Pazartesi, Kasım 26, 2012

NELER OLDUĞUNUN FARKINDAMISINIZ


Satranç da ve savaşta zaferin anahtarı rakibin hamlesini daha önceden kestirmektir...
Üç hamle ilerisini düşünmektir…
Evet,
Üç hamle 19 Mayıs, 30 Ağustos, 29 Ekim, sonuç 10 Kasım bu tarihlerde ne oldu…
Bunları düşünelim lütfen…
Terörizm konusuna da biraz bakalım…
Asimetrik psikolojik harekât diye bir şey birkaç sene önce söylenmişti ve bunu söyleyen şu anda tutuklu bunu da hatırlayın…
Asimetrik savaş sanatı;  zarar vermekten çok mesaj vermek niteliği dedir, terörizm tiyatroya benzer ve her tiyatro seyirci için oynanır, bazen senarist değişse de senaryo aynıdır.
Bu senaryoda oyuncular değişse bile tema ölüm, öldürme, Kaos yaratmak, uygun ortam yaratmak, bölme, bölünme olgusunu halka yaymak, Üniter devlet yapısını yok ederek ülkeyi bölmek…
Kısaca tiyatronu final kısmında ülkenin tümünde tek bir devletin egemen olduğu olguyu ve kuvvetler ayrılığı olan devlet ülkenin tümünde tek bir devletin egemen olduğu olguyu ve de kuvvetler ayrılığı olan devleti yok edip yerine dış ülkelerin istekleri doğrultusunda ülkeyi yönetmek ve halkı köle etmenin finalini sunmaktır.
Ülkemizde işte tüm senaryolar bu final üzerine inşa edilir...
Şimdiki sahnenin soru şu; Türk ulusunun hiç bir yeri güvenli olmadığını nasıl senarist veya senaristler tarafından ikna edebilirler, bu oyunu nasıl ve ne şekilde sergileye bilirler…
İşte siyasette ve terörizm konusunda çalışma yapanların üç hamle ötesini düşünmesi gereken olgu budur, bu senaryoyu teröristlerin nerede ve nasıl oynayacaklarını istihbarat ile uğraşan kişiler ve kurumlar bu olgu çerçevesinde bulmalıdır...
Ne yazık ki, bu hamleleri düşünmeyen siyasi ortamlar bu olgu çerçevesinde yurdumuzda oluşmuştur…
Güvenliğimiz tehlike altındadır, ekonomimiz önümüzdeki altı ayda batacaktır ve biz savaşa hazırlanıyoruz…
Bunlar geçekler saygın okuyucular, kimse kendinin devekuşu gibi görmesin önümüzde engel olmazsak çok vahim durumlar biz Türk Ulusunu bekliyor…
Güvenen biz düşünen insanlar sayesinde birkaç siyasi ortam bu olguda ortaya çıkmıştır ve oluşturduğu kamu ve kurumları at gözlüğü takmadan görmemiz gerekir…
İşte bizi şimdiki günümüzde gördüğümüz ve engel olunmaz ise göreceğimiz olumsuz olgulara bizleri ve sizleri bu kurum ve kuruluşlar siyasi yönden hazırlamışlardır…
Basit bir örneğini size vereyim isterseniz…
Siyasi partiler yani T.B.M.M ‘de bulunan tüm partiler nasıl halkı bir oyun içine soktularsa, olan şeyleri göstermiyorlarsa, işte ters ve yüz siyaset ve olguları reklamlarımıza kadar girmiştir…
Örneğin mobil kullanıcılara yapılan reklamlar buna örnek olarak gösterile bilinir, sözde Amerika ile Türkiye’deki mobil uygulama oranları televizyonlarda veriliyor…
Bazı bölgelerde bu oranlar doğru olarak çıksa da Türkiye’nin her yerinde bu oranlar aynı olmamakla birlikte hiç iyi değildir…
Yine kısaca söyleyeyim inanmayın ben denedim her iki şirketinde Ankara’da beli bölgelerde çekim gücü çok zayıf bu Ankara’da böyle iken diğer il ve ilçe köy ve mezralarda çekim nasıldır siz tahmin edin…
Pekiyi niye bu reklamlar yapılıyor; çünkü Amerika ile Türkiye arasında olan olaylardan nemalanmak isteyen biri İngiliz menşeli biri hatırladığım kadarı ile %30 Türk işletmecilerin elinde bulunan birde Arabistan elinde bulunan bu üç firmanın ortaya çıkan mobil hatlarımız var ya işte onlardan bahsediyorum…
Kısaca hiçbir kurumumuz artık elimizde değil hepsi ya satıldı ya azı sözde Türk olan kişilerin elinde inşaat firmaları siyasetin emrinde,
İşte Türkiye…
İşte Ulusumuz…
İşte %50 değil %100 ülkenin fotoğrafı…
Bu yazı dizimde sizden biraz düşünmenizi istiyorum, onun için de fazla yazmıyorum, sene bitiyor…
Lütfen aynaya bakın sonra çın dışarıya halkımıza insanlarımıza bakın…
Bir şehre…
Bir köye..
Bir doğuya..
Bir batıya…
Bir kuzeye..
Bir güneye..
Bakın sizlere söz veriyorum, bu sözüm şöyle ki son on senede ne gördünüz veya bırakın on seneyi şu anda ne göreceksiniz tüm halkımız mutlu ise bırakın tüm halkı %30 mutlu ise ben bu günden sonra yazı yazmayacağım bana bunu ispat eden biri varsa inanın ayaklarını öpeceğim…
Mutluluk ve mutsuzluk…
Fakat bir %70 kişi demiyorum çünkü sizler % lerle uğraşırken birde bakmışsınız ki bu oranlar %100 olmuş bana %60 halkın mutlu olduğunun ispat bile edemezsiniz, çünkü sizin verdiğiniz oranlar aynı yaptığınız icraatlar gibi hani tüm halk senin halkındı diye sormayacağım, çünkü sen değil tüm siyasetçilere sormam gerek…
Şimdi bana söyleyin bakalım, tüm siyasi partiler:
%70 olsa mutsuzsa yönettiğiniz halkınız…
Sizler siyaseti yapanlar, bu olguyu yapamadığınız,  elinize yüzünüze bulaştırdığınız, politika işini bırakacak kadar namuslu ve şereflimi siniz?
Tüm siyasi parti üyeleri ve bakanları herkese soruyorum dürüst siyasetçi var mı aranızda?
Ey Halkım…
Biraz düşüşünün nereye gidiyoruz,  “NELER OLDUĞUNUN FARKINDAMISINIZ”
Cessur Demirali GÜRSU

Hiç yorum yok: