Kararnâmesi"nin transkripsiyonu ve bugünkü Türkçe metni aşağıdadır.
Bakanlar Kurulu'nun 19 Aralık 1926 tarih ve 4507 sayılı "Gizli Kararnâmesi" ile kurulan
M.E.H.'nin Reisliğine Kurmay Yarbay Şükrü Âli (Ögel) Bey'in tayin edildiği; İçişleri,
Dışişleri ve Millî Savunma Bakanlıkları ile EHU Riyâseti'ne ve Şükrü Âli Bey'e, Başbakan
tarafından 27 Aralık 1926 tarihli ve "Gizli ve Kişiye Özel" bir yazı ile tebliğ edilmiştir[35].
Bu belgenin transkripsiyonu ve bugünkü Türkçe metni aşağıdadır.

Böylece, 6 Ocak 1926 tarihinde kurulan ve hazırlık çalışmaları EHUR tarafından
gerçekleştirilen Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti, 19 Aralık 1926 tarihinde resmîleştirilerek
Başbakanlığa bağlanmıştır[*].
1926 yılı, M.E.H. Riyâseti'nin "Kuruluş ve Yerleşme" dönemi olarak adlandırılabilir.
* M.E.H.'in ilk Reisi Şükrü Âli Ögel de, Riyâset'in Başbakanlığa bağlı olduğunu
belirtmektedir. Bkz., Şükrü Âli Ögel, a.g.m., s.605.
C. M.E.H. Riyâseti'nin Müdâfaa (Kontr Espiyonaj) Bölümü'nün Şeklen İçişleri
Bakanlığı'na Bağlanması (5 Ocak 1927)
1. İçişleri Bakanlığı'nın Tebligatı (5 Ocak 1927)
Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti idarî bir otorite olarak işe başlamıştır. O dönemde, gizliliğe
uygun olarak M.E.H. Riyâseti'nin "Kuruluş Kararnâmesi" de Resmî Gazete'de
yayınlanmamıştır.
1927 yılı başlarında M.E.H.'in şeklen İçişleri Bakanlığı'na bağlandığı, İçişleri Bakanı
M.Cemil (Uybadın) Bey'in imzası ile Vilâyetlere, Jandarma Genel Komutanlığı'na, Emniyet
Genel Müdürlüğü ve Hudud Komutanlıkları'na gönderilen 5 Ocak 1927 tarihli, 2 sayılı, "Çok
Gizli ve Kişiye Özel" gizlilik dereceli ve "Türkiye Cumhuriyeti-Millî Emniyet Hizmeti"
antetli tebligattan anlaşılmaktadır. Tebligatta[*], özet olarak bugünkü sadeleştirilmiş Türkçe
ile şöyle denilmektedir.
1.Yabancı devletlerin propaganda ve istihbarat servislerinin faaliyetlerine karşı, hükümetin ve
ordunun güvenliği için özel tedbirler almak ihtiyacı doğmuştur. Bu maksatla genel merkezi
Ankara'da, Mıntıka (Bölge) Merkezleri ülke içinde olmak üzere bir "Millî Emniyet Hizmeti"
kurulmuştur. Her Bölge'de bulunacak merkezler, devamlı olarak araştırma ve incelemede
bulunacak, yukarıda belirtilen servis faaliyetlerine karşı hangi tedbirin gerekli ve maksada
uygun olacağı hakkında ilgili makamları haberdar edecektir.
2. Mıntıka (Bölge) Merkezleri, doğrudan doğruya Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'ne
bağlanmıştır.
3. Millî Emniyet Hizmeti'nin bütün işleri "Çok Gizli"dir. Teşkilât'ın kuruluşu, yalnız mülkî ve
askerî makamlar ile bu işte çalıştırılacak sınırlı ve güvenilir kişilerce bilinecektir. Adı geçen
makamlar, Millî Emniyet Hizmeti tarafından gerekli görülecek tedbirleri, Hükümet adına
takip ve icra ederler.
4. Millî Emniyet Hizmeti âmir ve memurları silâh taşımaya yetkilidirler. Âmirlere ayrıca,
M.E.H. Riyâseti tarafından birer hüviyet belgesi verilecektir.
5. Yabancı propaganda ve istihbaratının amacının, en küçüğünden en yüksek dereceli memura
kadar nüfuz ederek tesir yapmak ve bilgi almak olacağı daima hatırlanmalıdır.
6. Bu tebligat "Kişiye Özel" kalacak ve bunun içeriğinden kimse haberdar olmayacaktır.
Mülkî ve askerî makamlara yapılan bu tebligatta ayrıca, Mıntıka (Bölge) Merkezleri'nde
bulunan Millî Emniyet Hizmeti personelinin, Riyâset ile nasıl ve ne şekilde haberleşecekleri
de detaylı olarak belirtilmektedir.
İçişleri Bakanlığı'nın 5 Ocak 1927 tarihli tebligatında belirtilen "Genel Merkezi Ankara'da,
Bölge Merkezleri ülke içinde olmak üzere bir Millî Emniyet Hizmeti kurulmuştur."
ifadelerinden hareketle, dönemin yöneticileri tarafından, 6 Ocak 1926 - 5 Ocak 1927 tarihleri
arasındaki bir yıllık dönem çalışmaları, Riyâset'in kuruluşuna hazırlık dönemi olarak
değerlendirilmiş ve bir gün sonraki 6 Ocak 1927 tarihi MEH'in kuruluş tarihi olarak kabul
edilmiştir.
Bu tarihten sonra, İçişleri Bakanı M.Cemil (Uybadın) Bey tarafından, Vilâyetlere, Jandarma
Genel Komutanlığı'na ve Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, gizlilik ve haberleşme konularındaki
hassasiyeti belirten birçok tebligatın yapıldığı görülmektedir[*]. Bu tebligatlar, Riyâset
tarafından hazırlanmakta ve Bakan tarafından imzalanmakta idi.
* MİT Özel Arşiv Belgeleri.
2. 1927 Yılında Yapılan Değişiklikler
a. M.E.H. Riyâseti'nin Propaganda ile ilgilenen merkezdeki C Şubesi, personel yetersizliği ve
hasım propaganda materyallerinin zamanında tetkik edilememesi sebepleriyle 1927 yılının ilk
altı ayı sonunda kapatılmıştır.
b. Antalya Merkezi, duyulan ihtiyaç sebebiyle 29 Ocak 1927 tarihinde kurulan Konya
Merkezi'ne nakledilmiştir.
c. Riyâset'in binası değişmiştir. 1927 Haziran'ında Işıklar Caddesi'ndeki Kemal Gedeleç
Apartmanı'na taşınılmıştır.
d. Riyâset, 11 Mayıs 1927 tarih ve 1004 sayılı yazı ile EHUR'den, faaliyet konuları ile ilgili
belgeleri talep etmiştir. EHUR İstihbarat Dairesi 4. Şube'nin 8 Ekim 1927 tarih ve 13445
sayılı yazısı ile, Millî Mücadele döneminde ve halen ülkede bulunan şüpheli ve zararlı faaliyet
sürdüren şahıslar ile M.E.H.'in kuruluş yıllarına ait Espiyonaj ve Komünistlik dosyaları
(Osmanlıca) 3 sandık halinde Riyâset'e intikal ettirilmiştir[36].
e. Yabancı servislerin ülkemizde yürüttükleri Espiyonaj ve Komünizm faaliyetlerinin takibi,
Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmekte idi. İçişleri Bakanlığı'nın Vilâyetlere
gönderdiği 26 Haziran 1927 tarih, 1439 sayılı, "Türkiye Cumhuriyeti-Millî Emniyet Hizmeti"
antetli ve "Kişiye Özel" gizlilik dereceli yazı ile, bundan böyle bu faaliyetlerin takibi M.E.H.
Riyâseti'ne verilmiştir[*] .
* MİT Özel Arşiv Belgeleri.
3. İçişleri Bakanlığı'nın Müdâfaa Talimatnâmesi (8 Şubat 1928)
1928 yılı başlarında görülen bazı aksaklıklar sebebiyle, Riyâset'in Müdâfaa (Kontr Espiyonaj)
Şubesi'nin görevleri ile ilgili yeni bir talimatnâmenin yayınlandığı görülmektedir[*]. İçişleri
Bakanı Şükrü (Kaya) imzası ile 8 Şubat 1928 tarih ve 789 sayı ile yayınlanan ve sadece
Valiliklere gönderilen "Gizli" dereceli bu Talimatnâme'de, Riyâset'in Müdâfaa (Kontr
Espiyonaj) Şubesi'nden beklenen görevler (hangi konulara bakacakları) ve yetkileri tarif
edilmektedir.
Talimatnâme'nin başlangıç kısmında;
1. Millî Emniyet Hizmeti'nin modern bir İstihbarat Teşkilâtı olduğu, görevinin özellikle
yabancı devletlerin, yabancı ajanların ve devletin güvenliği aleyhine yönelik kuruluşların
faaliyetlerini önlemek olduğu, başka bir konu ile ilgilenilmeyeceği,
2. M.E.H. Müdâfaa (Kontr Espiyonaj) Şubesi'nin, barışta ülke içinde yürüteceği istihbarat
işleri için İçişleri Bakanlığı'na bağlanmış olduğu, ona karşı sorumlu bulunduğu, Bakan'dan
emir alacağı ve elde edilen çalışmalardan İçişleri Bakanı'nı sürekli olarak haberdar edeceği
vurgulanmaktadır.
Talimatnâme'de Müdâfaa (Kontr Espiyonaj) Şubesi'nin görevleri özet olarak;
1. Ülke içinde ve dışında Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik ajan şebeke ve faaliyetini
takip ve tespit etmek,
2. Ajan faaliyetine mani olacak tedbirleri ilgili makamlara teklif etmek,
3. Savaşta, ordu ile birlikte çalışabilmek için bu işlerle ilgili yapılacak açıklamaları sağlamak,
4. Devletin güvenliği aleyhine yönelik, iç ve dış diğer kuruluşların faaliyetlerini takip ve
meydana çıkarılmasını sağlamak,
şeklinde formüle edilmiştir.
Talimatnâme'de, M.E.H.'in bu görevlerinin tamamen istihbarî mahiyette olduğu, M.E.H.
memurlarının yürütmeye müdahale etmeyecekleri, yalnız sonucu ve bu konudaki belge ile
kanaatlerini Vilâyetler'e arz edecekleri belirtilmektedir.
Ayrıca Talimatnâme'de, 1926 ve 1927 yıllarında Vilâyetler'de bulunan Merkezler'deki Millî
Emniyet Hizmeti Âmirleri'ne verilmiş olan "Âsâyiş Müşâviri" unvanının kaldırıldığı, bundan
böyle bu Âmirlere, " M.E.H. Müdâfaa Âmiri" unvanının verildiği, Müdâfaa Âmiri'nin M.E.H.
Riyâseti'nin inhâsı (yazılı teklifi), İçişleri Bakanı'nın nasbı (ataması) ve Başbakan'ın onayı ile,
diğer memurların ise M.E.H. Riyâseti'nin inhâsı (teklifi) ve İçişleri Bakanı'nın onayı ile tayin
olacakları kaydedilmektedir.
Talimatnâme'deki diğer bir husus da, Müdâfaa (Kontr Espiyonaj) Şubesi'nin "Bir müdür ile
istihbarat heyeti" adı altında Genel Emniyet ve Jandarma bütçelerine bağlı kadrolarda,
atanmış Âmirler ile Subaylar'dan kurulduğu belirtilmektedir.
1927 ve 1928 yılları Riyâset'in "İntibak Dönemi" olarak gösterilebilinir.
* MİT Özel Arşiv Belgeleri.
D. Yapılanma Değişiklikleri, Kadro ve Bütçe, Yerleşme Durumu, M.E.H.'in MAH
Rumûzu İle Telâffuz Edilmeye Başlanması (1928-1965)
1. Yapılanma Değişiklikleri (1928-1965)
M.E.H. Riyâseti'nin ilk kuruluş döneminde Vilâyetler'de bulunan Merkezler'de, bir Merkez
Âmiri ve ona bağlı şubelerden oluşan bir yapılanma mevcut değildi. Yukarıda belirtildiği
şekilde, A (Espiyonaj) ve B (Kontr Espiyonaj) Âmirleri bağımsız hareket ediyorlar ve
bağımsız olarak Riyâset ile haberleşiyorlardı. 1935 yılının ikinci yarısından itibaren
Vilâyetler'de "Merkez Âmirlikleri" kuruldu. A ve B Âmirleri, Merkez Âmirleri'ne bağlı olarak
çalışmaya başladılar. Riyâset (Teşkilât) dışında Millî Emniyet Hizmeti'ni temsil yetkisi de
Merkez Âmirleri'ne verildi.
Riyâset'in Vilâyet Merkezleri'ndeki A ve B Âmirleri'nin unvanları önce "Âsâyiş Müşaviri"
(1926-1927), sonra "Müdâfaa Âmiri" (1928) iken, 1928 yılı başlarından itibaren bazı
Merkezler'de (Ankara, Samsun ve İzmir'de) "Emniyet Müfettişi" ne çevrildi. Yıllar geçtikçe,
çok geniş bölgelerdeki Vilâyetler'in bir merkezden yönetiminin zorlukları karşısında gerekli
yerlere, Yuvalar'ın ve Memurluklar'ın kurulmasına başlandı. Ancak, 25 Ocak 1928 tarihli bir
belgeden, 1927 yılında da Trakya'da Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarına karşı Yuvalar'ın
bulunduğu ve bunun idaresinin emekli Binbaşı Fuat Bey'in uhdesinde bulunduğu
anlaşılmaktadır. Yaptığımız araştırmada bu Fuat Bey'in, Teşkilât-ı Mahsûsa'da ve Millî
Mücadele'de önemli görevler yapmış olan Fuat Balkan olabileceği tahmin edilmektedir.
Yuvalar ve Memurluklar genellikle sınır bölgelerinde kurulmuşlardır. Yuvalar'ın
açılmasından sonra, Vilâyetler'de bulunan merkezler, 1 Ağustos 1937 tarihinden itibaren
"Emniyet Baş Müfettişliği" adı ile anılmaya başlanmışlardır. Ayrıca, yurt dışında haber
toplayan gizli Yuvalar da bulunmakta idi.
1940'lı yıllarda , Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin yapılanması ve genel çalışma tarzı
aşağıdaki şemada gösterilmiştir.
Devletin bütünlüğünü tehdit eden iç ve dış, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerdeki artış, dini siyasete
âlet ederek Devlet'in güvenliğini tehdit eden irtica faaliyetler ile azınlıkların Türkiye
aleyhindeki gizli çalışmaları, M.E.H. Riyâseti'nin yapılanmasında değişikliği ve yeni
bölümlerin eklenmesini gerektirmiştir. 1954 yılında, M.E.H. Riyâseti'nin, doğrudan ana
merkeze bağlı İstanbul, Ankara, Adana ve Erzurum'da olmak üzere 4 Merkez Teşkilâtı ile
Diyarbakır ve İzmir'de 2 Yuva Âmirliği bulunuyordu. 1958 yılından sonra Diyarbakır ve
İzmir'in de Merkez Teşkilâtı haline getirilmesi ile toplam 6 Merkez Teşkilâtı (Şefliği)
meydana çıkmış oldu.
Bu çalışmalar sonunda, 1956-1962 yılları arasında merkezî iç yapılanma;
a. Espiyonaj,
b. Kontr Espiyonaj,
c. Güvenlik,
d. Kontr Komünizm,
e. Teknik Destek,
ihtisas bölümleri halinde şekillenmiş ve çalışmalar devam etmiştir.
1962-1963 yıllarında Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin yapılanması aşağıdaki şemada
gösterilmiştir.
1928-1965 yılları arasındaki değişiklikleri şöyle sıralayabiliriz.
a. 29 Ocak 1927 tarihinde kurulan Konya Merkezi lağvedilmiş ve Merkez'in sorumluluk
bölgesine dahil olan vilâyetlerden bir kısmı İzmir, bir kısmı da Ankara Merkezleri'nin sınırları
içine alınmıştır.
b. Kars Merkezi, önce Trabzon'a, sonra Erzurum'a, bilâhare tekrar Erzurum'dan Kars'a ve son
olarak Kars'dan yine Erzurum'a nakledilmiştir.
c. 1928 yılında İstanbul ve İzmir'de A (Espiyonaj) ve B (Kontr Espiyonaj) Âmirlikleri
yanında, Deniz Âmirlikleri kurulmuştur.
d. Samsun Merkezi 1929 yılında kapatılarak, sorumluluk bölgesine dahil vilâyetlerden bir
kısmı Ankara, bir kısmı da Erzurum Merkezleri'in sınırları içine alınmıştır.
e. 1933 yılında rejim aleyhtarlığına karşı Bayburt ve Şebin Karahisar (Giresun'a bağlı ilçe)'da
Yuva Âmirlikleri, Söke, Kuşadası, Gemlik, Mudanya, Milâs, Bodrum, Marmaris, Fethiye ve
Kaş'da Memurluklar kurulmuştur.
f. Yurt dışında,Viyana, Tahran ve Kahire'de açılmış bulunan temsilcilikler (Âmirlikler) çok
faydalı bir şekilde çalışmaya başlamakla beraber, malî zorluklar ve daha başka sebeplerle
geçici bir süre için kapatılmıştır.
g. 1937 yılında Urfa, 1959 yılında Elâzığ Yuva Âmirlikleri kurulmuştur.
h. İkinci Dünya Savaşı'nın 1 Eylül 1939'da patlak vermesini müteakip, 1940 yılında, görülen
lüzum üzerine Van'da bir Memurluk kurulmuş, bilâhare 1946 yılında Yuva Âmirliği'ne
dönüştürülmüştür.
ı. 1941 yılında kurulan Mardin Yuva Âmirliği, 17 Eylül 1964 tarihinde lâğvedilerek
Diyarbakır Merkezi'ne bağlanmıştır.
i. Diyarbakır ve İzmir Merkezleri ise, 1954 yılında Yuva Âmirliği haline getirilmiştir.
k. 1958 yılında, Hakkâri ve Cizre Memurlukları kurulmuştur.
2. Riyâset'in Kadro ve Bütçesi
Teşkilât'ın kendine özgü bir kadrosu olmamıştır. Kuruluş ve İntibak dönemlerinde Riyâset'in
kadrosu, Millî Savunma Bakanlığı kadrosundaki askerlerden, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları
ile Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı'ndan gelen personelden
oluşturulmuştur. 1935 yılından itibaren Riyâset'de ve Merkezler'de görevler, yavaş yavaş sivil
memurlar tarafından yürütülmeye başlanmıştır. Personelin terfi, tayin ve diğer özlük işleri,
Riyâset'in göstereceği lüzum üzerine ait oldukları kurumlarca yürütülmüştür.
Personel maaşlarını, işgal ettikleri kadronun ait olduğu kurumdan almış, diğer harcamalar ise
Başbakanlık örtülü ödeneğinden karşılanmıştır. Kuruluş döneminde, mevcudun azlığı
sebebiyle, Şube Müdürleri ve diğer Personel, Süplemanlarını (Görev Ödeneklerini) doğrudan
doğruya senet karşılığı Hizmet Reis'inden alıyorlardı. Daha sonraları, personel sayısı artınca
Teşkilâtta bir "Tahsîsât-ı Mestûre Muhâsipliği" (Örtülü Ödenek Saymanlığı) oluşturulmuştur.
Riyâset'in 1928 yılı bütçesinin (ödeneğinin) yaklaşık 800 TL. civarında olduğu
anlaşılmaktadır. 1954 yılının bütçesi (ödeneği) ise yaklaşık 2,5 Milyon TL. civarında
olmuştur[*].
3. Riyâset'in Yerleşme Durumu
Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin Genelkurmay Başkanlığı'ndan ayrıldıktan sonraki ilk
binası, Ulus'da Hacı Bayram Camii civarında bulunan Şehit Keskin Sokak'daki 14 numaralı
iki katlı ahşap ve beş odalı bir bina olmuştur. M.E.H., bu binaya 1926 Kasım'ında taşınmıştır.
Daha sonra personel sayısında artış olunca daha geniş bir binaya taşınılması gerektiğinden,
1927 Haziran'ında Işıklar Caddesi'nde her katta dört odası ve birer salonu olan üç katlı Kemal
Gedeleç Apartmanı'na yerleşilmiştir. 1933 yılına kadar bu apartmanda kalınmıştır.
Kemal Gedeleç Apartmanı'nın yıkılıp, yerine Kızılay tarafından bir han yapılması
kararlaştırılınca, 1934 yılında anılan bina tahliye edilmiş ve İstiklâl Caddesi üzerindeki
Gençlik Parkı karşısında, eski Anadolu Ajansı ve Merkez Komutanlığı binaları hizasındaki
Vakıflar Binası'na taşınılmıştır[37, 38].
İhtiyaç duyuldukça, Vakıflar Binası'nda yeni daireler ve dışarda başka binalar kiralanarak
yerleşme durumu genişletilmiştir.
1967 yılından bugünkü Millî İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarlığı binalarına taşınıncaya kadar,
Teşkilât'ın binalarının büyük çoğunluğu Kavaklıdere Farabi Sokak'ta bulunmakta idi.
* MİT Özel Arşiv Belgeleri.
4. M.E.H.'in MAH Rumûzu İle Telâffuz Edilmeye Başlanması
Gizli tutulan Teşkilât'ın adı ve resmî yazılarda bulunan MAH rumûzu, konuyu bilmeyen
kişiler tarafından açılarak "Millî Amâle Hizmet", "Millî Âmâle Hizmet" ve "Millî Âsâyiş
Hizmeti" olarak yanlış şekilde ifade edilmiştir. Bu tabirlere, Osmanlıca ve Lâtin harfli hiçbir
resmî belgede rastlanılmamakta ve Teşkilât'ın adı sadece "Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti"
olarak geçmektedir.
M.E.H. ve MAH kısaltmalarının, her ikisinin de 1930 yıllarına kadar, resmî yazılarda matbû
olarak kullanıldığı görülmektedir. 1 Kasım 1928 tarihinde kabul edilen Harf İnkılâbı'ndan
sonra yeni harflere (Lâtin) geçiş döneminde, 1930 yıllarına kadar, yazışmalardan bir kısmına
eski harflerle devam edilmiştir. Daha sonra, MAH rumûzu M.E.H.'in yerini alacak ve MAH
kısaltması yazılmaya ve söylenmeye başlanacaktır[39].
Riyâset'e, gerek Merkez Âmirlikleri'nden, gerekse dış makamlardan gelen resmî yazıların
hitap şekillerinde de bir düzenin olmadığı anlaşılmaktadır. Örneklerini koyduğumuz M.E.H.
ve MAH rumûzlu belgelerdeki hitap şekillerinde çeşitlilik görülmektedir. Bu belgelerin
sadece, rumûzları, hitap şekilleri ve imza blokları verilmiştir[40]. Hitap şekillerine örnek
teşkil edenler aşağıda gösterilmiştir. Yazılarda Makam'a; "M.E.H. Riyâset-i Âliyesine",
"M.E.H. Riyâsetine", "M.E.H. Riyâset-i Canib-i Samisine", "Millî Emniyet Hizmeti
Riyâsetine", "Millî Emniyet Hizmeti Reisliğine", "Millî Emniyet Hizmeti Başkanlığına",
"Riyâset-i Celileye", "MAH Riyâset-i Âliyesine" başlıkları ile hitap edilmiştir.
5. Gizliliğin Kaldırılması (23 Haziran 1943; 9 Mart 1954)
6 Ocak 1926 tarihinde kurulan ve kuruluşuna 19 Aralık 1926 tarihinde resmiyet kazandırılan
Riyâset ile ilgili Bakanlar Kurulu kararı, dönemin özelliği göz önüne alınarak Resmî
Gazete'de yayınlanmamış, yapılan tebligatlardan da anlaşılacağı üzere "Çok Gizli ve Kişiye
Özel" gizlilik dereceli olarak kalmıştır.
Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin mevcudiyetinin gizliliği 1943 yılında ortadan kalkmıştır.
Resmî Gazete'nin 29 Haziran 1943 tarih ve 5442 sayılı nüshasında yayınlanmış olan 23
Haziran 1943 tarih ve 4443 sayılı "Başvekâlet Teşkilâtı Hakkında Kanun"un 2. Maddesi'nde
"Başvekâlet teşkilât kadroları ilişik cetvelde gösterilmiştir.", 3. Madde'sinde ise "Beşinci ve
daha yukarı derecedeki vazifelere alınacak memurlar Başvekilin inhası ve Reisicumhurun
tasdikiyle, diğerleri dairelerinin teklifi üzerine Başvekil tarafından tâyin olunur."
denilmektedir. Kanunun 2. Madde'sinde belirtilen "teşkilât kadrolarına ait cetvel" de 1 adet,
150 TL. maaşlı "Millî Emniyet Hizmeti Reisi" kadrosu bulunmaktadır. Dolayısıyla, bu kanun
ile MAH Riyâseti'nin kuruluş gizliliği ortadan kalkmış bulunmakta ve eskiden olduğu gibi
yine Riyâset'in Başbakanlığa bağlı olduğu görülmektedir[41].
Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin Başvekâlet kadro cetvelinden kanun maddesi metnine açık
olarak geçişi ise 1954 yılında olmuştur. Resmî Gazete'nin 17 Mart 1954 tarih ve 8660 sayılı
nüshasında yayınlanmış olan 9 Mart 1954 tarih ve 6330 sayılı "Başvekâlet Teşkilâtı Hakkında
Kanun"un 1. Madde'sinde "Başvekâlet Teşkilâtı, bir Müsteşarın idaresi altında Millî Emniyet
Hizmetleri Reisi ve mütehassıs müşavirlerden teşekkül eder.", 2. Madde'sinde "Başvekâlet
Teşkilâtı kadroları ilişik cetvelde gösterilmiştir." ve 3. Madde'sinde de "Beşinci ve daha
yukarı derecedeki vazifelere alınacak memurlar Başvekilin inhası ve Reisicumhurun
tasdikiyle, diğerleri dairelerinin teklifi üzerine Başvekil tarafından tâyin olunur."
denilmektedir. Bu kanunun 2. Madde'sinde belirtilen "teşkilât kadrolarına ait cetvel"de de 1
adet, 150 TL. maaşlı "Millî Emniyet Hizmetleri Reisi" kadrosu yer almaktadır.
Bu kanun ile Teşkilât'ın adı olan "Millî Emniyet Hizmeti", "Millî Emniyet Hizmetleri" olmuş
ve Teşkilât bünyesinde "Mütehassıs Müşavir" kadrosu ihdas edilmiştir[42].
Yukarıdaki bilgilerin ışığında, Bakanlar Kurulu Kararnâmesi ile kuruluşuna 19 Aralık 1926
tarihinde resmiyet kazandırılan, daha sonra 1943 ve 1954 yıllarında yayınlanmış olan
kanunlarla kuruluşunun gizliliği ortadan kalkmış bulunan MAH'ın, 22 Temmuz 1965
tarihinde yayınlanan 644 sayılı "Millî İstihbarat Teşkilâtı Kanunu"nun çıkmasına kadar
kanunsuz bir kuruluş olduğu yolundaki görüş ve iddiaların tutarsız olduğu da anlaşılmış
olmaktadır.
E. Kuruluş, Yerleşme ve İntibak Dönemlerinde Karşılaşılan Güçlükler ve
Gerçekleştirilen Operasyonlar
1. Karşılaşılan Güçlükler
Yukarıda da belirtildiği gibi, Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti Karargâhı başlangıçta A
(İstihbarat=Espiyonaj), B (Müdâfaa=Kontr Espiyonaj), C (Propaganda) ve D (Teknik Destek)
Şubeleri'nden meydana gelmişti. Şubelerde birer müdür, bazılarında birer yardımcı vardı.
Şubelerin bütün işleri, evrak kaydından zimmet defterlerine kadar, Şube Müdürü veya
Yardımcısı tarafından yapılıyordu.
Vilâyetler'deki Merkezler'de de yazı işleri bizzat Âmirler tarafından yürütülmüştür. Bu durum,
beş-altı aydan fazla devam etmiş, bilâhare Emniyet Genel Müdürlüğü, Millî Savunma
Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı kadrosundan da memur ve Subaylar alınarak
Karargâh Şubeleri'ne ve Merkezler'e dağıtılmıştır.
Bu dönemde, Teşkilât yürüteceği faaliyetlerde gerek personel ve gerekse teknik bakımlardan
büyük güçlükler içerisinde bulunmuş, haber raporları daktilosuzluk sebebiyle elyazısı ile
kaleme alınmış, ancak görevini lâyıkıyla yerine getirmeye çalışmıştır.
Dönemin Başbakanı İsmet (İnönü) Paşa, Işıklar Caddesi'ndeki Karargâh binasını ziyaret
ederek, personelin yaptığı işler hakkında bilgi almıştır. M.A.H.'ın kurulmasında büyük payı
bulunan İçişleri Bakanı M. Cemil (Uybadın) Bey, hemen her gün B Şubesi Müdürü Yarbay
Kemal (Acar) Bey ile görüşmüş ve isteklerin derhal yerine getirilmesine yardımcı olmuştur.
M. Cemil Bey'den sonra İçişleri Bakanı olan Şükrü (Kaya) Bey de, Karargâh binasını ziyaret
etmiş ve yapılan işler hakkında bilgi almıştır.
İlk M.A.H. Reisi Şükrü Âli (Ögel) Bey, daima konferans şeklinde geçen Atatürk'ün bir akşam
sofrasında, muhatap olduğu Atatürk'ün "İstihbaratın gayesi nedir?" sorusuna, "İstihbaratta
amaç, doğru haber almak ve devleti bir sürpriz karşısında bırakmamaktır." [*] cevabını
vermiştir.
* Şükrü Âli Ögel, a.g.m., s.606.
2. Gerçekleştirilen Operasyonlardan Örnekler
a. Yıkıcı ve Bölücü Faaliyetlerle Mücadele
Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti, kurulduktan sonra geçen bir iki ay içinde kendisini çeşitli
mücadelelerin ortasında bulmuştur. Bu dönemde, Saltanat ve Hilâfet'in kaldırılmasından sonra
Osmanlı Hanedanı'nın ülkede kalmasına izin verilmemesi sebebiyle, genç Cumhuriyet'in
aleyhinde yurt içinde ve dışında çalışanların sayısı artmıştı. İçlerinde, yabancılardan yardım
bekleyenler de bulunuyordu. Doğu Anadolu'da çıkan Şeyh Said İsyanı bastırılmış, fakat
sükûnet tam olarak sağlanamamıştı. Ermeniler ile Kürtçüler'in 1927'de birlikte kurdukları
Hoybun Cemiyeti ve gizli Komünist Partisi'nin faaliyetleri devam ediyor, çeşitli ülkelerin
gizli servisleri askerî ve ekonomik istihbarat yanında, ajan şebekeleri ile yoğun bir şekilde
Komünist ve Faşist propagandası yapıyorlardı[*]. Ayrıca, 24 Temmuz 1923 tarihinde
kaldırılan Kapitülâsyon artığı yabancı kuruluşlar da faaliyetlerine devam ediyorlardı.
Karadeniz Bölgesi'nde ise, Kızıl Lazistan'ı kurma hevesi sürdürülürken, Akdeniz'de Mussolini
İtalyası'nın saldırgan emelleri sezilmekte, Rum Patrikhânesi'nin davranışları da devamlı bir
huzursuzluk kaynağı olmakta idi[*].
İşte Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti, kurulduktan sonra ülke içinde ve dışında rejimi korumak
için, bu zararlı faaliyetler ile mücadele etmek zorunda kalmış ve başarılı hizmetler vermiştir.
b. Ticarî İşletmelerin Devletleştirilmesinde Gösterilen Başarılar
Bu dönemde, çözülmesi gereken hayatî mahiyetteki ülke meselelerinin başında, bir kısmı
ticarî ve ekonomik imtiyazlar bulunuyordu. Bunlardan, demiryolları, tramvay işletmeleri,
liman tesisleri, kömür ocakları, elektrik ve havagazı tesisleri, düyûn-i umûmiye (genel
borçlar) karşılığı olan tütün, sigara ve tuz gibi tekel maddeleri ile balık avcılığı yabancıların
elinde idi. Bunları kontrol etmenin ve siyasî istikrarı sağlamanın imkânı bulunmuyordu. İşte
bu sebeplerle, Cumhuriyet Hükümeti derhal tasfiye çalışmalarına girişti. Bu işletmeler
yabancılardan satın alınarak millileştirildi. Fakat, satın alma teşebbüslerinde bir takım
zorluklar bulunuyor ve bunları Devlet'e pahalıya satmaya çalışıyorlardı. Millî Emniyet
Hizmeti, yabancı kuruluşların aralarındaki değerlendirmelerin ve yazışmaların içeriğinden
Hükümet'i zamanında haberdar etmek suretiyle, bu işletmelerin ucuz bir fiyatla satın
alınmasını ve borçlar meselesinin hallini menfaatlarımıza en uygun şekilde yürütülmesini
sağlayarak, ülkeye maddî ve manevî hizmetlerde bulunmuştur.
Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin büyük katkıları ile satın alınarak devletleştirilen işletmeler
arasında şunlar bulunmaktadır.
İstanbul'da: Tramvay-Elektrik-Havagazı tesisleri (Belçikalılar'dan); Haydarpaşa-Bağdat
demiryolu (Almanlar'dan).
İzmir'de: İzmir-Aydın demiryolu (İngilizler'den); Rıhtım Şirketi (İngilizler'den); İzmir-Kasaba
demiryolu (Fransızlar'dan).
Zonguldak'da; Kömür Madeni Ocakları (Fransızlar'dan).
* MİT Özel Arşiv Belgeleri.
c. Sınırlarımızın Tayininde ve Hatay'ın Anavatan'a Katılmasında MAH'ın Rolü
Bu arada, sınırlarımız yeni baştan çizilmekte veya düzeltilmekte idi. Sınırın gerek
düzeltilmesi, gerekse tayini sırasında Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti, Dışişleri Bakanlığı'na
ve Genelkurmay Başkanlığı'na çok önemli bilgiler vermiş ve gerekli tedbirlerin alınmasında
etkili olmuştur. Özellikle, Hatay Meselesi'nde karşı tarafın niyetleri öğrenilerek Atatürk'e
ulaştırılmış ve bilindiği gibi Hatay'ın 30 Haziran 1939'da Anavatan'a katılması
sağlanılmıştır[*].
MAH'ın çalışmaları Atatürk tarafından takdirle karşılanmakta idi. Ülkemize gelen ve
Atatürk'ü ziyaret eden tanınmış bir diplomatın Atatürk ile yaptığı konuşmalarından edindiği
intibalar, Atatürk'e ulaştırıldığı zaman O çok duygulanmış ve Başbakan'a yazdığı bir yazıda
"Teşkilâtımızın bu kadar kat'î olarak buluşunu takdir ederim."[**] demişti.
d. İkinci Dünya Savaşı Yıllarında ve Sonrasında Yabancı Servislere Karşı Verilen
Mücadele
MAH Riyâseti, İkinci Dünya Savaşı (1939-1945) yıllarında ve sonrasında, tecrübeli ve
hadiselerin içinde yaşamış bir gizli servis olarak, güçlü yabancı İstihbarat Servisleri ile
mücadele etmek zorunda kalmış ve başarılı olmuştur. Bu dönemde, yabancı servis
operasyonlarına dahil hedeflerden bir çoğuna suçüstü yapılarak Adalet'e teslim edilmiştir[*] .
Millî Emniyet Hizmeti, bu dönemde bir taraftan yabancı servisler ile mücadele ederken, diğer
taraftan dost devletlerin hasım devletler hakkında savaş içinde elde edemedikleri bilgileri
temin etmek suretiyle, onlara istihbarat konusunda önemli yardımlarda bulunmuş,
Balkanlar'da ve Akdeniz'de savaşın seyrini etkileyecek kararlar aldırabilmiştir.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında, yüzyılın ajanı olarak nitelendirilen Çiçero (İlyas Bazna)'nun
faaliyetleri de entelijans konusunda tipik bir örnektir[*] .
Almanya'nın Türkiye'deki Büyükelçisi Franz von Papen tarafından kendisine Çiçero adı
takılan Elyasa/ İlyas Bazna, 1904 yılında Priştine'de doğmuştur. 1918 yılında Sırplar'ın
Priştine'yi işgali üzerine anne ve babasıyla İstanbul'a göç eden İlyas Bazna, askerlik
hizmetinin bir kısmını Çankaya Köşkü'nde Atatürk'ün yanında yapmış, terhis olduktan sonra
ticaret hayatına atılmış ise de başarılı olamamıştır. 1930-1944 yılları arasında Yugoslavya,
Amerika Birleşik Devletleri, Alman ve İngiliz Büyükelçilikleri'nde şoför, kavas ve özel
hizmetli olarak çalışmıştır.
Savaş yıllarının sonunda Çiçero'nun İngiliz Büyükelçiliği'nde özel hizmetli olarak bulunduğu
sırada, Türkiye'nin müttefiki İngiltere aleyhine Alman Gizli Servisi hesabına ajanlık yaptığı
ve savaş sırlarını Almanlar'a aktardığı, bunun karşılığında da büyük bir kısmı sahte olmak
üzere önemli miktarda İngiliz Sterlini ücret aldığı savaş sonrasında anlaşılmıştır. Çiçero'nun,
1960'lı yıllarda Almanya'ya yerleştiği, Alman Hükümeti'nden emekli maaşı aldığı ve 1970
yılında öldüğü yolunda basında haberler yayınlanmıştır.
Özveri ve vatan sevgisi ile dolu olarak, çok sınırlı teknik ve parasal imkânlarla görev yapan
MAH'ın Kontr Espiyonaj unsurları bu dönemde, hayatî değerdeki bilgi, belge ve manevra
olanaklarını siyasî iktidara sunarak Türkiye'nin savaşa sokulmamasında etkin rol
oynamışlardır. Başka bir ifadeyle, Kontr Espiyonaj unsurlarının operasyonel zekâ ve
yönlendirmelerinin, dönemin siyasî konjonktür ve MAH'ın yapısal tablosuna göre çok önde
ve ileri bir seviyede olduğu görülmektedir. Bu çalışmalara örnek olarak, Çiçero (İlyas
Bazna)'nun çok taraflı ve maksatlı arayışlarının, bu operasyonel zekâ ile ortaya çıkarılması ve
entelijans konusunda önemli sonuçların alınması gösterilebilir.
Bütün güçlüklere rağmen, MAH Riyâseti kısa zamanda devlet makamlarının güvenini
kazanmış, kanaat ve görüşlerinden faydalanılan bir seviyeye gelmiştir. Bu başarıların
kazanılmasında, bir avuç Teşkilât mensubunun hüsniniyet ve görev aşkı ile çalışmasının
büyük etkisinin olduğu unutulmamalıdır.
* MİT Özel Arşiv Belgeleri.
** Şükrü Âli Ögel, a.g.m., s.605.
F. MAH'ın Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT)'na Dönüştürülmesi
İkinci Dünya Savaşı (1939-1945) sonrasında, dünya ülkelerinde siyasî, ekonomik, askerî,
sosyal ve teknik alanlarda çok hızlı değişimler meydana gelmişti. Türkiye'de de siyasî,
ekonomik, sosyal alanlarda ve çalışma ilişkilerinde radikal değişimler ortaya çıkmış, çok
partili hayata geçilmiş, yeni ve çok etkili yayınlar başlamış, sendikalarda gelişmeler
kaydedilmiş, üniversiteler geniş ölçüde dışa açılmışlardı. Hızla değişen uluslar arası
politikadaki güçler dengesi de, Türkiye'nin savaş yılları boyunca izlediği denge politikasını
olanaksız kılmakta idi. Artık Türkiye, devletlerden ve kuruluşlardan gelecek etkilere daha
fazla açılmıştı. Diğer taraftan, espiyonaj faaliyetleri de eski ile kıyaslanmayacak derecede
karmaşık, aldatıcı ve etkili bir nitelik kazanmış, giderek Türk iç politikasını etkileme amacına
yönelmişti.
İşte dünyada ve Türkiye'de meydana gelen bu gelişmeler ve değişimler, tarihinde birçok
önemli başarılar kazanmış olan Millî Emniyet Hizmetleri Riyâseti'nin yerine, istihbarat
temininde daha verimli ve modern tarzda çalışacak yeni bir Teşkilât'ın kuruluşunu zorunlu
hale getirmiştir.
Bu sebeplerle, Devlet'in güvenliğini ve millî politikası ile ilgili istihbarat çalışmalarını bir
bütün olarak ele almak, istihbarat ile uğraşan kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak,
devletin millî güvenlik politikası ile ilgili plânların hazırlanmasında esas olacak askerî, siyasî,
iktisadî, ticarî, malî, sınaî, ilmi teknik, biyografik, psikolojik ve millî güvenlikle ilgili
istihbaratı Devlet Çapında üretmek amacıyla, 06 Temmuz 1965 tarih ve 644 sayılı "Millî
İstihbarat Teşkilât Kanunu" çıkarılmıştır. 22 Temmuz 1965 tarihinde yürürlüğe giren bu
kanun ile "Başbakanlığa" bağlı olarak Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) kurulmuştur.
Millî Emniyet Hizmetleri (MAH) ise, aynı adla Başkanlık halinde Haber Toplama Ünitesi
olarak MİT bünyesinde bırakılmıştır.
Millî İstihbarat Teşkilâtı, 18 yılı aşkın bir süre ile faaliyetlerini 644 sayılı kanun hükümleri
doğrultusunda yürütmüş, ancak süratle değişen ve gelişen şartların ışığında yeni bir yasal
düzenlemeye gidilmiş, bu amaçla 1 Kasım 1983 tarih ve 2937 sayılı "Devlet İstihbarat
Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilâtı Kanunu" çıkarılmıştır. 1 Ocak 1984 tarihinde
yürürlüğe giren bu kanun ile MİT'in ana görevleri genel hatları ile belirlenmiş ve Teşkilât bu
defa doğrudan "Başbakan"a bağlanmıştır.
MİT bünyesinde bulunan Millî Emniyet Hizmetleri (MAH) Başkanlığı ise bu kanun
çerçevesinde, 1984 yılındaki yeniden yapılanma döneminde kaldırılarak, görevleri İç ve Dış
İstihbarat Başkanlıkları'na devredilmiştir.
Böylece, 1926/1927 yıllarında "Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti" adı ile faaliyete geçen, 17
Mart 1954 tarihinde "Millî Emniyet Hizmetleri Riyâseti" adını alan ve nihayet 22 Temmuz
1965'de kurulan Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) bünyesinde 1984 yılına kadar Başkanlık
olarak varlığını sürdüren MAH, 38 yıllık dönemde (1927-1965) yaptığı başarılı çalışmalarla
yurt içinde ve dışında, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin millî menfaatlerini koruyan bir
İstihbarat Teşkilâtı olarak tarihteki mümtaz yerini almıştır.
G. Millî Emniyet Hizmeti Reisleri: Biyografileri ve Hizmet Süreleri
Cumhuriyet döneminde, 1929 yılında Kurmay Binbaşı olarak MAH Riyâseti emrine tayin edilmiş,
1934'de Reis Yardımcılığı görevine getirilmiştir. Aynı yılın sonlarında, Türk Silâhlı Kuvvetleri'nden
emekli olmuş ve aynı göreve sivil olarak devam etmiştir. Şükrü Âli Ögel'in ayrılması ile boşalmış
bulunan Teşkilât Reisliği'ne 1 Ağustos 1941 tarihinde tayin olunmuş, 3 Eylül 1953 tarihine kadar bu
görevi yürütmüştür. 13 Ekim 1953 tarihinde Bağdad Büyükelçiliği'ne atanmış, 1954 yılında yaş sınırı
sebebiyle görevinden ayrılmış ve 1969 yılında vefat etmiştir.
Bu görevi 18 Nisan 1957'ye kadar yürüten Emin Çobanoğlu, aynı tarihte vekâleten
görevlendirilen Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Salih Korur'a görevi devretmiş, onun da 23
Eylül 1957 tarihinde ayrılması ile tekrardan MAH Reisliği'ne vekâleten tayin edilmiştir.
21 Kasım 1957 tarihine kadar bu görevi yürüten Emin Çobanoğlu, Hüseyin Avni Göktürk'ün
MAH Reisliği'ne atanması üzerine Teşkilât'ta "Mütehassıs Müşavir" olarak çalışmaya devam
etmiş ve 18 Temmuz 1960 tarihinde emekli olmuştur.
Fransızca ve Yunanca bilen Emin Çobanoğlu, 1983 yılında vefat etmiştir.
Ahmet Salih Korur, Başbakanlık Müsteşarlığı döneminde 18 Nisan 1957-23 Eylül 1957
tarihleri arasında birinci defa, 21 Temmuz 1959-02 Ekim 1959 tarihleri arasında ikinci defa
Hizmet Reisliği'ne vekâlet etmiştir.
Ahmet Salih Korur, 2 Şubat 1982 yılında vefat etmiştir.

KRONOLOJİ
1913-1925:
17 Kasım 1913 : Teşkilât-ı Mahsûsa'nın kuruluşu.
2-5 Kasım 1914 : Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na girişi.
30 Ekim 1918 : Mondros Mütarekesi.
Ekim/Kasım 1918 : Karakol Cemiyeti'nin kuruluşu.
13 Kasım 1918 : İtilâf Devletleri savaş gemilerinin Dolmabahçe önlerine
demir atmaları.
5 Aralık 1918 : Hüsamettin Ertürk'ün Teşkilât-ı Mahsûsa'nın başına geçmesi
ve Teşkilât'ın tasfiye edilmesi.
19 Mayıs 1919 : Mustafa Kemal (Atatürk) önderliğinde Millî Mücadele'nin
başlaması.
16 Mart 1920 : İstanbul'un İtilâf Devletleri tarafından işgali.
23 Nisan 1920 : TBMM'nin Ankara'da toplanması.
23 Eylül 1920 : Hamza Grubu'nun kuruluşu.
27 Ekim 1920 : Zabitân Grubu'nun kuruluşu.
11 Aralık 1920 : İngiliz Ajanı Hintli Mustafa Sagir'in Mustafa Kemal
(Atatürk)'e suikast yapmak için Ankara'ya gelişi.
18 Temmuz 1920 : Askerî Polis Teşkilâtı'nın kuruluşu.
15 Aralık 1920 : Hamza Grubu'nun Mücâhid Grubu adını alması.
Şubat (?) 1921 : Yavuz Grubu'nun kuruluşu.
23 Şubat 1921 : Mücâhid Grubu'nun Muhârip Grubu adını alması.
21 Mart 1921 : Askerî Polis Teşkilâtı'nın faaliyetlerine son vermesi.
1 Nisan 1921 : Tedkik Heyeti Âmirlikleri'nin kuruluşu.
3 Mayıs 1921 : Müsellâh Müdâfaa-i Millîye Grubu (M.M.)'nun TBMM
Hükümeti tarafından resmen tanınması.
24 Mayıs 1921 : Hintli Mustafa Sagir'in idam edilmesi.
31 Ağustos 1921 : Muhârip Grubu'nun Felâh Grubu adını alması.
22 Haziran 1922 : Tedkik Heyeti Âmirlikleri'nin faaliyetlerine son vermesi ve
Ordu Müfettişlikleri'nin istihbarat görevini üstlenmesi.
1 Kasım 1922 : Saltanat'ın kaldırılması.
Aralık 1922 : Geçit Teşkilâtı Kumandanlığı'nın kuruluşu.
24 Temmuz 1923 : Lozan Barış Antlaşması'nın imzalanması.
8 Ağustos 1923 : Geçit Teşkilâtı'nın faaliyetlerine son vermesi.
4 Ekim 1923 : Felâh Grubu'nun faaliyetlerine son vermesi.
5 Ekim 1923 : M.M. (Mim Mim) Grubu'nun faaliyetlerine son vermesi.
29 Ekim 1923 : Cumhuriyet'in kuruluşu.
3 Mart 1924 : Hilâfet'in kaldırılışı.
20 Nisan 1924 : Kanûni Esasî'nin kabulü.
17 Kasım 1924 : Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'nın kuruluşu.
13 Şubat 1925 : Şeyh Said İsyanı'nın başlaması.
2 Eylül 1925 : Tekke, Zaviye ve Türbeler'in kapatılışı.
25 Kasım 1925 : Şapka Giyilmesi Hakkında Kanun'un kabulü.
26 Aralık 1925 : Milletlerarası Takvim ve Saat Usulü'nün kabulü.
1926-1965:
6 Ocak 1926 : Millî Emniyet Hizmeti (M.E.H./MAH) Riyâseti' nin
Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı olarak kuruluşu.
Ocak (Sonu) 1926 : Albay Walther Nicolai'ın Ankara'ya gelişi.
Şubat (Başı) 1926 : Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin Dış İstihbarat
Bölümü'nü kurma çalışmalarının başlaması.
15 Şubat 1926 : Mustafa Kemal (Atatürk)'e karşı düzenlenen İzmir
Suikasti'nin ortaya çıkarılması.
18 Şubat 1926 : İzmir Suikasti'ni müteakip Atatürk'ün, "Benim naçiz
vücudum birgün elbet toprak olacaktır; fakat Türkiye
Cumhuriyeti ilelebet pâyidar kalacaktır." sözlerini ifade
etmesi.
16 Haziran 1926 : M.E.H./MAH mensuplarının İstihbarat Kursu için
Almanya'ya gidişleri.
10 Temmuz 1926 : İstihbarat Kursu gören M.E.H./MAH mensuplarının
İstanbul'a dönüşleri.
15 Eylül 1926 : M.E.H./MAH mensuplarına İstanbul ve Ankara' da verilen
İstihbarat Konferansları'nın başlaması.
Ekim 1926 : Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nde yapılanma
çalışmalarının başlatılması.
Kasım 1926 : M.E.H./MAH Riyâseti'nin Ulus'da Hacı Bayram Camii
civarındaki Şehit Keskin Sokak, 14 Numaralı binaya
taşınması.
15 Kasım 1926 : M.E.H./MAH mensuplarına İstanbul ve Ankara'da verilen
İstihbarat Konferansları'nın bitişi ve yapılanma
çalışmalarının sürdürülmesi.
Kasım (Sonu) 1926 : M.E.H./MAH'ın İç ve Dış İstihbarat Bölümleri'nin faaliyete
geçmesi, yurt dışında Viyana, Tahran ve Kahire'de
Temsilcilikler'in açılması.
19 Aralık 1926 : M.E.H./MAH Riyâseti'nin kararnâme İle Başbakanlığa
bağlanması.
25 Aralık 1926 : Yarbay Şükrü Âli (Ögel) Bey'in, M.E.H./MAH'ın İlk Reisi
olarak tayin edilmesi.
5 Ocak 1927 : M.E.H./MAH'ın Müdâfaa (Kontr Espiyonaj) Bölümü'nün
şeklen İçişleri Bakanlığına bağlanması.
6 Ocak 1927 : Dönemin yöneticileri tarafından, 6 Ocak 1926 - 5 Ocak
1927 tarihleri arasındaki 1 yıllık dönemin M.E.H./MAH'ın
kuruluşuna Hazırlık Dönemi olarak değerlendirilmesi ve
İçişleri Bakanlığı'nın Tebligatı'nın yayınlanmasını takip
eden 6 Ocak 1927 tarihinin MAH'ın kuruluş tarihi olarak
kabul edilmesi.
29 Ocak 1927 : M.E.H./M.A.H. Konya Merkezi'nin kuruluşu ve Antalya
Merkezi'nin Konya'ya nakledilmesi.
Haziran 1927 : M.E.H./M.A.H. Riyâseti'nin Işıklar Caddesi'ndeki Kemal
Gedeleç Apartmanı'na taşınması; MAH Riyâseti'nin
Merkezî Propaganda Şubesi'nin kapatılması.
26 Haziran 1927 : Daha önce Emniyet Genel Müdürlüğü'nün uhdesinde
bulunan, Yabancı Servisler'in Türkiye'de yürüttükleri
Espiyonaj ve Komünizm Faaliyetleri'nin takibinin, İçişleri
Bakanlığı tarafından M.E.H./M.A.H. Riyâseti'ne verilmesi.
8 Ekim 1927 : Millî Mücadele döneminde ve 1926 yılında, ülkede bulunan
şüpheli ve zararlı faaliyet sürdüren şahısların, Espiyonaj,
Komünistlik ve Suikast Dosyaları'nın (Osmanlıca),
Genelkurmay Başkanlığı'ndan 3 sandık halinde Riyâset'e
intikal etmesi.
8 Şubat 1928 : İçişleri Bakanlığı tarafından M.E.H./M.A.H.'ın Müdâfaa
(KontrEspiyonaj) Talimatnâmesi'nin yayınlanması;
Merkezler'deki MAH Âmirleri'ne verilmiş olan "Âsâyiş
Müşâviri" unvanının kaldırılarak, bunlara "Müdâfaa Âmiri"
unvanının verilmesi.
1928 : İstanbul ve İzmir'de A (Espiyonaj) ve B (Kontr Espiyonaj
Âmirlikleri yanında, Deniz Âmirlikleri'nin kurulması.
1928 : M.E.H./MAH Konya Merkezi'nin lağvedilmesi; Kars
Merkezi'nin önce Trabzon'a, sonra Erzurum'a nakledilmesi.
1 Kasım 1928 : Harf İnkılâbı.
1929 : M.E.H./MAH Samsun Merkezi'nin kapatılması.
1933 : Rejim aleyhtarlığına karşı Bayburt ve Şebin Karahisar 'da
Yuva Âmirlikleri'nin, Söke, Kuşadası, Gemlik, Mudanya,
Milâs, Bodrum, Marmaris, Fethiye ve Kaş'da
Memurluklar'ın kurulması.
1934 : MAH Riyâseti'nin Vakıflar Binası'na taşınması.
1935 : M.E.H./MAH'ın vilâyetlerde "Merkez Âmirlikleri"nin
kurulması.
1937 : MAH Urfa Yuva Âmirliği'nin kurulması.
25 Mayıs 1937 : MAH Reisi Şükrü Âli Ögel'in ara seçimle İstanbul
Milletvekili olarak TBMM'ne girmesi.
1 Ağustos 1937 : "Emniyet Baş Müfettişliği" unvanının ihdas edilmesi.
10 Kasım 1938 : Atatürk'ün ölümü.
30 Haziran 1939 : Hatay'ın Anavatan'a katılması.
1 Eylül 1939 : İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması.
1940 : MAH Van Memurluğu'nun kurulması.
7 Temmuz 1941 : Şükrü Âli Ögel'in MAH Reisliği'nden istifa etmesi.
1 Ağustos 1941 : Mehmet Naci Perkel'in MAH Reisi olarak tayin edilmesi.
1941 : MAH Mardin Yuva Âmirliği'nin kuruluşu.
29 Haziran 1943 : MAH Riyâseti'nin Kuruluşundaki gizliliğin kalkması.
1946 : MAH Van Memurluğu'nun Yuva Âmirliği haline
getirilmesi.
3 Eylül 1953 : Behçet Türkmen'in MAH Reisi olarak tayin edilmesi.
1954 : MAH Diyarbakır ve İzmir Merkezleri'nin Yuva Âmirliği
haline getirilmesi.
17 Mart 1954 : MAH Riyâseti'nin, Başvekâlet Kadro Cetveli'nden "Kanun
Maddesi" metnine açık olarak geçmesi; Teşkilât'ın adı olan
"Millî Emniyet Hizmeti"nin "Millî Emniyet Hizmetleri"ne
dönüştürülmesi; Riyâset bünyesinde "Mütehassıs Müşavir"
kadrosunun ihdas edilmesi.
1956 : MAH Riyâseti'nin Merkezî İç Yapılanması'na başlanması.
27 Mart 1957 : Emin Çobanoğlu'nun vekâleten MAH Reisliğine tayin
edilmesi.
20 Kasım 1957 : Hüseyin Avni Göktürk'ün MAH Reisi olarak tayin edilmesi.
1958 : MAH Hakkâri Memurluğu'nun kurulması; Diyarbakır ve
İzmir Yuva Âmirlikleri'nin tekrar Merkez Teşkilâtı haline
getirilmesi.
21 Temmuz 1959 : Ahmet Salih Korur'un vekâleten MAH Reisliğine tayin
edilmesi.
21 Eylül 1959 : Ahmet Celâlettin Karasapan'ın MAH Reisi olarak tayin
edilmesi.
27 Mayıs 1960 : Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin ülke yönetimine el koyması.
3 Haziran 1960 : Ziya Selışık'ın I. defa MAH Reisi olarak tayin edilmesi.
1959 : MAH Elâzığ Yuva Âmirliği'nin kurulması.
17 Ocak 1961 : Naci Aşkun'un MAH Reisi olarak tayin edilmesi.
1962 : MAH Cizre Memurluğu'nun kurulması.
27 Ağustos 1962 : Mehmet Fuat Doğu'nun MAH Reisi olarak tayin edilmesi.
29 Ağustos 1964 : Ziya Selışık'ın II. defa MAH Reisi olarak tayin edilmesi.
17 Eylül 1964 : MAH Mardin Yuva Âmirliği'nin lâğvedilerek Diyarbakır
Merkezi'ne bağlanması.
22 Temmuz 1965 : MAH Riyâseti'nin yerine Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT)'nın
kurulması; Millî Emniyet Hizmetleri (MAH)'nin Başkanlık
halinde Haber Toplama Ünitesi olarak MİT bünyesinde
bırakılması.
1984 : MAH Başkanlığı'nın 1984 yılındaki yeniden yapılanma
döneminde kaldırılarak, görevlerinin İç ve Dış İstihbarat
Başkanlıkları'na devredilmesi.
BİBLİYOGRAFYA
Abdülhamid'in Hatıra Defteri (Belgeler ve Resimlerle), yay.haz. ve sadeleştiren: İsmet
Bozdağ, İstanbul 1975.
Arif Cemil, I. Dünya Savaşı'nda Teşkilât-ı Mahsûsa, İstanbul 1997.
Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri (1918-1937), 3.Baskı, Toplayan: Nimet Arsan, Ankara
1981.
Aydın, Mesut, "Hamza Grubu", Atatürk Yolu, Sayı:3 (Mayıs 1989), s. 371-394.
__________, Millî Mücadele Dönemi'nde TBMM Hükümeti Tarafından İstanbul'da
Kurulan Gizli Gruplar ve Faaliyetleri, İstanbul 1992.
__________, "Millî Mücadele Yıllarında Türkiye Büyük Millet Meclisi Lehinde İstanbul'da
Faaliyet Gösteren Gizli Bir Grup: Zabıtan Grubu (27 Ekim 1920-20 Eylül 1921), Osmanlı
Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi (OTAM), Sayı:1 (Haziran 1990), s.11-27.
Balcıoğlu, Mustafa, "Kendi Belgeleriyle Teşkilat-ı Mahsusa Yahut Umuru Şarkiye Dairesi,"
Türk Dünyası Tarih Dergisi, Sayı:67 (Temmuz 1992), s.24-28.
Bıyıklıoğlu, Tevfik, Trakya'da Millî Mücadele, I.Cilt, 2.Baskı, Ankara 1987.
Birinci Dünya Harbinde Türk Harbi: Irak-İran Cephesi (1914-1918), III.Cilt, I.Kısım,
Ankara 1979.
Çukurova, Bülent, Kurtuluş Savaşında Haberalma ve Yer altı Çalışmaları, Ankara 1994.
Ercan, Yavuz, Osmanlı İmparatorluğu'nda Bulgarlar ve Voynuklar, Ankara 1989.
Ertürk, Hüsamettin, İki Devrin Perde Arkası, İstanbul 1996.
Fesch, Paul, Abdülhamid'in Son Günlerinde İstanbul, çev., Erol Üyepazarcı, İstanbul
1999.
Gazî Mustafa Kemal (Atatürk), Nutuk-Söylev, 1919-1920, I.Cilt, 3.Baskı, Ankara 1989.
Gündağ, Nevzat, 1913 Garbî Trakya Hükümet-i Müstakîlesi, Ankara 1987.
Kılıç Ali, İstiklâl Mahkemesi Hatıraları, İstanbul 1997.
Kocatürk, Utkan, Doğumundan Ölümüne Kadar Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Ankara
1999.
Kuşçubaşı, Eşref, Hayber'de Türk Cengi, yay.haz., Philip H. Stoddard-H. Basri Danışman,
İstanbul 1997.
MİT Özel Arşiv Belgeleri.
12 Numaralı Mühimme Defteri (1570-1572), I-II, Ankara 1996.
Ögel, Şükrü Âli, "Millî Emniyet Hizmeti Nasıl Kuruldu ?", Türk Kültürü, Sayı:128 (Haziran
1973), s.605-606.
Pehlivanlı, Hamit, Kurtuluş Savaşı İstihbaratı'nda Askerî Polis Teşkilâtı, Ankara 1992.
__________, Kurtuluş Savaşı İstihbaratı'nda Tedkik Heyeti Âmirlikleri, Ankara 1993.
__________, "Mudanya Mütarekesi ile Lozan Antlaşması Arasında Ankara Hükümeti'nin
İngiliz İşgal Birliklerini Kontrolü ve Geçit Teşkilâtı", Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi,
Sayı:32 (Temmuz 1995), s.441-475.
__________, "Teşkilât-ı Mahsûsa Türk Modern İstihbaratçılığının Başlangıcı mı ?", Osmanlı,
6.Cilt, Ankara 1999, s.285-294.
Resmî Gazete : 29 Haziran 1943 tarih ve 5442 sayı.
Resmî Gazete : 17 Mart 1954 tarih ve 8660 sayı.
Resmî Gazete : 22 Temmuz 1965 tarih ve 12055 sayı.
Resmî Gazete : 3 Kasım 1983 tarih ve 18210 sayı.
Stoddard, Philip H. Teşkilât-ı Mahsûsa, çev., Tansel Demirel, İstanbul 1993.
Tevetoğlu, Fethî, Millî Mücadele Yıllarındaki Kuruluşlar, Ankara 1988.
Tunaya, Tarık Zafer, Türkiye'de Siyasî Partiler, 1859-1952, İstanbul 1952.
__________, Türkiye'de Siyasal Partiler, 3.Cilt, İstanbul 1989.
Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, "1908 Yılında İkinci Meşrutiyetin Ne Suretle İlân Edildiğine Dair
Vesikalar", Belleten, Sayı:77 (Ocak 1956), s.103-174.
EKLER
Nu.1 : İstihbarat Çarkı (Şema).
Nu.2 : II.Abdülhamid'in, Yıldız İstihbarat Teşkilâtı'nı hangi nedenlerle ve nasıl kurduğunu
belirten ifadeleri (Belge).
Nu.3 : Teşkilât-ı Mahsûsa'nın kurucusu Enver Paşa (Fotoğraf).
Nu.4, 5 ve 6 : Teşkilât-ı Mahsûsa'nın ilk Başkanı Süleyman Askerî Bey (Fotoğraf).
Nu.7 ve 8 : İngiliz Ajanı Thomas Edward Lawrence (Fotoğraf).
Nu.9 ve 10 : Teşkilât-ı Mahsûsa'nın Arabistan Bölge Sorumlusu Kuşçubaşı Eşref (Fotoğraf).
Nu.11 : Karakol Cemiyeti'nin Başkanı Kara Vâsıf Bey(Fotoğraf).
Nu.12 : Karakol Cemiyeti'nin kurucularından Bahâ Said Bey (Fotoğraf).
Nu.13 : Karakol Cemiyeti'nin kurucuları (Fotoğraf).
Nu.14 ve 15 : İngiliz Ajanı Hintli Mustafa Sagir'in faaliyetleri ile ilgili 1 Aralık 1920 tarihli
ve Fevzi (Çakmak) Paşa imzalı yazı (Belge).
Nu.16 : Hintli Mustafa Sagir'in İdam Kararnâmesi'nin sureti (Belge).
Nu.17 : "Yavuz Grubu" mühürlü ve 12 Mart 1337 (1921) tarihli şifreli rapor (Belge).
Nu.18 : İngiliz İstihbarat Teşkilâtı tarafından Anadolu'ya gönderilen ve Felâh Grubu
tarafından elde edilen ajanların listesi (Belge).
Nu.19 : Mütâreke ve Millî Mücadele dönemlerinde kurulan Gizli Gruplar'ın mühürleri
(Fotoğraf).
Nu.20 : İstihbarat konusu ile Ordu Müfettişlikleri'nin ilgilendiğini belirten 27 Kânun-ı evvel
341 (27 Aralık 1925) tarihli ve Mareşal Fevzi (Çakmak) imzalı yazı (Belge).
Nu.21 : Erkân-ı Harbiye Umûmiye Reisi Mareşal Fevzi Çakmak (Fotoğraf).
Nu.22 : Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin 6 Ocak 1926 tarih ve 10152 sayılı kuruluş emri
(Belge).
Nu.23 : Albay Walther Nicolai'ın Mareşal Fevzi (Çakmak) Paşa'ya yazdığı 18 Ocak 1927
tarihli mektubun tercümesinin birinci ve son Sayfaları (Belge).
Nu.24 : Albay Walther Nicolai (Fotoğraf).
Nu.25 : Mareşal Fevzi (Çakmak) Paşa'nın, Walther Nicolai'ın durumu ile ilgili Başvekâlet'e
yazdığı 30 Ocak 1927 tarihli yazının birinci ve son Sayfaları (Belge).
Nu.26 : MAH Reisi Şükrü Âli Ögel'in "Millî Emniyet Hizmeti Nasıl Kuruldu ?" başlıklı yazısı
(Makale).
Nu.27 : Şükrü Âli Ögel'in Boğazlar Komisyonu'nda görevli olduğunu ve Erkân-ı Harbiye
Mektebi'ne tayin edildiğini belirten 8 Ağustos 341 (8 Ağustos 1925) tarihli ve Fevzi
(Çakmak) imzalı yazı (Belge).
Nu.28, 29, 30, 31 : Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin Ekim/Kasım 1926 yapılanma
çalışmaları (Şema).
Nu.32 : İcrâ Vekilleri Hey'eti (Bakanlar Kurulu)'nin, M.E.H. Riyâseti'nin kuruluşuna resmiyet
kazandıran 19 Aralık 1926 tarihli Kararnâmesi (Belge).
Nu.33 : İlk MAH Reisi Şükrü Âli (Ögel) Bey'in, Millî Mücadele yıllarında Genelkurmay
Heyeti ile çekilmiş fotoğrafı.
Nu.34 : Şükrü Âli (Ögel) Bey'in, M.E.H.'in ilk Reisi olarak tayin edilmesine Ait 25 Aralık
1926 tarihli Kararnâme (Belge).
Nu.35 : Şükrü Âli (Ögel) Bey'in, M.E.H. Reisliği'ne tayin edildiğinin, Dâhiliye, Hâriciye ve
Müdâfaa-i Milliye Vekâletleri ile Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Riyâseti'ne ve kendisine
Başvekil İsmet (İnönü) Bey tarafından bildirildiğini belirten 27 Aralık 1926 tarihli yazı
(Belge).
Nu.36 : Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Riyâseti'nden, M.E.H. Riyâseti'ne 3 sandık halinde
teslim edilen belgelerin listesi (Belge).
Nu.37 : İstiklâl Caddesi üzerindeki MAH binaları (Fotoğraf).
Nu.38 : İstiklâl Caddesi üzerindeki Vakıflar binası (Fotoğraf).
Nu.39 : Millî Emniyet Hizmeti Riyâseti'nin 1927-1931 yıllarında kullandığı rumûzlar
(Fotoğraf).
Nu.40 : M.E.H. Riyâseti'ne, Dış Makamlar ile Merkezler'den gelen yazılarda kullanılan hitap
şekilleri, M.E.H. ve MAH rumûzlu örnek belgeler.
Nu.41 : 23 Haziran 1943 tarih ve 4443 sayılı Başvekâlet Teşkilât Kanunu (Belge).
Nu.42 : 9 Mart 1954 tarih ve 6330 sayılı Başvekâlet Teşkilât Kanunu (Belge).
INDEKS
-AA
Âmirleri, 27, 28, 39.
A Âmirliği, 27, 41.
A Servisi Şefliği, 42.
A Şubesi, 26, 27, 47.
Abdülaziz (Sultan), 6.
Abdülhamid (Sultan), VII, 7, 8.
Abdülmecid (Sultan), 6. 7.
Adalet Bakanlığı, 56.
Adana, 19, 20. 27. 41.
Adana Merkez Şefliği, 42.
Adana Mıntıkası, 27.
Adapazarı, 13.
Afganistan, 9.
Afrika, 10.
Afyonkarahisar, 57.
Ahraz, 10.
Akdeniz, 49, 51.
Ali Bey Başhampa, 8.
Alman, 9, 11, 51.
Alman Büyükelçiliği, 51.
Alman Genelkurmay İstihbarat Servisi, 22.
Alman Gizli Servisi, 51.
Alman Hükümeti, 51.
Alman Servisi, 25.
Almanlar, 9, 49, 51.
Almanya, 22, 23, 24, 25, 26, 31, 51.
Amerika Birleşik Devletleri, 51.
Anadolu, 11, 12, 13, 14, 15.
Anadolu Ajansı, 17, 44.
Anadolu Beylerbeyi, 6.
Anadolu Ordusu, 12.
Ankara, 13, 14, 19, 20, 22, 24, 26, 27, 31, 35, 36, 39, 41, 57.
Ankara Hukuk Fakültesi, 56, 57.
Ankara Hükümeti, VII, 14.
Ankara İstiklâl Mahkemesi, 13.
Ankara Merkez Şefliği, 42.
Ankara Merkezi, 27, 41, 43.
Ankara Mıntıkası, 27.
Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi, 56.
Antalya, 27.
Antalya Merkezi, 27, 37.
Antalya Mıntıkası, 27.
Apak, Hüseyin Rahmi, 24.
Arabistan Bölge Sorumluluğu, 9.
Artvin, 9.
Âsâyiş Müşâviri, 38, 39.
Askerî Nigâhban, 13.
Askerî Polis Teşkilâtı (Ayn-Pe), 11, 15.
Aşkun, Naci, 58, 60.
Atatürk, bkz., Mustafa Kemal Paşa.
Atatürk İnkılâpları, 17.
Avrupa, 7, 17.
-BB
Âmirleri, 27, 39.
B Âmirliği, 27, 41.
B Servis Şefliği, 42.
B Şubesi, 26, 27, 47, 48.
Bağdat Büyükelçiliği, 55.
Bahâ Said Bey, 12.
Bahriye Vekili, 29, 30.
Bakanlar Kurulu, 8, 28, 30, 32, 34, 46.
Bakanlar Kurulu Kararnâmesi, 45, 47.
Balkan Savaşı,8, 54.
Balkanlar, 6, 51.
Bandırma Vapuru, 11.
Baron C..., 6.
Başbakanlık, 44.
Başbakanlık Müsteşarlığı, 57.
Başbakanlık Özel Kalem Müdürlüğü, 30, 32, 34.
Başvekâlet, 26, 46.
Başvekâlet Kalem-i Mahsûs Müdüriyeti, 29, 31, 33.
Başvekâlet Teşkilâtı Hakkında Kanun, 46.
Batı Cephesi, 54.
Batı Cephesi Kurmay Heyeti, 53
Batı Trakya Türk Cumhuriyeti, 10.
Bayburt Yuva Âmirliği, 43.
Bazna, Elyasa, bkz., Çiçero.
Behiç Bey (Erkin), 29, 30.
Belçikalılar, 49.
Berlin, 10, 17, 24.
Berlin Hukuk Fakültesi, 56.
Beyoğlu, 11.
Bingazi, 9.
Birinci Dünya Savaşı, 9, 10, 11, 17, 22, 25, 54.
I.Ordu Komutanlığı, 16.
Bodrum Memurluğu, 43.
Boğazlar Komisyonu, 23, 53.
Bolşevikler, 12.
Brüksel,7.
Bulgaristan, 39.
-CC
Şubesi, 26, 27, 28, 37, 47.
Cenevre, 7.
Cenevre Hukuk Fakültesi, 56.
Cinivis Efendi, 6.
Cizre Memurluğu, 43.
Cumhuriyet, V, VII, VIII, 16, 18, 48, 53, 54.
Cumhuriyet Hükümeti, 49.
-ÇÇalışma
Bakanlığı, 56.
Çankaya Köşkü, 51.
Çaşıt (Çaşut), 5.
Çiçero, 51.
Çobanoğlu, Emin, 55, 56, 60.
-DD
Şubesi, 27, 28, 47.
Deniz Âmirlikleri, 41.
Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilâtı Kanunu, 53.
Devlet İstihbaratı, 1.
Dış Merkezler, 40, 42.
Dış İstihbarat Başkanlığı, 53.
Dış Temsilcilikler, 23.
Dışişleri Bakanlığı, 26, 27, 32, 40, 43, 50.
Diyarbakır, 19, 20, 27, 41.
Diyarbakır Merkezi, 43.
Diyarbakır Merkez Şefliği, 42.
Diyarbakır Mıntıkası, 27.
Diyarbakır Yuva Âmirliği, 41.
Doğu Anadolu, 48.
Doğu, Mehmet Fuat, 59, 60.
Dolmabahçe, 11.
Dresden, 24.
Düyûn-i umûmiye, 49.
-EEHUR
İstihbarat Dairesi, 18, 31, 37.
Elâzığ Yuva Âmirliği, 43.
Emniyet Başmüfettişliği, 40.
Emniyet Genel Müdürlüğü, 26, 35, 36, 37, 43, 47.
Emniyet Müfettişi, 39.
Enver Paşa (Harbiye Nazırı), VII, 8, 9, 10.
Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye, 13.
Erkân-ı Harbiye-i Umûmiye Riyâse-ti, 14, 15, 16, 18, 19.
Ermeniler, 48.
Ermenilik,18.
Ertürk, Hüsamettin, 8, 10, 11, 15.
Erzurum, 12, 41.
Erzurum Kongresi, 12.
Erzurum Merkezi, 43.
Erzurum Merkez Şefliği, 42.
Espiyonaj, 5, 6, 8, 17, 18, 26, 27, 37, 39, 40, 41, 42, 47.
Eyyubîler, 5.
-FFaşist
Propagandası, 49.
Felâh Grubu, 11, 14.
Ferhâd Grubu, 11, 15.
Ferid Paşa (Damad), 14.
Fethiye Deniz Grubu, 11, 15.
Fethiye Memurluğu, 43.
Fevzi Paşa (Çakmak), 13, 14, 15, 16, 18, 19, 20, 22, 23, 24, 26, 28, 31, 45.
Fransız Gizli Polis Teşkilâtı, 6.
Fransızlar, 50.
Fuat Bey (Balkan), 40.
-GG
Servisi Şefliği, 42.
Garp Cephesi Komutanlığı, 15.
Gazneliler, 5.
Geçit Teşkilâtı Kumandanlığı, 11, 16.
Gemlik Memurluğu, 43.
Gençlik Parkı, 44.
Genelkurmay Başkanlığı, 14, 20, 26, 40, 44, 50.
Genelkurmay Teftiş Heyeti Üyeliği, 59.
Giresun, 43.
Göktürk, Hüseyin Avni, 56, 60.
Göktürkler, 5.
Gizli Gruplar, 11, 16.
Güvenlik, 41, 42.
-HHacı
Bayram Camii, 27, 28, 44.
Hakkâri Memurluğu, 43.
Hamburg, 24.
Hamza Grubu, 11, 12, 14.
Harf İnkılâbı, 45.
Hariciye Vekâleti, 22, 24.
Harizmşahlar, 5.
Harp Akademisi, 23, 24.
Harp Okulu, 53, 54, 55, 58, 59.
Hatay, 50.
Hatay Meselesi, 50.
Heyet-i Temsiliye, 12.
Hilâfet, 48.
Hindistan, 9, 54.
Hizmet Reisliği, 57, 58.
Hoybun Cemiyeti, 48.
Hopa, 9.
Hudud Komutanlıkları, 35.
Hunlar, 5.
-IIrak
Cephesi, 54.
Işıklar Caddesi, 37, 44, 48.
-İİcra
Vekilleri Hey'eti, 29, 33.
İç İstihbarat Başkanlığı, 53.
İç Merkezler, 40.
İdarî İşler Şefliği, 42.
İçişleri Bakanlığı, 26, 32, 35, 36, 37, 40, 43.
İhsan Bey (Eryavuz), 29, 30.
İkamet Elçilikleri, 6.
İkinci Dünya Savaşı, 43, 50, 51, 52.
İmalât-ı Harbiye Grubu, 11, 15.
İnebolu, 12.
İngiliz, 9, 12, 14, 16.
İngiliz Büyükelçiliği, 51.
İngiliz Muhibleri Cemiyeti, 12
İngilizler, 9, 10, 13, 50, 54.
İngiltere, 51.
intelligence, 1.
İran, 9.
İran Seferi, 9.
İsmet Paşa (İnönü), 29, 30, 31, 32, 48.
İstanbul, 6, 9, 10, 11, 12, 14, 15, 16, 19, 20, 24, 25, 26, 27, 31, 41, 49, 51, 53, 54, 59.
İstanbul Hukuk Fakültesi, 56.
İstanbul Merkez Şefliği, 42.
İstanbul Mıntıkası, 27.
İstihbarat, birçok yerde.
İstihbarat Çarkı, 1, 2, 3.
İstihbarat Heyeti, 26.
İstihbarat Servisleri, 35, 50.
İstihbarat Şubeleri, 16, 21.
İstihbarat Teşkilâtı, V, 7, 8, 17, 38, 53.
İstiklâl Caddesi, 44.
İtilâf Devletleri, 11, 12.
İttihad ve Terakki, 7, 10.
İttihad ve Terakki Cemiyeti, 7.
İttihad ve Terakki Hükümeti, 10.
İzmir, 19, 20, 27, 39, 41, 50.
İzmir Merkez Şefliği, 42.
İzmir Merkezi, 41, 43.
İzmir Mıntıkası, 27.
İzmir Müstahkem Mevki Kumandanlığı, 21.
İzmir Suikastı, 17.
İzmir Yuva Âmirliği, 41.
İzzet Paşa (Müşir; Bahriye Nazırı), 11.
-JJandarma
Genel Komutanlığı, 26, 35, 36, 43, 48.
Jurnal, 8.
Jurnalcilik, 7.
Jön Türkler, 7.
-KK
Servisi Şefliği, 42.
Kafkasya, 9.
Kahire, 7, 28, 43.
Kapitülâsyon, 49.
Kara Vâsıf Bey, 12.
Karadeniz Bölgesi, 49.
Karahanlılar, 5.
Karakol Cemiyeti, 11, 12.
Karasapan, Ahmet Celâlettin, 57, 60.
Karargâh Şubeleri, 48.
Kars, 19, 20, 27.
Kars Merkezi, 41.
Kars Mıntıkası, 27.
Kaş Memurluğu, 43.
Kavaklıdere Farabi Sokak, 44.
Kemal Bey (Yarbay), 13, 24, 27, 48.
Kemal Gedeleç Apartmanı, 37, 44.
Kerimî Grubu,11, 15.
Kırşehir, 58.
Kızıl Lazistan, 49.
Kocaeli Müstahkem Mevki Kumandanlığı, 21.
Kolordu Kumandanlıkları, 21.
Komünist Partisi, 48.
Komünizm, 18, 37, 42.
Kontr Espiyonaj, 1, 18, 26, 27, 35, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 47, 51.
Kontr Komünizm, 41.
Kontr Terör, 1.
Konya Merkezi, 37, 41.
Korur, Ahmet Salih, 56, 57, 60.
Kuruçeşme, 10.
Kuruluş Kararnâmesi, 28, 35.
Kuşadası Memurluğu, 43.
Kuşçubaşı Eşref, 9, 10.
Kut-ül-Ammara, 54.
Kürtçüler, 48.
Kürtçülük, 18.
-LLawrence,
Thomas Edward, 9.
Lizbon Büyükelçiliği, 59.
Londra, 7, 17.
Lozan Barış Antlaşması, 16, 17.
Lozan Barış Görüşmeleri, 16.
-MMahmut
Esat Bey (Bozkurt), 29, 30.
Makedonya, 7, 10.
Mardin Yuva Âmirliği, 43.
Marmaris Memurluğu, 43.
Martolos, 5.
Mavroyani Paşa, 7.
Meclis-i Vükelâ, 8.
Medine, 57.
Mehmet Nuri Bey (Binbaşı), 27.
M.Abdülhalik Bey (Renda), 29, 30.
M.Cemil Bey (Uybadın), 22, 29, 30, 35, 36, 48.
Memlûklar, 5.
Memurluklar, 39, 40.
Merkez Âmiri, 39.
Merkez Âmirleri, 39.
Merkez Âmirlikleri, 39, 45.
Merkez Komutanlığı, 44.
Merkez Şefliği, 42.
Merkez Şeflikleri, 42
Merkez Teşkilâtı (Şefliği), 41.
Merkezî Servis Şeflikleri, 42.
Merkezler, 27, 28, 38, 39, 40, 43, 47, 48.
Meşrutiyet (II.), 7.
Mevki-i Müstahkem Kumandanlıkları, 21.
Mıntıka Âmirleri, 27.
Mıntıka Âmirliği, 27.
Mıntıka Âmirlikleri, 27, 28.
Mıntıka (Bölge) Merkezleri, 35, 36.
Mısır, 10.
Milâs Memurluğu, 43.
Millî Âmâle Hizmet, 45.
Millî Âsâyiş Hizmeti, 45.
Millî Emniyet Hizmeti Âmirleri, 38.
Millî Emniyet Hizmeti (M.E.H.) Ri-yâseti, birçok yerde.
Millî Emniyet Hizmeti Şubeleri, 21.
Millî Güvenlik Politikası,1, 52.
Millî Güvenlik Politikaları, 1, 2.
Millî İstihbarat, 1.
Millî İstihbarat Teşkilâtı, V, VIII, 52, 53.
Millî İstihbarat Teşkilât Kanunu, 47, 52.
Millî Mücadele, VII, 11, 12, 14, 15, 16, 17, 37, 40, 53, 57.
Millî Ordu, 54.
Millî Savunma Bakanlığı, 21, 32, 43, 47.
Mondros Mütarekesi, 10, 11, 17.
Muâvenet-i Bahriye Grubu, 11, 15.
Mudanya Memurluğu, 43.
Muhârip Grubu,11, 14.
Muhittin Raşit Bey, 27.
Mussolini, 49.
Mustafa Bey (Muğlalı), 12, 13, 14.
Mustafa Kemal Paşa (Atatürk), 11, 12, 13, 17, 18, 28, 29, 30, 31, 32, 45, 48, 50, 51.
Mustafa Necati Bey, 29, 30.
Mustafa Paşa (yer), 55.
Mustafa Rahmi Bey (Köken), 29, 30.
Mustafa Sagir (Hintli), 12, 13.
Müşavir, 42.
Mücâhid Grubu, 11, 14.
Müdâfaa, 26, 27, 35, 37, 47.
Müdâfaa Âmiri, 39.
Müdafaa-i Milliye, 13.
Müdâfaa-i Milliye Vekâleti, 21, 31.
Müdâfaa Şubesi, 37, 38, 39.
Müdâfaa Talimatnâmesi, 37.
Mühimme Defterleri, 6.
Münih, 24.
Müsellâh Müdâfaa-i Millîye Grubu (Mim Mim), 11, 15.
Mütehassıs Müşavir, 47, 56.
-NNâmık
Grubu, 11, 15.
NATO, 55.
Nicolai, Walther (Albay), 22, 23, 24, 25, 26, 28.
Niğde, 56.
-OOnuncu
Kafkas Fırkası, 13.
Ordu Kurmay Başkanlıkları, 16.
Ordu Müfettişliği, 21.
Ordu Müfettişlikleri, 16, 19, 20, 21.
Ordu Müfettişlikleri İstihbarat Şubeleri,VII, 16.
Orta Asya, 5, 9.
Orta Doğu, 8, 9, 10.
Osmanlı, 9.
Osmanlı Devleti, 6, 7, 8, 11.
Osmanlı Hanedanı, 48.
Osmanlı Harbiye Nezareti, 9.
Osmanlı İmparatorluğu, 6, 8, 10.
Osmanlıca, 37, 45.
Osmanlılar, 5, 6.
-ÖÖmer
Naci Bey, 9.
Örtülü Ödenek Saymanlığı, 44.
-PPadişahlar,
6.
Papen, Franz von, 51.
Paris, 7,17.
Paris Siyasal Bilgiler Okulu, 57.
Perkel, Mehmet Naci, 54, 55, 60.
Priştine, 51.
Propaganda, 26, 35, 36, 47.
-RRauf
(Orbay) Bey, 9.
Recep Bey (Peker), 29, 30.
Refik Bey (Saydam), 29, 30, 54.
Resmî Gazete, 46.
Riyâset-i Cumhur, 29.
Roma Askerî Ataşeliği, 58.
Rum, 6, 7.
Rum Patrikhanesi, 49.
Rumeli Beylerbeyi, 6.
Rumluk, 18.
Ruslar, 9.
-SSabri
Bey (Toprak), 29, 30.
Saltanat, 48.
Salzburg, 24.
Samim İsmet Bey, 27.
Samsun, 11, 27, 39.
Samsun Merkezi, 27, 43.
Samsun Mıntıkası, 27.
Sarıyar, 13.
Savaş Propagandası Sergisi, 24.
Selışık, Ziya, 58, 60.
Selçuklular, 5.
Selim Bey, 27.
Serez, 55.
Sınaî Kalkınma Bankası, 56.
Sırplar, 10, 51.
Sivas Kongresi, 12.
Söke Memurluğu, 43.
Stockholm Büyükelçiliği, 55.
Süleyman Askerî Bey, 8.
-ŞŞahap
Bey, 27.
Şebin Karahisar Yuva Âmirliği, 43.
Şehit Keskin Sokak, 28, 44.
Şevket Bey (Galatalı), 12.
Şeyh Esseyid Şerif Ahmed Es-Sünu-sî, 9.
Şeyh Said, 48.
Şeyh Said İsyanı, 48.
Şükrü Âli Bey (Ögel), 23, 24, 31, 32, 33, 34, 35, 48, 53, 54, 60.
Şükrü Bey (Kaya), 37, 48.
Şükrü Bey (Yenibahçeli), 12.
-TTahran,
28, 43.
Tahsîsât-ı Mestûre Muhâsipliği, 44.
Talât Paşa, 12.
Tankut, Hasan Reşit, 24.
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, 57.
Tarhan, Abdülhak Hamit, 54.
Tebriz, 10.
Tedkik Heyeti Âmirlikleri, 11, 15, 16.
Teknik Destek, 26, 40, 41, 47.
Teknik Servis Şefliği, 42.
Teşkilât-ı Mahsûsa, VII, 8, 9, 10, 11, 40.
Teşkilât Nizamnâmesi, 26.
Teşkilât Reisliği, 54.
Tevfik Rüştü Bey (Aras), 22, 29. 30.
Timurlular, 5.
Topkapı Askerî Rüştiyesi, 57.
Toprak ve İskân İşleri Genel Müdürlüğü, 57.
Trabzon, 9.
Trabzon Merkezi, 41.
Trakya, 10, 16, 39.
Türk, VI, VIII, 11, 52.
Türk Devleti, 17.
Türk Silâhlı Kuvvetleri, 54, 55, 58, 59.
Türkiye, V, VII, 10, 17, 22, 24, 25, 26, 28, 41, 51, 52.
TBMM, 14.
TBMM Hükümeti, 15,
Türkiye Cumhuriyeti, 17, 19, 20, 29, 30, 31, 33, 34.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, V, 38, 53.
Türkler, VII, 5, 7.
Türkmen, Behçet, 55, 60.
-UUlus
(semt), 44.
Umûm Âlem-i İslâm İhtilâl Teşkilâtı, 10.
Umûr-u Şarkiye Dairesi, 8.
Urfa Yuva Âmirliği, 43.
Uygurlar, 5.
-ÜÜsküdar,
12.
-VVakıflar
Binası, 44.
Van, 43.
Van Memurluğu, 43.
Van Yuva Âmirliği, 43.
Viyana, 24, 28, 43.
Voynuk, 6.
-YYakın
Doğu, 9.
Yavuz Grubu, 11, 13, 14.
Yavuz Sultan Selim, 13.
Yıldız (semt), 24.
Yıldız İstihbarat Teşkilâtı, VII, 7, 8.
Yugoslavya, 51.
Yusuf Şetvan Bey, 9.
Yunan, 14.
Yunanistan, 39.
Yunanlılar, 10, 15.
Yuva Âmirlikleri, 43
Yuvalar, 39, 40.
-ZZengîler,
5.
Zabitan Grubu, 11, 12, 13.
Zonguldak, 50.
5846 sayılı "Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu" hükümlerine göre, bu kitabın yayın hakkı,
Millî İstihbarat Teşkilâtı Müşteşarlığı'na aittir. Kaynak gösterilmeden kitaptan alıntı
yapılamaz; Müşteşarlığın yazılı izni olmadan radyo ve televizyona uyarlanamaz; oyun,
film, CD ya da manyetik bant haline getirilemez; fotokopi ya da herhangi bir yöntemle
çoğaltılamaz.
ISBN : 975 - 19 - 2712 - 9
© Millî İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarlığı, 2002.
Dizilip Basıldığı Yer : MİT Basım Evi.
Baskı Tarihi : Ocak 2002.
Baskı Adedi : 1000.
mit.gov.tr sitesinden alınarak hiçbir değişikliğe uğratmadan ve kötü amaç gütmeden,
bilgilendirme amaçlı olarak PDF olarak biçimlendirilmiştir. A. Dursun

Hiç yorum yok: